Güncelleme Tarihi:
Çizildiği ilk günden itibaren gazete sayfalarında özgürlüğünü ilan eden kötü kız, çizeri Ramize Erer'in de hakimiyetinden çıktı. Ramize Erer, ‘‘Onun yapabileceği en kötü şeyi ben dahi tahmin edemiyorum’’ diyor. Yaşamın her alanında rastladığı, ilişkilerdeki acımasızlıkları ve kötülükleri yüklediği Kötü Kız'ın hızına yetişemiyor ama çizerken çok eğleniyor.
Kendine güveni sonsuz, acımasız, intikamcı, rahat, feminist, umursamaz, hemen hemen tüm erkeklerle yakından ilgilenen, birçok kadının korkulu rüyası Kötü Kız. Onu korkutan tek şey masumiyet. Kaynağını tamamıyla hayattan alan ama, bir o kadar da sıradışı bir tip. İlk okunduğunda bir erkek tarafından çizildiği düşünülen Kötü Kız karakterinin yaratıcısı Ramize Erer. Bu karikatürü çizmeye başladığı ilk günlerdeki tek endişesi, günlük gazete okurunun bu tipi kabullenip kabullenemeyeceği olmuş. Ancak başladıktan bir iki hafta sonra işten kovulacağını düşünen Ramize, Kötü Kız'ın okurlarda bağımlılık yapmaya başladığını görünce, düşünülmesi bile imkansız birçok kötülüğü yüklemiş ona.
ATILIR MIYIM?
Kötü Kız'ın doğumu sancılı mı oldu?
- Kötü Kız'ın doğmasına karar verebilmek oldukça zordu. Daha önce hiç gazeteye uygun karikatür çizmemiştim. Gazete okurunun kaldırabileceği bir tip mi diye şüphedeydim. Fakat yapmak istediğim ve yapabileceğim tek şey bu olduğu için denemek istedim. 2-3 hafta sonra atılırım diye düşünüyordum. Çizdiğim tip düşünülürse bana sancılı günler geçirttiğini söyleyebilirim.
Kötü Kız'ı çizerken neye güvendiniz?
- Başka bir gazete okuru bunu bu kadar rahatlıkla kabul edebilir miydi bilmiyorum? Uzun süredir kafamda olan bir tipti. Daha önce, tam tersi, ezik kadını çiziyordum. Ama ben çok farklı bir çevrede yaşayan farklı arkadaş çevresi olan bir insanım. Biraz da o hayatı çizmek istedim. Daha rahat ifade edip daha rahat espri bulabileceğim bir tipti.
ONUN GİBİ OLMAK
Kötü Kız'ı erkekler ve kadınlar farklı mı değerlendiriyor?
- Erkek okurlar Kötü Kız'dan kadınlarla ilgili birçok sırrı öğrendiklerini ve bu anlamda çok faydalandıklarını söylüyorlar. Okurken zevk alıyorlar. Kadınların bir bölümü özdeşleşiyor onunla, olmak istedikleri ama olamadıkları bir tip. Bazıları da onu dışlıyor ve kabul edemiyorlar. Bir genç kadınla sohbet sırasında bana ‘‘Onun gibi olmak istiyorum. Onun gibi olamadığım zaman çok kızıyorum kendime. Bazen onun gibi olmaya ihtiyacım var’’ demişti. Ancak bir taraftan onun gibi olmaktan da korkuyordu. İlişkilerde genellikle her şeye erkekler hakimdir ve biz hakim olunmayı severiz. O kadının korkusu da hakim olmaktan korkmak ve ne yapacağını bilememekti. Zaten önümüzde de Kötü Kız gibi bir model yok.
Bu espriler aklınıza nereden geliyor?
- Bu benim işim. Olaylara bu yönüyle bakmak yani. İnsanlar çizerleri karikatürleriyle öyle özdeşleştiriyorlar ki, bir imza gününden örnek vereyim, ezik kadın tiplemesini çizdiğim sıralarda düzenlenen bir imza gününe 50 yaşlarında iki çocuklu, bir kadın gelmişti, Ramize Hanım'ı arıyorum dedi, 'Benim' dediğimde kadının yüzünde korkunç bir hayalkırıklığı belirdi. ‘‘Ben kendi yaşlarımda, çocuk sahibi birini bekliyordum. Onunla konuşmaya gelmiştim bu yaşta öyle şeyler senin aklına nereden geliyor’’ dedi ve gitti.
