Turan KURT/KASTAMONU, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mart 04, 2009 12:38
DEMOKRAT Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, “Başbakan, kendisini padişah olarak görmek istiyor. Yani böyle bir arzuları, hayalleri, istekleri ve düşünceleri var. Anlaşılıyor ki Türkiye bir anlayışla birlikte demokrasiden koparılmaya çalışıyor” dedi.
DP Genel Başkanı Süleyman Soylu,
seçim çalışmaları için gittiği Kastamonu'da hükümeti sert bir dille eleştirdi. Seçim sürecinde Türkiye'de çok manidar işler olduğunu belirten Süleyman Soylu, “Bir taraftan devletin bütün imkanları seçim için seferber ediliyor, bir yandan siyaset açısından çok orantısız güç kullanılıyor. Bir taraftan da elbette her partinin, her parti mensubunun genel başkanını görmek istediği bir hal vardır. AKP mensupları uzun zamandır genel başkanları ve başbakanlarını, Başbakan da kendisini padişah olarak görmek istiyor. Yani böyle bir arzuları, hayalleri, istekleri ve düşünceleri var. Tabii ki bu kendi düşünceleri ve tavırlarıdır. Ancak anlaşılıyor ki Türkiye bir anlayışla birlikte demokrasiden koparılmaya çalışıyor. Bugünkü siyaset tavrı ve tarzı yani zihninin içinde zihnin gerisinde olan temeli Türkiye'nin demokrasiden koparılmasıdır. Benim buradan gördüğüm ve anladığım, Türkiye'de bir grup ısrarla demokrasiden koparmaya çalışıyor. Karşı bir grup ta bu çatışmanın karşı grubu da buna zemin hazırlamaya çalışıyor” diye konuştu.
AKP'nin oyunun düşmesinden korkan ve sonunun geldiğini gören bir takım yandaş grupların ciddi bir hezeyan ve akıl karışıklığı içinde olduğunu savunan Soylu, “Türkiye'yi 6.5 yıldır bir kavganın içine koyan bu siyaset anlayışının eğer Türkiye'de bir özgürlük ve düşünce zenginliği içinde takdim ediliyorsa bu, Türkiye ve bu insanlar açısından talihsizliktir. Bu bir senaryodur. Bu senaryoya da 29 Mart'ta gereken cevaplar verilecektir” dedi.
Ergenekon davasının da siyasallaştırılmaması gerektiğini de belirten Soylu, “Tüm darbeler, yapanın yanına kar kalmıştır. Darbe mağdurları, bunların tamamı mağduriyeti ile baş başa kalmıştır. Sadece Ergenekon sürecinde değil, 28 Şubat sürecinde önemli gelişmeler olmuştur ve resmen demokrasiye, siyasi partilere Türkiye’de milli egemenliğe ciddi bir darbe indirilmiştir. Bunun karşılıksız kalması doğru değildir” dedi.
YARDIMLARIN BUGÜNLERDE NEDEN YAPILDIĞI ORTADA
Yardımlar konusuna da değinen Soylu, Türkiye'nin sosyal devlet olma özelliğini kaybetmemesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Elbet yardımlar yapılmalıdır. Ancak bunlar komedi haline dönüştürecek şekilde olmamalı. Ülkemizde sadaka kültürü vardır. Ama bizim sadaka kültürümüzde sağ elin verdiğini sol el duymayacaktır. Millet kameralarla, basın mensupları ile butün cihan görsün diye bu yardımlar özellikle seçim öncesi yardımlar milletimizi rencide etmektedir ve sıkıntıya düşürmektedir. Türkiye sosyal devlet anlayışından vazgeçmemelidir. Herkesin çamaşır makinesi, buzdolabı olsun. Hiç kimse aç ve açıkta kalmasın. Herkes zengin olsun, herkesin işi olsun. Devlet esas itibariyle üretime katkıda bulunmayı ortaya koyan bir anlayışı gerçekleştirmelidir. Bu yardımların bugünlerde neden yapıldığı ortadır. Bu yardımları milletimizi rencide etmek adına hükümet kullanmamalıdır. Seçim öncesinde devletin adamları bu konuda çok dikkatli olmalıdır. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin aleti olmamalıdır. Türkiye’de 3 kişiden biri fukaralık sınırının altındadır. Eleştirilmesi gerekenler bu duruma getiren insanları bu duruma düşüren hükümettir. Bu, zaman açısından doğru değildir.”