Güncelleme Tarihi:
SP'de sancılı kongre sonrası kayyuma uzanan süreç
Saadet Partisi’nde 11 Temmuz’da yapılan Olağanüstü Kongre’de Numan Kurtulmuş, genel başkan seçilmişti. Erbakan yanlıları ise kongrede usülsüzlük yapıldığını savunmuştu.
Temmuz ayı sonunda da Oğuzhan Asiltürk'ün şikayeti üzerine açılan davaya bakan 21. Asliye Hukuk Hakimi Amet Metin Tözün, olaylı geçen kongre için ihtiyati tedbir kararı vermek ve kongre evraklarına el koymak üzere polis eşliğinde Genel Merkez'de arama yapmıştı.
Açılan davalarda, kongrede usülsüzlük yapıldığı, Saadet Partisi'nin mevcut yönetiminin de bu yüzde hukuken geçerli olmadığı iddia edilerek partinin davalar sonuçlanana kadar kayyuma devredilmesi ve kayyum tarafından yönetilmesi istenmişti.
SP YÖNETİMİ KAYYUMA DEVREDİLDİ
Davada karar çıktı. Mahkeme, SP yönetiminin kayyuma devredilmesine karar verdi.
Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi, Saadet Partisi'nde, Olağanüstü Kongre çağrısı yapmak üzere Mustafa Kamalak, Hasan Bitmez ve Şerafettin Kılıç'ın görevlendirilmesine karar verdi.
Mahkeme, bu 3 üyenin, açılış, kongre divan teşkili, tüzük ve program tadil komisyonları teşekkülü, tüzük ve program tadil komisyonlarının raporlarının okunması, genel başkan, genel idare kurulu asıl ve yedek üyelerinin, yüksek disiplin kurulu asil ve yedek üyelerinin seçimi gündemi ile Saadet Partisi Olağanüstü Kongresini çağırmakla görevlendirilmelerini kararlaştırdı.
SP eski Genel Başkan yardımcılarından Mehmet Bekaroğlu SP yönetiminin kayyuma devredilmesinin ardından şöyle konuştu: Numan Kurtulmuş’la Hoca ve ekibin arasında öyle şeyler oldu ki. Bundan sonra herhalde beraber yola devam etmek pek mümkün olamayacak. Sayın Kurtulmuş sanırım bundan soran kayyum eliyle yapılacak kongrede aday olmayacak diye düşünüyorum. Hoca ne yapmak istiyor anlamakta zorlanıyorum. İlk seçimlerde çok rahat barajı geçecek bir parti konumunda olan bir partiyi neden sabote ediyorlar, kimlere hizmet ediyorlar, başka güçlere mi hizmet ediyorlar anlayamıyorum. Numan Kurtulmuş yola başka bir şekilde devam eder mi onu da bilemiyorum. Birkaç hafta içinde kongre toplanacak. Bu imzaları verenler gider kendi başlarına kongre yaparlar. KAMALAK: ÜÇLÜ KOMİSYON ATADI SP GİK üyesi Mustafa Kamalak ise 'kayyum atandı' demenin doğru olmadığını, mahkemenin 'üçlü komisyon' atadığını belirtti. MALKOÇ'TAN AÇIKLAMA SP Genel Başkan Yardımcısı Şeref Malkoç basın mensuplarına şu açıklamayı yaptı: İstediği sonucu elde edemeyenler kavga çıkarmış ve kongreyi sabote etmişlerdir. Sonra da partimize yönelik saldırılara başladılar. Bunlar partinin eski yöneticileri. TV kanallarında saldırılarda bulundular. Her türlü delegeye başvurarak her türlü yalana ve dolana sarılarak iftiralara başladılar. Sonra da fiziki saldırılara başladılar. Bunun örneği iftar yemeğindeki saldırıdır. Dördüncü saldırı alanı ise kongrenin hemen ertesi gün başlayarak partimiz aleyhine 14 dava açılmasıdır. Mahkeme kararıyla bu ağabeylerimizin eliyle partimiz kayyuma devredildi. DAVACI OLANLAR KAYYUM ATANDI Türkiye’de ilk defa bir partinin genel merkez kongresi kayyum aracılığı ile yapılacaktır. O davada davacı olanlar kayyum tayin edildi. Numan Kurtulmuş yarın GİK’i toplayacak, Cuma günü il başkanları ve belediye başkanlarıyla istişare yapacak. Bu karar Türk siyasi hayatında yeni bir başlangıçtır. Bu karar bizim için bir son değildir. KURTULMUŞ: GEREKLİ AÇIKLAMAYI YAPACAĞIM Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, partisinin olağanüstü kongre sürecine ilişkin, Genel İdare Kurulu (GİK), il başkanları ve belediye başkanlarıyla yapacağı toplantının ardından gerekli açıklamayı yapacağını bildirdi. Kurtulmuş, genel başkan yardımcıları ve parti temsilcileriyle yaptığı değerlendirme toplantısının ardından genel merkezden ayrıldı. Bir gazetecinin, 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin Saadet Partisi'nin olağanüstü kongre sürecine ilişkin verdiği karara ilişkin değerlendirmesini sorması üzerine Kurtulmuş, “Yarın Genel İdare Kurulu toplantısı yapılacak, cuma günü de il başkanları ve belediye başkanlarıyla yapacağım toplantının ardından gerekli açıklamayı yapacağım” yanıtını verdi.
Bugün 3 tane duruşma vardı. Bunlardan ikisini mahkeme reddetmiştir. Üçüncü duruşmada da Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi, partinin kongre yönetimini kayyuma devretmiştir. Bu kararın çıkmasında özellikle Yargıtay'ın internet sitesinde olmayan ve bugüne kadar da hiç yayınlanmamış olan bazı kararlar var. Bugüne kadar verilen bütün davalarda, bu tür davaların Anayasa Mahkemesi'nde görülmesi gerektiğine dair Anayasa Mahkemesi'nin kararları vardır.
Hatta davacılar da bu kararları dosyaya koymuşlardır. Ancak, enteresan bir şey oldu, Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi'ndeki dosyaya Yargıtay'ın kendi sitesinde yayınlanmayan ve hiç bir yerde yayınlanmamış 8'e yakın Cumhuriyet Halk Partisi örnek kararları var. Bu kararlar kim tarafından bu arkadaşların eline tutuşturulmuş, biz bunu merak ediyoruz.
CHP Genel Sekreteri Önder Sav ile yapılan görüşmelerin bu kararlarda veya mahkeme sürecinde ne gibi tesiri olmuştur onu hep birlikte göreceğiz.