Güncelleme Tarihi:
İşte Soylu'nun açıklamalarından satır başları:
Adaylar projelerini ortaya koyarlar. Milletimiz bunların tamamını hem izler hem not eder ve karar gününde de değerlendirmesini ve kendi notunun sonucunu ortaya koyar. Elbette Türkiye bu seçime herhangi bir yerel seçim gibi gitmedi. AK Parti'nin tam 12 yıldır ortaya koymuş olduğu istikrar mücadelesi, ekonomik büyüme mücadelesi ve Türkiye'nin dünya ölçeğinde hak ettiği yer alma konusundaki iddialarıyla, halkın talepleriyle, muhalefet ve muhalefet dışı organizasyonlarla birlikte girdi.
Milletimiz çok ciddi bir karar verdi. Uzun yıllardan beri AK Partili kadroların idare ettiği yerel yönetimler, medeniyetimiz ve insan dediğimiz kavramların yine milletimiz tarafından kabul gördüğü ve bütün her şeye rağmen olumsuz kampanyalara rağmen, normal seçimler dışında cereyan eden haksız isnatlara rağmen, içerden dışardan oluşturulan olumsuz havaya rağmen AK Parti yüzde 45,5 oy oranıyla birlikte bu milletin teveccühüne mazhar olmuştur.
Her biriniz gördünüz. Şahit olduk. Oy kullanırken hiç kimseye müdahale edilmeden, milletimiz kendi iradesiyle birlikte kendi değerlendirmelerini net bir şekilde ortaya koymuştur. Elbette ki itirazlar olacaktır. Eksikliklere yanlışlıklara karşı muhakkak ki her siyasi partinin bu hakkı kullanabilme durumu söz konusudur.
1946 seçimleri hariç, bu millet bir şeyi çok iyi şekilde başarmıştır. Bütün dünyanın da takdir ettiği, gözlemcilerin de takdir ettiği, Türkiye'de seçim sisteminin halk tarafından kabul edildiği benimsendiği, seçimin tamamı açısından herhangi bir şaibenin olmaması hususu, milletimiz tarafından da, Türkiye başarılı bir tarihsel çerçeve çizgi içerisinde bunu yürütmektedir.
Elbette ki münferit olaylar vardır. Bizim siyasiler olarak, oyunu namus olarak görüp, sonuca yansımasını isteyen milletimizin hakkını korumak gereğini bir kenara bırakırsak, Türkiye böyle bir tabloyla karşı karşıyayız.
Söylenmemiş hiç bir şey kalmamasına rağmen. Yalan dolan iftira. Bir kısım nifaklar. Milletimiz kendi kararını sandıkta ortaya koymuştur. Kazandığımız yerler var, kaybettiğimiz yerler var. bu yerlerde hep beraber hepimiz sonuca rıza gösteren, itirazların dışında rıza gösteren bir hali bugün ortaya koyuyoruz. Niçin İzmir’i kaybettik, Kars’ı kaybettik gereğini yapacağız diye bir haleti- ruhiyenin içinde değiliz.
Bunu hazmetmek lazım, tahammül etmek lazım. Hoşgörüyle kabul etmek gerekir. Seçim içinde söylenen sözlere, bugün halkın verdiği mesajı görmezden gelmek, net bir şekilde ifade etmeliyim ki bu siyaset açısından da, seçimin sonuçları almama açısından da kabul edilebilir bir şey değildir.
Eğer bu millet AK Parti’ye yüzde 30 civarında bir oy vermiş olsaydı AK Parti Türkiye dünya bunu değerlendirirdi. Tam tersi bir durum söz konusuysa, partiler siyasi tavra, kurdukları ittifaklara, ortaya attıkları iddialara, halkın buna karşı bakışında analize muhtaç bir değerlendirme yapmaktadırlar.
Türkiye’de ilk kez paralel yapılar siyasete kara propagandayla müdahale etmişlerdir. Her bireyin odluğu gibi her türlü vakıf dernek yapılanma muhakkak siyaset içerisinde olma hakkına sahiptir. Ama iktidar devirme operasyonu kendisine yakışmayacak organizasyonlardan gelince halk da buna gerekli cevabı vermiştir.
Bir kanaatim daha var. seçim dönemi içinde ciddi manipülasyonlar gerçekleştirilmiştir. Bir takım kamuoyu araştırmaları. Şimdi takke düştü kel göründü. 45
Özellikle Ankara’da CHP’yi 6-7 puan önde göstereni İstanbul’da CHP’yi 5-6 puan önde gösteren, bunun yanı sıra diğer kritik vilayetlerde bu tip manipülasyonu yapan araştırma şirketlerini büyük milletimizden özür dilemeye, biz seçim hukukunu muhafaza etmekle yükümlüyüz. Her verdiğimiz bir oyun sandıkta tecelli etmesini isteriz. Siyasiler her seçimi kazanacaklarını iddia edebilirler, ama kamuoyu araştırma şirketlerinin iki üç tanesini bizati kendim aradım. 45-46 bandıyla 48-48,5 bandında bitireceğini, İstanbul’da ve Ankara’daki sonuçları kendilerine ilettik. Buna rağmen bu manipülasyondan kaçınmadılar.