Sizin etrafınızda Kötü Kız’lar var mı?
- Hayatın içinde böyle ilişkiler ve insanlar var. Ben onları Kötü Kız'da en uç noktada çiziyorum. İş ilişkinizden sevgilinizle ilişkinize, arkadaşlarınızla ilişkinize kadar her alanda bunları yaşıyorsunuz zaten. Çizmesi de o kadar zor değil.
BENİ AŞTIĞI OLUYOR
Kötü Kız'ı nasıl kontrol ediyorsunuz?
- Yaratma sürecinde ona hakim değildim. Tam olarak nerede nasıl davranacağını bilmiyordum. Günlük gazetede, okuyucunun bu gün onun ne yapacağını merakla beklediğini bilmek de gerginlik yaratıyordu. Günahınızla sevabınızla oradasınız ve okur sizi izliyor. Çok kolay değil espri bulmak ona. Fakat bir süre sonra kafamda matematiği oluştu, çok netleşti. Nerede ne yapacağını tahmin edebiliyorum. Ama bazen beni aştığı oluyor. Kendimi aşıyorum onu çizerken. Çok şaşırıyorum ben bu espriyi nasıl buldum diye. İşinizi iyi yapmakla ilgili bir şey. Açıkçası bu kadar kabullenilebilir olacağını beklemiyordum. Antipatik gelebilir diye düşünüyordum ama çok seviyor insanlar.
TİPİ DEĞİŞTİ
Böylesine uçuk bir tipi klasik Türk kadını standartlarında çiziyorsunuz...
- Evet. Kötü Kız, başlangıçta dazlak ve kızıl saçlıydı. Çok uçuk bir tipti ama daha sıradan bir kız çizmeye karar verdim sonra. Birçok kadının özdeşleşmek isteyeceği bir tip çizdim.
Kötü Kız'ın evlenme ya da çocuk doğurma ihtimali var mı?
- Kesinlikle yok. Böyle bir gelişme olursa tip biter, onun şu andaki haliyle kalması gerekiyor.
HERKESİ EZER
Ailesi var mı?
- Var ama ailesinin üzerine çok fazla gitmedim. Olursa bir ‘‘Abi’’ karakteri çizilebilir. ‘‘Abi’’sinin de çok özel olması gerekiyor. Yan karakter olarak onun kötülüğünü daha da ortaya çıkartacak tip olmalı. Bu da çok kolay değil. Bir kız arkadaş da çizebilirim ona. Ama çok baskın bir karakter olduğu için ikinci bir tipi kaldırmıyor. Başta Nadide çiziyordum, yanına bir Ezik çizdim. Ezik o kadar baskın bir karakterdi ki, Nadide'yi ezdi, geçti. Herkes Ezik'ten bahsetti. Ama Kötü Kız çok farklı. Yanına kimi koysam ezecektir, o yüzden onu yalnız çiziyorum.
BENİ DE ŞAŞIRTMALI
Kötü kızın yapabileceği en kötü şey ne olabilir?
- Hiç bilmiyorum ben de. O gün aklıma nasıl bir espri geliyorsa ona bağlı. Çok sınırlandırmıyorum kafamda çünkü insanları şaşırtması lazım. Beni de şaşırtmalı. Beni şaşırttığı sürece heyecan veriyor, okura da okuma heyecanı veriyor.
Peki, Kötü Kız'ın çekindiği ve başa çıkamayacağı şey ne olabilir?
- Masumiyet.
CİNSEL TACİZ
Belli bir işi var mı?
- Part time işlerde çalışıyor. Çocuk bakıcılığı yapıyor. Çok fazla çalışırken göstermedim. Bir kere iş başvurusunda bulundu. Ama patronuna cinsel taciz uygulayamayacağını görünce işi kabul etmedi.
