OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 24, 2002 00:00
Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, "Adam öldürme suçu da, Anayasa'nın 76. maddesi kapsamına alınmalı. Katiller Meclis'e sokulmamalı" dedi.YARGITAY Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, dün bir grup gazeteci-yazarı makamına davet ettiğinde, ‘‘Artık burama geldi. Haksız saldırılara uğradık. Sessizliğimi ilk kez bozuyorum. Herkes yargı kararlarına saygılı olmak durumundadır’’ diye söze girdi. Kanadoğlu, ardından AKP Lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın yasaklanması sürecinde kendisinin müdahalesi ile Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin ve YSK'nın aldıkları kararların doğru ve hukuka uygun olduğunu anlattı.Kanadoğlu, ‘‘Ben bu göreve başladığım gün evimden doğruca Anıtkabir'e gittim ve
Atatürk'ün huzurunda hukukun üstünlüğüne dayalı laik, demokratik Cumhuriyeti ve devletin milleti ve ülkesi ile bölünmez bütünlüğünü korumaya ant içtim. Bu zaten benim Türkiye'nin başsavcısı olarak görevim’’ dedi. Kanadoğlu, ardından kararların haklılığını şu gerekçelerle izah etti:1) SİYASET HUKUKUN ÜSTÜNE ÇIKAMAZBen, bir yargı mensubu olarak gücümü Anayasa'dan alırım. Hiçbir siyasi görüş ya da beklenti Anayasa'nın, hukukun üstüne çıkamaz. Ben de bir yargı mensubu olarak her şeyden önce mevcut yasalara uygun davranmak durumundayım. Herkes de yargı kararlarına saygılı davranmak zorundadır. Anayasa ve diğer yasaları değiştirme görevi yargıya değil, parlamentoya aittir. Yasama bu görevini yapmazsa, bu görevinin sorumluluğu yargıya atılamaz.2) YSK YARGI DENETİMİ YAPAMAZBiz hukuk devleti deyince önce Anayasa'yı önümüze koyarız. Anayasa'nın 79. maddesi de Yüksek
Seçim Kurulu'nun yetkilerini tanımlamıştır. Burada YSK bir yargı organı olarak gösterilmemiÅŸ, yalnızca seçimin denetimiyle görevlendirilmiÅŸtir. Oysa bu olayda YSK'nın 3 üyesi kendilerini yargı organı yerine koyup, TCK 312. maddedeki deÄŸiÅŸikliÄŸin suçun niteliÄŸini deÄŸiÅŸtirip deÄŸiÅŸtirmediÄŸine bakmışlardır. YSK, yargısal denetim yapamaz. Buna karşı çıkan diÄŸer 4 üyenin kararı yerindedir. 3) TCK 312'DE SUÇ UNSURLARI DEĞİŞMEDÄ°TCK'nın 312. maddesinde yapılan son deÄŸiÅŸiklikte, suçun unsurları açısından hiçbir deÄŸiÅŸiklik getirilmemiÅŸtir. Tek fark, suçu ağırlaÅŸtıran unsurun kaldırılmış olmasıdır. Dolasıyla, AB uyum yasalarının dikkate alınmadığı yolundaki eleÅŸtirinin geçerliliÄŸi yoktur. 4) ANAYASA'NIN 76. MADDESÄ° YASAK GETÄ°RÄ°YORBen militan demokrasi tabirini sevmiyorum. Ben mücadeleci, kendisini koruyan demokrasi tabirini kullanıyorum. Anayasa'nın 76. maddesi, milletvekilliÄŸini engelleyecek suçları tanımlayarak, demokrasimize kendisini koruyacak bir önlem getirmiÅŸtir. Anayasa, böyle olduÄŸu sürece biz de buna uygun davranmak zorundayız. Parlamento isterse Anayasa'yı deÄŸiÅŸtirebilir.5) KATÄ°LLER DE YASAK KAPSAMINDA OLMALINitekim, benim de deÄŸiÅŸmesini istediÄŸim yönleri var. Ä°deolojik suçlar