Adana bizi bir üzüntüye sevk ediyor. Gerek seçim işleri başkanlığımızla değerlendirmelerle, hem dün gece ve bugün teşkilatımızla yaptığımız değerlendirmelerimizde, seçim sonuçlarının sağlıklı değerlendirilmesi açısından, Adana’mızın da hak etmediği, AK Parti’nin de mağdur olduğu bir takım işlemler söz konusudur. Bugün bunlar delilli bir şekilde, il başkanlığımız tarafından önümüzdeki saatler içerisinde seçim kurullarına intikal ettirilecektir.
Adana’da oy kaydırmaların, tutanak hatalarının, sandık başı itirazlarının kaale alınmaması, kamu düzeni açısından da eksikliklerin olduğunu arkadaşlarımız teker teker müşahede ettiler.
50 bin geçersiz oyda, sandık başında gördükleri her türlü eksikliğe, usule aykırı işlemlere itiraz eden bir sandık yapılanması söz konusu olmuş. Her siyasi partinin temsilcisi var. Bu maddi hatalarla ilgili, 50 bin civarındaki geçersiz sayılan geçersiz sayılmasının mazeretini, nedenini ve sebebini geçersizlik hallerinin dışında olduğunu iddia ettiğimiz bir takım değerlendirmeleri, önümüzdeki saatler içerisinde müracaatlarımızla tespit etmeye çalışacağız.
Özellikle burada vahim hatalar söz konusu. AK Parti’nin 98 aldığı, 1405 nolu sandıktaki tutanağa bakıyorsunuz, bu oy başka bir siyasi partiye yazılıyor. Bunun ötesinde burada mesela BBP’ye yazılmış, çok net. Bu örneklerde bir tanesi.
Bizim genel merkezde bize intikal eden tutanakla, bilgisayar programımızın çıkardığı eksiklikleri de gördüğümüz bir durum söz konusudur. Bu itirazımızın nedeni şudur, bu tür hatalar kaydırmalar konusunun, seçim sonucunu etkileyebileceğini düşünüyoruz. Özellikle 2009’da partimizin burada yaşamış olduğu, aklımıza getirmek istemediğimiz bir tecrübe söz konusudur. Adana’da bir mekanizma işliyor ve bu mekanizma seçim hukuku açısından, kıymetli Adana’mızın vermiş olduğu oyların, sonuca ulaşmasını engelliyor. Bu bizim de sorunumuz tabi.
Bu da 2392 numaralı, birer örnek getirerek... Onlarca var. Bu da Seyhan. 2392 numaralı sandık. Biz burada 108 oy almışız, HDP 87, CHP 31 oy almış, MH 24 oy almış. Bu sandığa hep beraber bakıyoruz. Bu sandıkta maalesef 108 oy BBP'ye yazılmış. Burada özellikle bir istenmeden sehven kötü niyet dışı bir hatanın olduğunu hepimiz kabul etmek isteriz. Bu hoşumuza gider. Neden? Biz demokrasinin sağlıklı işlemesini isteriz. Ama eğer bu, Sarıçam ilçesinde 1125 nolu sandıkta, oyun geçerliliği konusunda ilkesel yaklaşımlar vardır. Bir kişi kendi iradesini ortaya koyar, tecelli ettirmişse mümkün olan iradeyi sonuca yansıtmaktır.
Bir oy pusulasına iki mühür vurulmuşsa, bu geçerlidir. Şimdi seçim hukuku ve sandık hukuku üzerinde hayatımı devam ettirdim. Bunlar en temel kurallar ve ilkelerdir. Burada özellikle seçim hukukunun yürütücülerine bunu söylüyorum. Eğer bir oy pusulasında, bir vatandaşımız, bir siyasi partinin amblemi üzerine oyunu vurmuşsa, bu oyun geçersiz sayılma ihtimali sıfırdır.m Tavla oynamıyoruz, 12'ye isabet ettirecek diye bir kaide söz konusu değil. İlla yuvarlağa vurulacak diye bir kaide de söz konusu değildir.
1125 nolu sandık 7 adet... 1034 nolu sandık 5 adet, 1035 nolu sandık 6 adet. Bunların hepsine itirazlarımız var. Bu sandıklarda gelişen itirazlarla ilgili biz değerlendirmelerimizi ortaya koymazsak, bize oy veren vatandaşımızın hakkını hukukunu savunmamış oluruz.