Bir taraftan da Tehlikeli İlişkileri'i çiziyorsunuz
- Tehlikeli İlişkiler'e ortadan espriler buluyorum, gündelik hayatla ilgili. Aslında Kötü Kız ve Tehlikeli İlişkiler'i aynı zamanda çizmek beni rahatlatıyor. Farklı çizgiler üzerinde yoğunlaşmış oluyorum. Bana nefes aldırıyor. Yoksa sıkılırdım.
İLK ONA GÖSTERİRİM
Siz Bezgin Bekir'in çizeri Tuncay Akgün ile evlisiniz? Eşinizin de çizer olması hayatınızı nasıl etkiliyor?
- Eşim en rahat konuşabildiğim insan. Konusunda profesyonel ve güvendiğim biri. Çizdikten sonra ilk ona gösteririm. Onun yorumları benim için önemli. 6 yıldır evliyim, ondan önce de hep birlikteydik.
Peki Bezgin Bekir ile Kötü Kız biraraya gelirse?
- Karikatür çok farklı. Kim kimi etkileyebilir diye düşünüyorum. Belki Bekir, Kötü Kız'ı bezginleştirebilir. Bilmiyorum düşünmem lazım. Belki de birbirlerini farketmeden geçip gidecekler.
BÜTÜN ERKEKLER
Peki Bezgin, Kötü Kız'ın ilgi alanına giriyor mu?
- Onun ilgi alanına girmeyecek erkek olamaz.
Eşiniz, Tuncay Akgün gerçekten de bezgin mi ?
- Tuncay hep uzun oturuşta. Giderek Bezgin'e benziyor. Bezgin değil ama Bezgin Bekir'liği seven bir adam.
İÇİNE KAPANIĞIM
Bir de 2 yaşında oğlunuz var...
- Henüz çok küçük ama kalemlerin arasında büyüyor. Ayrıca dikkat ettim kalemi de çok iyi tutuyor. Karalamayı çok seviyor. Benimle birlikte karalıyor bir şeyler. Sanatçı olmasını çok isterim. Çünkü sanatçılar hayatın keyifli yanını yaşamasını biliyorlar. Oğlum, en zor şartlarda bile çizmeye alıştırdı beni.
Kötü Kız'ın çizeri nasıl bir insan peki?
- Akademi, Resim Bölümü mezunuyum. Daha önce ailemle oturuyordum. Rahat bir aileydi, rahat bir çocukluk ve gençlik yaşadım. Mizahçı deyince insanların aklına çok daha sıradışı tipler geliyor. Aslında tüm mizahçılar mütevazı ve normal bir hayat sürer. İçine kapanığım, aslında, söyleyemediğim çok şeyi Kötü Kız'a söyletiyorum.
KLASİK TÜRK KADINI
Sizin erkeklerle ilişkileriniz nasıldı?
- Klasik Türk kadını gibi... Biraz daha güçlü olmak isterdim ama değilim. Kötü Kız olmasını istediğimiz tavrı da sergiliyor. Çok güçlü bir kadın. Erkek gibi özgürce, etrafı önemsemeden erkeklerin rutin halini o kadın olarak yaşıyor. Erkekler hep böyle yaşıyor ama sözü bile edilmiyor. Ancak Kötü Kız tipi bile çizgi olmasına rağmen tepki alabiliyor. O tipten gerçekmiş gibi etkilenibiliyor bazı okurlar.
Kadın mizahçı olmanın avantajı, dezavantajı...
- Avantaj yaşadım en başında. İki yüz erkeğin içinde tek kızdım ben. Bana hemen bir masa verildi. Ancak önümde bakıp da etkileneceğim örnek bir kadın çizer yoktu. Hep bir ustayı örnek alırsınız sanatta. Onu taklit edersiniz. Çizgide erkekleri örnek aldım kendime, o yüzden dünyamı kurmakta zorlandım. Çünkü mizah ve karikatür benim karşımda bir erkek dili olarak kalıyordu. Arkadaşlar sekreter çizerken patronun kucağında çiziyorlar. Ama ben oradaki sekreterle kadın kadına konuşuyorum. Kadın muhabbeti yapıyoruz. Aynı problemleri yaşıyoruz çünkü.