Güncelleme Tarihi:
Hürriyet Gazetesi'nden ayrıldığı günden beri 20 yılı geçkin bir süredir medya kuruluÅŸlarına spiker , sunucu ve haberci yetiÅŸtiren ve kursiyerleri tarafından "Spiker - Sunucu Fabrikatörü " diye lakap takılan Hakan Öztürk bugüne kadar yüzlerce spiker ve sunucunun eÄŸitmeni ve bu sektöre kazandıran kiÅŸi.Â
Åžu anda kendi ismini taşıyan bir "Medya EÄŸitim Merkezi" nde Nazlı Tolga, DoÄŸan Åžentürk, Mustafa YolaÅŸan gibi televizyoncularla birlikte eleman yetiÅŸtirmeye devam ediyor. Hakan Öztürk EÄŸitim Merkezini bir televizyon kanalındaki teknikleri aratmayacak ÅŸekilde yapılandırmış. Â
SPİKERLİĞİN KAPISI BURADA ARALANIYOR / FOTO GALERİ
*Kendinizden biraz bahseder misiniz?
Yaklaşık 22 sene önce Hürriyet gazetesinden ayrıldıktan sonra tesadüfen baÅŸladığım bir iÅŸ bu. Özel televizyon ve radyo kanallarının yaygınlaÅŸması ile birlikte medya sektöründe oluÅŸan arz talep dengesizliÄŸi ve bu sektörde çalışan spikerlerin eÄŸitim açığı tesadüfen giriÅŸtiÄŸim bu sektörün benim için ne kadar önemli olabileceÄŸini, maddî çıkarların yerini manevî duyguların alacağını yetiÅŸtirdiÄŸim kursiyerlerimin baÅŸarısını ve Türkçemizin gençler üzerindeki olumlu etkilerini gördükçe öğrendimÂ
*Spikerlik sunuculuk mesleğine olan ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Özel yayın kuruluşlarının gün geçtikçe artması ve her gün radyo ve televizyon kanallarındaki spiker veya sunucuların alıcılar sayesinde evlerimizin içerisinde olması spikerlik ve sunuculuk mesleğine olan ilgiyi her zaman üst seviyelerde tutuyor. Özellikle genç kişiler ekrandaki kişileri örnek alıyor ve yerlerinde olmak istiyorlar. Eğer ses tonları da biraz iyiyse ve çevresindeki insanlar tarafından bu özellikleri kendilerine hatırlatılıyorsa, ister istemez bu işi yapabileceklerini hissediyorlar.
" Eğitim sisteminden kaynaklanan şartlardan dolayı birçok öğrencinin istediği üniversite eğitimini alamadığı günümüz şartlarında Hakan Öztürk Medya Eğitim Merkezi onlara alternatif bir meslek sahibi olma şansı veriyor diyebilir miyiz o zaman?
Evet…
Günümüzde eğitim sisteminden kaynaklanan bazı sorunlar olduğu açık ve üniversitelerde istedikleri bölümlerde okuyamayan bir çok kişi var. Bu konuda önemli bir yere sahibiz, yani bu tarz kurslar meslek edinmeyi amaçlayan, fakat üniversite eğitimi alamayan insanlar için bir alternatif ama iyi seçilmeli . Hakan Öztürk Medya Eğitim Merkezi olarak bu alanda, hem eğitim kadrosuyla, hem eğitim metoduyla, hem de Türkçe'ye vermiş olduğu değerle sektörün ön sıralarında yer alıyor.
* Eğitim kadrosu ve eğitim tarzı metodu dediniz, bu konuyu biraz açar mısınız? Kimler eğitim veriyor ve ne tarz bir eğitim veriyorsunuz?
