Güncelleme Tarihi:
İstanbul Valisi Vasip Şahin, Sarayburnu Limanı’ndaki anma töreninde, olayın, insanlık tarihinin acı olaylarından olduğunu, Türkiye tarafından gereken
tüm adımların atılmasına rağmen engellenemediğini anlattı.
Olayda birçok ülkenin sorumluluğu bulunduğunu dile getiren Şahin, şöyle devam etti:
"Ancak bugün bize düşen suçlu aramak değil, bunlardan ders çıkararak, bir daha yaşanmasını önlemektir. Tarihin en büyük felaketlerine neden olan antisemitizm, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, başka inanca düşmanlık gibi olgularla mücadele edilmesi insanlık vazifesidir. Bu tür değerlerin en üst seviyede olduğunun kabul edildiği günümüzde, bu kavramların beşiği olan Avrupa’da ayrımcılıkların artmakta olduğunu, Struma gibi facialardan gerekli derslerin alınmadığını görüyoruz. Bugünlerde yaşanan mülteci krizi bunun en güncel örneğidir. Tıpkı Struma olayında 768 kişinin sığınma hakkı tanınmaması sonucu Karadeniz’in soğuk sularında hayatını kaybetmesi gibi bugün de Suriye’deki zulümden kaçanlar sonu çoğu kez ölüm olan umut yolculuklarına çıkmaktadır."
Şahin, Türkiye'nin geçmişte olduğu gibi bugün de kapılarına sığınanlara kapılarını açtığını ve her türlü yardımı yaptığını vurgulayarak, "Yeni Struma'ların yaşanmaması, Ege Deniz’inin hüzün denizi haline gelmemesi için Türkiye’nin çabaları tek başına yeterli değildir. Tüm devletlerin ve uluslararası toplumun sorumluluklarını yerine getirmesi gereklidir" dedi.
"Saklanmaya çalışılan doğrular eninde sonunda ortaya çıkıyor"
Türk Musevi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh ise olayın tazeliğini içlerinde yaşadıklarını belirtti.
Olayda birden fazla ülkenin sorumluluğu olduğunu dile getiren İbrahimzade, "Saklanmaya çalışılan doğrular eninde sonunda ortaya çıkıyor. Gerçeklerle yüzleşmemiz lazım. Bunu intikam için değil, barış ve özgür yarınlar yaratabilmek, böyle felaketlerin yaşanmaması için yapmalıyız. Olayın üzerinden 73 yıl geçtikten sonra, olayın taraflarından sadece devletimizin geçen yıl attığı adımları takdirle karşılıyoruz" diye konuştu.
Türk Musevileri Hahambaşı İsak Haleva'nın yaptığı duanın ardından, ölenlerin anısına denize çelenk bırakıldı.