Güncelleme Tarihi:
Önder, son görüşmede Öcalan’ın söylediklerini şöyle aktardı:
HAKEM KURULU OLMALI
Bu, afla falan çözülecek sorun değildir. Bunun vaadi bile doğru değildir. Bunun için önce demokratik bir sözleşme yapmak lazım. Demokratik bir sözleşme yapacaksanız da bunun bir hakem kurulu olmalı, izleyicisi olmalı, yaptırımı olmalı. Kim üzerine düşeni yapmıyorsa, karşılıklı suçlamak yerine bağımsız izleme kurulu olmalı. Yasalar derken, yasal çerçeve derken, hep bunları kastediyorum. Şimdi de seçim gerekçe gösteriliyor. Eğer bu meselenin çözümünde durmazsan, kararlı olmazsan, seçim de iktidarın da anlamsızlaşır.
CİDDİYETSİZ SAVRULMA
AKP hükümeti ‘çözüm süreci’ne ilişkin mevcut tutumunu değiştirmeli. Bu ciddiyetsizlik, bu savrulma tutumu devam ederse süreç için daha fazla katkı sunmam güçleşir. Hükümet seçimi bahane edip meselenin ciddiyetinden uzak bir noktaya savruluyor. Böyle devam ederse sürecin bitmesinin sorumlusu olur. Demokrasi güçleri, aydınlar süreç ve barışın üzerine titremeliler ve hükümete sürekli bunu hatırlatmalılar. Yoksa iş işten geçtikten sonra söylenen sözlerin hiçbir anlamı kalmayabilir; hükümet üzerinde baskı oluşturmalılar.
KOMİSYON KADÜK KALDI
Demokratikleşme kaygısıyla yapmış olsalar paylaşmaları gerekirdi. Bu şekliyle, demokratikleşme değil provokasyon anlamına gelir. Henüz Mahmur Kampı’ndakilerin dönüş zemini oluşmadı. Oysa çoktan geri dönüş yasası da başta olmak üzere birçok meselenin hazırlanmış, görüşülmüş, müzakere edilmiş olması gerekirdi. Bunlar yapılmadan sürekli çözüm sürecine vurgu yapmak ciddiyetsizliktir. Paketler hazırlanırken yasal çerçevenin oluşturulması görmezden gelindi. Bu yüzden Meclis’teki Çözüm Süreci Komisyonu kadük kaldı.