Bugüne kadar Eğitim Merkezimizin yöneticisi olarak her zaman kaliteyi ön planda tuttum, bu bizi hep başarıya götürdü. Yıllar önce bu işe başladığımda duayenlerden Orhan Ertanhan , Tuna Huş, Gülgün Feyman, Bülent Özveren le birlikte çalıştım, hepsi bana çok şey öğretti ve hepsi alanlarında önemli isimler. Doğan Şentürk, Nazlı Tolga, Mustafa Yolaşan benimle birlikte kurumumuzda eğitim veriyorlar. İşin ciddiyetini herkes kavradı. Eğitim şart, artık ekranlarda eğitimsiz bir spiker olmaması görüşünü tüm haber müdürleri benimsedi diyebilirim. Zaten artık spikerlerin büyük bölümünden sertifika isteniyor. Yapılan çalışmalarımız ağırlıklı olarak stüdyo destekli çalışmalar, kamera prompter gibi teknik bütün cihazlar kurumumuzda mevcut. Yani bir kursiyer kursunu bitirene kadar, gerçek bir tv kanalındaki gibi bütün gerekli cihazları görüyor ve usta isimlerden teknik eğitim alarak yetişiyorlar. Merkezimizin en önemli özelliklerinden biri de canlı yayın yapan bir Televizyonun ve Radyosunun bulunması bunlar internet üzerinden canlı yayın yapıyor ve tüm kursiyerlerimiz tek tek pratik yaparlarken bu çalışmalarını herkes evinden izleyebiliyor.
*Eğitmenleriniz de gerçekten deneyimli, kişiler , bu meslekte en deneyimli ve profesyonel isimlerle çalışmak, nasıl bir avantaj sağlıyor?
Yaklaşık 22 senedir asla kaliteden ödün vermedim. Hep mesleğinde en üst düzeyde duayenler ile çalıştım. Bu nedenledir ki, yayın kuruluşları ve yöneticileri bizi tercih ediyorlar. Hatta komple personeline eğitim verdiğimiz birçok ulusal yayın kuruluşu var.
*Eğitim alan her öğrenci belli bir süre sonunda haber spikeri olabiliyor mu? Sizce bunun için bir altyapı da gerekli mi, yoksa bu kurs her katılımcıya eşit haber spikeri olma şansını sağlıyor mu?
Burada şu konuya çok dikkat etmek gerekiyor; Biz hiç bilmeyeni sihirli bir değnekle dokunup spiker veya sunucu yapmıyoruz, bu mümkün değil. Biz normal bir kişiye, gerekli teknikleri, çalışma metotlarını uygulamalı olarak verip, onlardan çalışmalarını istiyoruz. Eğer verilen teknikler gerçekten çalışılırsa ve kişide de birazcık yetenek de varsa geldiğinden çok farklı bir kişi olarak mezun olabiliyor. İşte o zaman bu mesleğe adım atmak kolay oluyor. Şunu kesinlikle unutmamak gerekir; Spikerlik, sadece önüne konulan kâğıdı iyi okumak demek değildir. Eğer bir spiker sorulduğunda gündemi bilmiyorsa veya yakın tarihteki önemli konular hakkında bilgisi yoksa, bu işi yapamaz, ya her şey hakkında bilgili olmalı veya bu işe kalkışmamalı.
*Kursiyerlerinize mezun oldukları takdirde iş imkânı sunuyor musunuz?
20 seneyi aşan bir geçmişimiz var. İlk zamanlar istihdam yaratma konusunda gerçekten çok sıkıntılarım oldu, fakat televizyon kanallarının artması ve eleman eksikliğinin yaşanmasıyla birlikte, bu sıkıntılardan kurtulduk diyebilirim. Yıllar evvel yayın kuruluşlarına muhabir olarak gönderdiğim kişiler, bugün iyi birer gazeteci, ana haber spikeri, haber müdürü, yayın yönetmeni, program müdürü ve hatta genel yayın yönetmeni olarak üst düzey mevkilere geldiler. Ulusal kanallar, eleman ihtiyaçları olduklarında bir şekilde benimle irtibata geçiyorlar. Yani bir yönetici beni arayarak, "bana şu vasıflarda bir spiker veya sunucu gerekiyor" diyebiliyor. Zaten, artık bizi tanımayan yayın kuruluşu kalmadı diyebilirim. Bu nedenle kurumumuzun mezunları pek sıkıntı çekmiyorlar.
*Kursunuzu başarı ile bitirmiş, mezun olmuş öğrencilerinizi çeşitli televizyon ve radyolarda çalışırken gördüğünüzde neler hissediyorsunuz?
