“Steve Jobs’la çalışmak lunapark trenine binmek gibiydi”

Güncelleme Tarihi:

“Steve Jobs’la çalışmak lunapark trenine binmek gibiydi”
Oluşturulma Tarihi: Ocak 04, 2014 01:36

O, Steve Jobs’un sırdaşı, Apple’ın ‘i’ harfli ürünlerinin isim babası. Tarihe geçen ‘Farklı Düşün’ kampanyasıyla Apple’ı ayağa kaldıran kişi de o. Reklamcı ve yazar Ken Segall ile tek bir harfle dünyayı nasıl değiştirdiğini konuştuk.

Haberin Devamı

Kişisel gelişiminize en büyük katkı sağlayan kişi kim?
- Kesinlikle Steve Jobs. Steve’le hem NeXT’te hem de Apple’da 12 yıl çalıştığım için kendimi çok şanslı görüyorum. Onu izlerken öncelikle, odaklanmanın ne denli önemli olduğunu anladım. Düşük konsantrasyonla çok iş yapmak yerine, yüksek konsantrasyonla az iş yapmayı ve kendimi sadece mükemmelliğe adamayı öğrendim. İkinci olarak da, Steve’in her zaman doğru olanı yapmasını, ahlaki değerlere verdiği önemi ve kaliteden hiçbir zaman vazgeçmemesini kendime örnek aldım.
Apple ürünlerinin ismini siz koydunuz. Küçük ‘i’harfiyle başlayan isimler nasıl ortaya çıktı?
- Bu ürünler ilk kez ‘iMac’le tanıtıldı. Piyasaya çıktığı 1998’e dönersek, kulağa basit gelse de, iMac’i isimlendirmek hiç kolay olmadı. iMac konsepti internete kolay ve hızlı erişim anlayışı üzerine kuruldu. Ama o zamanlar internet çok yeniydi; insanlar e-mail adresi alırken bile zorlanıyordu. Bu yüzden ‘i’, interneti temsil ediyor. Ama aynı zamanda ‘individual’ (birey) ve ‘imagination’ (hayal gücü) gibi kelimelerin de baş harfi. ‘Mac’ ise, Macintosh’un kısaltılmışı. İlk iMac’i bu şekilde piyasaya sürdükten sonra, diğerlerinde de ‘i’ harfini kullanmaya karar verdik. Ama Steve dahil, hiçbirimizin aklında avuç içinde taşınabilen cihazlar yaratmak yoktu. O küçük ‘i’ harfi daha sonra çok işimize yaradı!

Haberin Devamı

JOBS VİZYONER BİR DÂHİYDİ

Apple’ın başarısının sırrı ne?
- Birçok sebep var. Ama öncelikle, ‘sadelik aşkı’ şirketin neredeyse her seviyesinde zorunlu. Bu da Steve Jobs’ın kişisel olarak sadeliğe duyduğu saygının bir yansıması.
Steve Jobs iş dünyasının dâhilerinden biri olarak görülüyor. Onunla çalışmak nasıldı?
- Bir macera olduğu kesin. Onunla çalışmayı iniş ve çıkışlarıyla, bir lunapark trenine benzetiyorum. Steve sağı solu belli olmayan, zor bir insandı. Ama aynı zamanda müthiş bir karizması ve çok ince bir espri anlayışı vardı. Çalışanlarına inanır, onları potansiyellerinin üzerinde çalışmaya zorlardı. Vizyoner bir dâhiydi o; ayrıntılara bu kadar önem veren başka bir CEO ile hiç çalışmadım.
Kitabınızda, Steve Jobs’la bir reklam filmi üzerinde yaşadığınız fikir ayrılığından bahsediyorsunuz. Sonunda sizin söylediğiniz olmuş. Onu nasıl ikna ettiniz?
- Birçok insan Steve’in dediğim dedik, ‘acımasız bir diktatör’ olduğunu düşünüyor. Ama benim onunla yaşadıklarım farklıydı. O her zaman kendi fikirlerine tutkuyla bağlı ve onları sonuna kadar savunan insanlarla çalışmak isterdi. Eğer iyi bir argümanınız varsa, onu ikna edebilirdiniz. Bahsettiğiniz örnekte de, uzun süren bir tartışmadan sonra, fikrimizi ne kadar tutkuyla savunduğumuzu gördü ve ikna oldu. Zaten benimkisi onun fikrine göre daha sadeydi.
‘Farklı Düşün (Think Different)’ kampanyanız nasıl ortaya çıktı?
- Kampanya, Steve’in 1997’de Apple’a dönmesiyle ortaya çıktı. O zamanlar piyasada yeni bilgisayar yoktu. iMac’in çıkmasına da henüz altı yedi ay vardı. Apple’ın, üst üste elde edilen başarısız sonuçlara rağmen, ‘yenilik ruhunun’ hâlâ hayatta olduğunu göstermesi açısından, dünyaya böyle bir mesaj göndermesi çok önemliydi. Bu kampanya, birkaç yıl içinde piyasaya sürülecek harika ürünlerin de altyapısını hazırladı. ‘Farklı düşünme’ fikri, programlama dünyasına yeni bir bakış açısı kazandırdı ve şirketin karakterini de belirledi.
Tim Cook’un başa geçmesiyle Apple’ın felsefesi değişti mi?
- Steve Jobs eşsiz biriydi. Onun gibi biri bir daha dünyaya gelmez, o yüzden Apple da hiçbir zaman eskisi gibi olamaz. Ama her iyi baba gibi, Steve de değerlerini çocuklarına aşıladı. Şu anki yönetim, Apple’ı bu günlere getiren şeyin bu değerler olduğunun farkında. Yani Steve olmasa da, Apple onun değerleriyle yönetiliyor.

Haberin Devamı

Ken Segall kimdir?

Apple’ın ünlü ‘Think different’ kampanyasının geliştirilmesine yardımcı olan Segall, Dell ve Intel markalarında da görev yaptı. Segall halen Observatory isimli blogunda teknoloji ve pazarlama, Scoopertino adlı web sitesinde ise Apple hakkında haftalık izlenim yazıları yazıyor.

Tek bir ‘i’ harfiyle dünya nasıl değişti?

‘i’ harfi sahneye çıkıyor – iMac– Mayıs 1999
Film seyretmenin yeni adresi – iMovie – Ekim 1999
Basitleştirilmiş diz üstü bilgisayar zamanı– iBook – Eylül 2000
Fotoğrafla oynamanın türlü türlü yolları – iPhoto – Ocak 2002
Müzik dinleme biçiminin değiştiği gün – iPod – Temmuz 2002
Ofis çalışanına yeni yöntemler – iWork – Ocak 2005
Her şey için tek işletim sistemi (iPhone için çıktı, sonra diğer ürünleri de kapsadı) - iOS – Ocak 2007
Akıllı telefon piyasasının ilk efsanesi – iPhone – Eylül 2007
Diz üstü bilgisayar değil, telefon değil, yepyeni bir format - Mart 2011
Bütün bellekler birleşirse– iCloud- Ekim 2011
Herkes bir gün on beş dakikalığına yazar olacak – iBooks Author – Ocak 2012

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!