Güncelleme Tarihi:
3 Haziran’da 3 Müslüman gencin bir Budist kadına tecavüz ettiği iddiasının ardından başlayan çatışmalarla dünya gündemine oturan Myanmar’ın Arakan Bölgesi’ne olayların ardından girebilen ilk yabancı ülke Türkiye oldu. Birleşmiş Milletler dışında bütün kuruluşlara ve ülkelere ambargo uygulayan Myanmar yönetimi, Ankara’nın titiz diplomatik hamleleri sonucunda Türk heyetinin bölgeye giderek incelemelerde bulunması için istisnai bir izin çıkarttı.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Başbakanın eşi Emine Erdoğan’ın önderliğindeki kalabalık Türk heyeti dün Arakan’ın başkenti Sittwe’de bir Müslüman bir de Budist mülteci kampını ziyaret etti. Myanmar ziyaretinde Davutoğlu ve Emine Erdoğan’a, Türk Kızılay Derneği, TİKA ile TOKİ’nin yöneticileri ve İHH başta olmak üzere insani yardım kuruluşlarının temsilcileri eşlik etti. Korumalarla birlikte 80 kişiyi bulan heyeti Türkiye’den Myanmar’a getiren Airbus tipi uçağın Arakan’ın başkenti Sittwe’deki küçük havaalanına inemeyeceği öğrenilince heyet bölündü. Davutoğlu, eşi, Emine ve Sümeyye Erdoğan ile geziye davet edilen gazeteciler, Sittwe’ye bu kısa sefer için Ankara’dan gelen Ata uçağı ile gittiler. Heyetin geri kalanı için iki küçük uçak kiralandı. Arakan ziyaretinin sonunda üç uçak da heyeti Türkiye’ye geri götürecek büyük uçağın beklediği Naypidaw’a döndü. Ankara, bugüne kadar binden fazla Müslüman’ın öldürüldüğü kanaatinde. Ancak Ahmet Davutoğlu’nun ziyaretin ilk gününde görüştüğü Myanmar Devlet Başkanı Thein Sein, resmi rakamları şöyle anlattı:
Resmi rakam 77 ölü
“31 Budist, 46 Müslüman, toplam 77 kişi öldü. 50 bin Müslüman, 20 bin Budist evsiz kaldı”. Resmi ağızların verdiği rakamlara temkinli yaklaşan Davutoğlu’na göre İslamcı çevrelerde kabul gören ‘50 bin Müslüman öldü’ şeklindeki yaklaşımın da abartılı olduğu görüşünde. Zaten Türkiye, Arakan’daki Rohinga Müslümanlarının vatandaşlık statüsü kazanmasının önünü açacak sürecin Myanmar’daki yönetim içindeki reform yanlısı ekip ile başarılabileceği görüşünde. Davutoğlu’nun izlenimi Devlet Başkanı Thein Sein’in reform konusunda samimi olduğu yönünde. Davutoğlu, Türkiye’nin Myanmar konusundaki vizyonunu şöyle özetliyor: “Myanmar bizim için önümüzdeki dönemin uluslararası ilişkilerde yükselen yıldızı olacak. Biz buraya büyükelçilik açarken bir stratejik ortakla, pivot bir ülkeyle ilişki kuracağız düşüncesiyle açtık. O nedenle de devlet başkanı ile görüşmemde şu vurguyu yaptım: Myanmar’ın demokratik dönüşümü ile doğru orantılı olmayan bir görüntü var. Sizden başarı öyküsü olarak bahsedilirken dünyada son olaylar buna halel getirecek bir görüntüye neden oldu. Bunun bir kısmı doğru olmayabilir ama bir imaj doğdu. Sizin verdiğiniz ölüm rakamları doğru bile olsa şeffaflık ve erişilebilirlik olmaz ise bu dışardaki imajınız misliyle olumsuz etkilenir.”
Türkiye’nin Arakan planı
Demokratikleşme sürecinin devamını temin edecek psikolojik ortamın sağlanması.
Acil insani yardımın ulaşımının sağlanması.
Şeffaflaşma ve uluslararası toplumun Arakan’a erişiminin önünün açılması.
Yeniden yapılandırma sürecinin başlatılması (kalıcı konutlar, ekonomik kalkınma ve istihdam).
Arakan Müslümanlarını ve Budistleri biraraya getirecek entegrasyon çabalarına ağırlık verilmesi.
Hukuk düzeni içinde vatandaşlık ve anayasal hakların sağlanması.