En büyük zevk o işte...Bunu anlatabilmek imkânsız… Düşünün bir kanalı açıyorsunuz ve o kanalda karşınıza aylarca emek verdiğiniz, gerektiğinde kızdığınız, beraber güldüğünüz, başarısında tamamen katkınız olan bir mezununuz haber okuyor veya sunucu olarak karşınızda, çok büyük bir keyif. Zaten hemen hepsi ile sık sık görüşüyoruz, gerektiğinde benden hala fikir alırlar. Bugün itibarı ile, kamera önü veya arkasında aktif görev yapanların sayısının 1000 kişiye ulaştığını söyleyebilirim.
*Bugüne kadar kursiyerlerinizle aranızda geçen ilginç bir anınız oldu mu?
Ben çok pratik bir insanım ve hep birtakım sistemler geliştiririm. Bu teknikler kursiyerlerimin çok işine yarar, gereğinde onları çok yorarım gerektiğinde ise birlikte eğleniriz, hep onların yetişmesi için bütün bu yaptıklarım. Bir gün, spikerlik yapan bayan bir öğrencim , ders sırasında beni ve kursiyerlerimi ziyarete geldi. Tanınmış bir spiker olduğu için, sınıftaki diğer öğrenciler ile tanıştırmak istedim, öğrencilerden biri sizin bana sorduğunuz soruyu kendisine sorarak bir anı anlatmasını istediğinde verdiği cevap bana çok dokunaklı geldi. Şöyle demişti; Hakan Hoca ile çalışacaksanız ağlamayı göze alacaksınız, eğer ben bugün haber okuyorsam bunu, beni derslerinde çalışmadığım zaman azarlayarak ağlatmasına borçluyum. Gerçi o arkadaş bu anısındaki mevzuyu biraz abartsa da özellikle bu iş de disiplin önemli…
*Eğitim merkezinize sadece spikerliği meslek edinmek amaçlı olan kişiler mi başvuruyor?
Bu kurslara, sadece spikerliği meslek edinmek amacıyla olduğu kadar, düzgün ve temiz bir Türkçe'ye sahip olmak amacıyla gelen kişiler de çok. Çeşitli meslek gruplarından gelip daha etkin ve profesyonel konuşmak isteyenler için "Etkili Konuşma" adında bir profesyonel iletişimi içeren kurslarımız var.
*Etkili konuşmak, iyi bir diksiyona sahip olan herkes tarafından mümkün mü peki?
Hayır…Çok ayrı şeyler. Bir insan çok iyi bir tonlamaya diksiyona sahip olabilir, ama anlatmak istediğini anlatamaz veya eksik anlatabilir. Bu tamamen yöntem ve pratik meselesidir. Biz bu konuda yıllardan beri çeşitli kuruluşlara devamlı eğitimler veriyoruz… Özel eğitimlerimiz de var, bunları; siyasetçiler, üst düzey yöneticiler, sanatçılar, başkanlar gibi öne çıkmış kişiler tercih ediyor. Sevindirici taraf ise, insanlar artık daha bilinçli ve eksiklerini görerek telâfi yoluna gidebiliyorlar.
*Birçok spiker ve sunucu yetiştirmiş bir kişi olarak, bu mesleğe yeni başlayanlara ne gibi tavsiyelerde bulunacaksınız?
Öncelikle, bu işe gönül vermiş olanlar, kadrosu iyi seçilmiş Dil-Eğitim Merkezlerinde eğitim almalılar. İyi araştırılmış bir eğitim merkezi ve kesinlikle Millî Eğitim Bakanlığına bağlı bir eğitim kurumu seçilmelidirler. Aldıkları eğitimle yetinmeyip, üzerine bilgilerini inşa etmelidirler. Sürekli araştırıp kendilerini geliştirmelidirler. Her zaman çok okuyarak tartışarak ve merak ederek mesleklerinde ileriye gidebilirler. Son olarak , İçişleri Bakanlığına bağlı olan "Spikerler Derneği" bizi spikerlik eğitimi konusunda emsal eğitim merkezleri içinde pilot okul seçti. Bu bizim için ayrı bir gurur kaynağı oldu. Dernek spiker ve sunucuların yetişmesinde sınıflarda verilen eğitimleri yetersiz bulduğu için bir inceleme sonucu merkezimizde saha , canlı TV ve radyo sistemleri ile çalıştığımız için mezunlarımıza ayrı bir yeterlilik belgesi verilmesi kararlaştırıldı ve resmi sitelerinde yayımlandı.
Â