Güncelleme Tarihi:
Uluslararası koalisyonun DEAŞ’ı yenmek üzere büyük başarılar elde ettiğini hatırlatan Genel Sekreter Jens Stoltenberg, bu kazanımların operasyonda riske atılmamasını istedi. Stoltenberg, YPG kontrolündeki bölgede tutuklu DEAŞ’lılar konusunda Türk yetkililerin kendisine güvence verdiğini söyledi, bu soruna sürdürülebilir bir çözüm için uluslararası topluma çağrı yaptı. Barış Pınar’ı başlamadan önce planlanan bir ziyaret kapsamında Türkiye’ye gelen Stoltenberg, Hürriyet’e verdiği röportajda şunları söyledi:
HİÇBİR NATO ÜYESİ BU SIKINTILARI ÇEKMEDİ
“Hiçbir NATO müttefiki Türkiye kadar terör saldırılarından sıkıntı çekmedi, hiçbir NATO müttefiki bu kadar çok mülteciye ev sahipliği yapmadı ve hiçbiri Ortadoğu’daki şiddet olaylarına bu kadar maruz kalmadı. Bu yüzden Türkiye’nin güvenlik kaygılarının meşru olduğunu söylüyorum. Aynı zamanda, Türkiye’nin ihtiyatlı davranmasını beklediğimi söyledim. Birkaç NATO müttefikinin ciddi kaygılarını ifade ettiğini ve Türk operasyonuyla beraber gerilimin artma riski olduğuna ilişkin şüphelerimi de dile getirdim.
Ortak bir düşmanımız olduğunu hatırlamamız çok önemli. DEAŞ’a karşı beraber savaşıyoruz ve bu savaşta önemli mesafe kat ettik. Kısa süre önce DAEŞ neredeyse İngiltere kadar büyük bir alanı kontrolü altına almıştı. Türkiye o savaşta ön cephedeydi ve Türk askerleri DEAŞ’la savaştı. Bütün bölgeyi kurtardılar ve bu kazanımları tehlikeye atmamamız, korumamız çok önemli.
DEAŞ’LILAR HAPİSTEN KAÇMAMALI
Ayrıca, hapiste olan DEAŞ’lı teröristlerin kaçışlarına izin verilmemeli. Bugün İstanbul’da görüştüğüm Türk liderler, DEAŞ’lıların hapisten kaçmamaları ve DEAŞ’la olan savaşta herhangi bir aksaklığa yer vermemeyi hedeflediklerini açıkça belirttiler. DEAŞ’lılar yakalandılar ve hapiste kalmalılar. Türk liderliğinin anlattığı durum böyle.
(Operasyonun ölçülü olması uyarısı) Burada önemli olan, gerilimin artabileceği ve insanların daha çok acı çekebileceğini anlamak. Türkiye’nin bunu önlemek adına bir sorumluluğu var.
NATO, DAEŞ’ın Afganistan ve Irak’ta her formunu yenilgiye uğratmak için kurulan küresel bir koalisyonun ortağı. Ama Suriye’de karada mevcut olmadığımız için operasyonel sınırları belirlemek NATO’nun işi değil.
(Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO’ya terörle mücadelede yetersiz destek verme eleştirisi) NATO, Türkiye’de hem askeri varlığını hem de Türkiye’nin güvenlik mekanizmalarına yatırımını arttırdı. Ancak konu Suriye’nin kuzeyine geldiğinde, farklı görüşler var. Yani bu konuda farklı düşünceler, NATO’nun Suriye’nin kuzeyindeki duruma müdahil olması konusunu da etkiliyor.
(İtalya ve İspanya’nın Türkiye’ye NATO kapsamında sağladığı hava savunma sistemi desteğini çekmesi) Normalde NATO müttefikleri bir yıllığına bu angajmana girerler. Ertesi yıl ya uzatırlar ya da başka bir müttefik yerlerini alır. Şu andaki ülkelerin görevi uzatması ya da yeni bir ülkenin gelmesi konusunda henüz verilmiş bir son karar yok. Fransa dahil olmak üzere bazı NATO müttefikleri ile Türkiye arasında görüşmeler sürüyor.
(Türkiye’deki S-400 savunma sistemleri) Farklı NATO müttefiklerinin ne tür sistemler edindiği kendi kararlarıdır. Ancak ben Türkiye’nin kararının sadece sonuçları ile ilgileniyorum. Çünkü bu sistemlerin NATO hava füze savunması ile birlikte çalışmasını sağlamak mümkün değil. Ayrıca müttefik uçaklarla ilgili riskler var. Bu konuda nihayetinde bir çözüm bulunmasını umuyorum.”
DÜNYA DEAŞ’LILARA ÇÖZÜM BULMALI
“(NATO’nun yabancı DEAŞ teröristleri konusunda önerisi var mı?) Farklı konular mevcut. (Suriye’de) Tutuklu olan birçok terörist ve yabancı savaşçı var. Bu, şu an birçok ülkede konuşulan bir konu. Bizim ihtiyacımız olan devletlerin oturup, sürdürülebilir ve güvenilir bir çözümü nasıl koordine edebileceğini konuşmak. Çünkü bugün olan çözüm sürdürülebilir değil. Terörist mahkûmlar, kamplarda yaşayan aileleri ve DAEŞ’lı yabancı savaşçılarla nasıl baş edeceğimizi uluslararası toplumun anlaştığı bir yolla belirlemeye ihtiyacımız var. Uluslararası toplum şimdiye kadar insani yardım örgütleriyle bir şeyler yapmaya çalıştı. Şimdi hukuki konuları konuşmalıyız; mahkûmlardan kim sorumlu olacak ve bunun uzun vadedeki çözümü nedir? Masaya bir teklif koymak NATO’nun işi, sorumluluğu değil. Ama yine de bütün NATO müttefiklerini etkiliyor. Birçok NATO ülkesinden gelmiş yabancı savaşçılar var. Bu süren bir tartışma. Bütün NATO müttefiklerini ve uluslararası toplumu yabancı savaşçılar ve onların aileleri için güvenilir ve sürdürülebilir bir çözüm bulmaya davet ediyorum.”