Güncelleme Tarihi:
Sözcü Gazetesi sahibi ve çalışanları hakkında "Silahlı terör örgütünü yönetme", "Silahlı terör örgütü propagandası yapmak" ve "Silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım etme" suçlarından açılan davanın ikinci duruşması görülüyor. Duruşmaya Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan gazetenin İzmir muhabiri Gökmen Ulu, tutuksuz sanıklar gazetenin eski İnternet sitesi Sorumlu Müdürü Mediha Olgun ve Mali İşler Müdürü Yonca Yücekaleli katıldı.
Bugünkü duruşmada gazeteciler Cem Küçük, Fuat Uğur, Ersoy Dede, Hüseyin Gülerce ve Vatan Partisi Öncü Gençlik Ankara Başkan Yardımcısı Anıl Eren Yıldız dinlendi. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada ilk olarak Anıl Eren Yıldız dinlendi. Ankara'dan SEGBİS üzerinden duruşmaya bağlanan Yıldız, Bylock kullandığı iddiasıyla tutuklu olarak kaldığı cezaevinde yaşadıklarını anlatması üzerine dosyaya tanık olarak katıldığını belirtti. Cezaevi sonrası verdiği röportajda FETÖ'cülerin okudukları gazeteler arasında Sözcü gazetesinin de olduğunu ancak bu gazetenin ideolojik olarak değil, AK Parti muhalefetine yer verdiği haberler üzerinden FETÖ'cüler tarafından tercih edildiğini söyledi.
Daha sonra gazeteci Cem Küçük tanık olarak dinlendi. Savcının talebi üzerine tanık olarak ifade verdiğini belirten Küçük şunları kaydetti; "Ben sanıkların hiçbirini tanımıyorum. İddianameye göre konuşacaksak sanıklar 'FETÖ'ye yardım ediyor' ya da 'Fetullahçı teröristler darbe yapacağı gün bilgileri Gökmen Ulu'ya verdi' diye ifadelerin iddianamede yer alması, bana göre çok komik. Aynı zamanda iddianamede mali işlerle ilgili 2011 yılındaki bazı bilgiler geçiyor. Bizim de yayınevi şirketimiz vardı biz de reklam vermiştik. Nisan 2014'te terör örgütü olarak kabul ediliyor. Bunun öncesindekilerin yazılmaması gerekiyordu"
CEM KÜÇÜK: 'SÖZCÜ FETÖ'CÜLERLE İŞBİRLİĞİ YAPTI' DENEMEZ
Küçük, "Bir madenci çocuğu olarak söylüyorum Allaha inanan biri olarak konuşuyorum, 'Sözcü FETÖ'cülerle işbirliği yaptı' denemez" ifadesini kullandı. Burak Akbay hakkında, "FETÖ evlerinde yetişti" demediğini böyle bir bilgiye de sahip olmadığını dile getiren Küçük, "Köşe yazılarında çıkan bilgileri yorumladım sadece. Bu devletin güvenlik birimlerinin bileceği iş. Bilmediğim şeyi yazamam" diye konuştu.
FUAT UĞUR: GÖKMEN'İN TUTUKLUĞU IZDIRABA DÖNDÜRÜLDÜ
Cem Küçük'ün ardından konuşan Fuat Uğur ise şunları söyledi; "Sözcü Gazetesi ile tartışmalarımız oldu, yaptığı haberleri eleştirdim. Rahmi Turan'ın köşesinde yayınladığı bir karikatürü eleştirdim. Bunlar Sözcü'nün FETÖ'ye hizmet ettiğini göstermez. Bu iddianamede tanık olmamı da anlamıyorum. Gökmen Ulu ve Mediha Olgun haksız yere tutuklu kaldı ve tutuklu yargılandı. Gökmen Ulu'nun gazetecilik refleksi ile yaptığı haberle ilgili tutuklu olmaması gerektiğini de yazdım. Ben iddianamede bir somut kanıt da görmedim. Gökmen'in tutukluğu ızdıraba döndürüldü. Ben, Sözcü Gazetesi'nin FETÖ ile irtibatlı olduğuna dair hiçbir şey bilmiyorum. Bu dava bence bir hukuk devletine zarar vermeden bitirilmeli diye düşünüyorum" dedi.
ERSOY DEDE: TANIK OLMAM, BENİM ADIMA UTANÇ VERİCİDİR
Ersoy Dede de ifadesinde şunları söyledi; "O dönemde Aktüel dergisi ve Star gazetesine yazdığım yazılarla ilgili savcılık tarafından çağırıldım. Bana sorulan iddialar arasında Burak Akbay'ın FETÖ'nün evlerinde kalıp kalmadığıydı. Ben de sadece Fehmi Koru'nun iki ayrı yerde yazdığı yazıdan bilgi sahibi olduğumu söyledim. Ancak bu iddialar daha sonra yalanlandı. Benim açımdan Sözcü Gazetesi'nin FETÖ'cü olması deli saçmasıdır. Sözcü'nün yolsuzluk soruşturmaları sırasında FETÖ'nün hoşuna giden yayınlar yaptığını gördüm. Gökmen Ulu'nun haberi için tutuklu olmasını doğru bulmuyorum. Gökmen'in haberine karşılık benim tanık olmam, benim adıma utanç vericidir"
Daha sonra Yalova'dan SEGBİS'le bağlanan Hüseyin Gülerce de, sanıkların FETÖ'yle bir ilişkisinin olup olmadığına dair bilgisinin olmadığını söyledi. Sözcü'nün attığı manşetlerle Erdoğan düşmanlığı yaptığını savunan Gülerce, bu durumunda FETÖ'ye yaradığı yorumunda bulundu. mahkeme başkanı atılan manşetler dışında görgüye dayalı bir bilgisinin olup olmadığını sorunca Gülerce, "Bilgim yok" cevabını verdi.
Duruşmada gazetenin sahibi firari sanık Burak Akbay'ın babası Ertuğrul Akbay ile Fehmi Koru'nun tanık olarak dinlenmesi bekleniyor.