Güncelleme Tarihi:
Yülek, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında AB'nin kendisine özgü normlarının bulunduğunu, bunun da Avrupa ülkelerinin dini, kültürü ve değerleri üzerine kurulu olduğunu belirtti.
Türkiye'nin, AB ile siyasi ve ekonomik ilişkilerini sürdürebileceğini, ancak bu değerleri kabul etmesini doğru bulmadıklarını dile getiren Yülek, “Zaten ben çok kati söylüyorum. AB, Türkiye'yi almayacaktır. AB, Türkiye'deki bazı kimselerin platonik aşkıdır” diye konuştu.
“ÇİFTE STANDART UYGULUYORLAR”
AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun Türkiye ziyaretine de değinen Yülek, Barosso'nun TBMM'de yaptığı konuşmada çeşitli konuların yanı sıra parti kapatma hususundaki görüşlerini de dile getirdiğini anımsattı. Yülek, şunları kaydetti:
“AB yetkilileri, düşünce ve temennilerini ziyaret ettikleri her partide farklı olarak ifade etmelerine rağmen, AKP'nin kapatılması davasıyla ilgili olarak çok açık bir şekilde parti kapatmanın karşısında olduklarını ve hatta AB'ye girecek bir ülkede parti kapatılmasını kabul edemeyeceklerini beyan etmişlerdir.
Elbette biz Saadet Partisi olarak parti kapatmanın karşısındayız ve AKP'ye açılan davayı, hiç ama hiç tasvip etmiyoruz. Bu konudaki hassasiyetimizi defalarca dile getirdik ve getirmeye de devam edeceğiz. Ancak, Avrupalı yetkililerin bu konuda sergiledikleri çifte standardı da paylaşmadan geçemeyeceğim. Çünkü, AB yetkilileri, maalesef Türkiye'nin en büyük yaralarından ve demokratikleşme yolundaki en büyük engellerinden biri olan Refah ve Fazilet partilerinin kapatılması sırasında şimdi gösterdikleri hassasiyeti göstermemiştir.
Şimdi demokrasi havarisi kesilen AB yetkilileri, devamlı bahsettikleri AB prensiplerinden ve hukukun üstünlüğünden kendi menfaatlerine yararlı olabileceğini düşündükleri partiler söz konusu olduğu zaman bahsetmektedir. Açıkça söylüyorum, eğer AB, Refah Partisi kapatılırken bu hassasiyeti gösterseydi, demokrasi ve özgürlükleri savunsaydı, Fazilet Partisi kapatılmazdı. Fazilet Partisi kapatılırken aynı hassasiyet gösterilseydi, AKP için bu dava açılmayacaktı.”