ömür boyu yasaklama altında, ama adam öldürme suçu 76. maddedeki bu yasaklamanın dışında kalıyor. Katiller, memnu haklarının iadesi suretiyle Meclis'e girebiliyorlar. ÖrneÄŸin, bu maddeyi deÄŸiÅŸtirip, katilleri de ömür boyu yasaklı hale getirelim.6) YSK YANLIÅž YOLDAAnayasa'nın 76. maddesi, ‘‘İdeolojik suçlardan mahkûm olanlar ömür boyu milletvekili olamaz’’ diyor. Ama YSK, 1985 yılından bu yana, hukuken yanlış bir yol izleyerek, mahkeme kararıyla memnu hakları iade edilen kiÅŸiler için 76. maddedeki bu sınırlamanın geçerli olmayacağına hükmediyor. Bu ÅŸekilde 76. madde by-pass ediliyor. Sorunun bir boyutu, YSK'nın 1985'ten beri bu yanlış yolu izlemesidir. Ben YSK'dan farklı düşünüyorum.7) ADALET BAKANLIÄžI DA HATALIAdalet Bakanlığı da Recep Tayyip ErdoÄŸan'a sabıka kaydı olmadığı yolunda temiz kararı verirken hatalı davranmıştır. Çünkü, Adli Sicil Kanunu'nun 8. maddesi çok açık bir hüküm taşır. Buna göre, hüküm giymiÅŸ kiÅŸilerin sabıka kayıtları silinirken, Anayasa'nın 76. maddesinde getirilen sınırlamaya tabi olan kiÅŸilerin adli kayıtları silinmez ve bakanlığın bilgi arÅŸivinde saklanır. Ancak Adalet Bakanlığı, burada yanlış bir iÅŸlem yaparak, ErdoÄŸan'a temiz káğıdı vermiÅŸtir. Durumu fark edince Adalet Bakanımıza giderek, bu kararı sorguladım, yanlış bir iÅŸlem yapıldığını söyledim. Bana cevap olarak, 20 yıldır bu uygulamayı yaptıklarını söylediler.8) DÄ°YARBAKIR 4. DGM, YETKÄ° GASPI YAPTIDiyarbakır 3 ve 4 No'lu DGM'nin ErdoÄŸan'la ilgili kararlarını inceledim. 3 No'lu DGM, duruÅŸma yapmayarak usulen hatalı davranmış, ancak karara temyiz yolunu açık tutmuÅŸtur. 4 No'lu DGM ise normalde temyize, yani Yargıtay'a gitmesi gereken bir konuda kendisini yetkili ilan edip karar almış, böylelikle yetki gaspı yapmıştır. Yargıtay 8. Ceza Dairesi ise 4. DGM'nin kararını hukuken geçersiz saymış, 3. DGM'nin usul hatasını teslim etmekle beraber, verilen kararın doÄŸru olduÄŸunu, usul hatasının hükme herhangi bir etkisi olmayacağına karar vermiÅŸtir. Yargıtay son inceleme noktasıdır ve hukuk devletinde Yargıtay'ın kararına saygı gösterilmelidir.9) TÃœRK, ANAYASA'YA AYKIRI DAVRANDITicaret hukuku alanında uzman olup ceza hukuku alanında uzmanlık iddia etmek yanlış olur. AÅŸrıca, Hikmet Sami Türk'ün kararları okumadan görüş belirtmiÅŸ olması da üzücüdür. Bu beyanları yargı çevrelerini ciddi bir ÅŸekilde müteessir etmiÅŸtir. Anayasa'nın 138. maddesi kimsenin mahkemelere telkinde bulunamayacağını belirtir. Hal böyleyken, sen Adalet Bakanı olarak nasıl olur da mahkemelere telkin anlamına gelen sözler sarf edebilirsin, nasıl olur da hükümlülerin vekillerine akıl verip yol gösterebilirsin. KanadoÄŸlu, karar hakkında ‘‘şeriatın kestiÄŸi parmak acımaz’’ diyen Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cumhur Asparuk'a da isim vermeden bir gönderme yaparak, ‘‘Ben bu durumda ÅŸeriat sözcüğünü kullanmak istemiyorum. Adaletin kestiÄŸi parmak acımaz demek daha doÄŸru olur’’ diye ekledi.Â
button