Soyları her yıl biraz daha tükeniyor... Yeşil cennetin çocuklarından çağrı: Yılkı atları için dörtnala

AVRUPA Birliği projesine başvuran Sedef Samsunluoğlu ve Özcan Çamyar, aldıkları fonla belde belde gezip yılkı atlarının önemini köylülere anlattı. Daha sonra ikili, yılkı atlarının Perşembe Yaylası için önemini vurgulayan “Yılkı atlarının izinde” belgeselinin çekimlerine başladı. Samsunluoğlu ve Çamyar bununla da yetinmeyerek yılkı atlarına bakım merkezi kurmak, onların tedavi ve bakımlarının veterinerler aracılığıyla yaptırmak için kitlesel fonlama platformu Fongogo’da kampanya başlattı. Bu projeye nasıl başladıklarını anlatan Samsunluoğlu, şunları söyledi:

“Biz Perşembe Yaylası’nda büyüdük, bu yeşil cennetin çocuklarıyız. Burası bizim çocukluğumuz, oyun bahçemiz, hayallerimiz ve geleceğe bırakmak istediğimiz mirasımız. Bölgede geleneksel olarak bahar aylarında yılkı atlarını doğada bulan köylüler sahipleniyor, yayla döneminde taşımacılıkta kullanıyor ve kışın tekrar doğaya bırakıyor. Başıboş bırakılan yılkı atları açlıktan ve zorlu hava koşullarından dolayı hayatta kalmakta zorlanıyor ve her yıl sayıları azalıyor.

TURİZM İÇİN DE ÖNEMLİ

Verdiğimiz eğitimde köylülere yılkı atlarının turizm açısından ne kadar önemli olduğunu da anlattık. Şimdiye kadar beş mahallede eğitimlerimiz oldu. Yılkı atlarının zor koşullarda çalıştırılmasının önüne geçmek istiyoruz. Ordululara, Nevşehir ve Kayseri’de yılkı atlarının turistik olarak kullanıldığını, onlara sahip çıkmanın bu açıdan da önemli olduğunu anlatarak bilinçlendirme çalışması yapıyoruz. AB’den aldığımız fon yılkı atlarının beslenmesini ve tedavilerini sağlayacak merkezi kapsamıyor. Eğer tedavi ve besleme olmazsa yılkı atları uzun vadede zorlu kış koşullarına dayanamayacak.

TEK AMAÇ VAR

Tek amacımız var, yılkı atlarının hayatını kurtarabilmek. Tek bir atın hayatı bile bizim için çok önemli. Yaylanın doğasını ve vahşi yılkı atlarını sadece anılarda ve eski belgesellerde hatırlamak istemiyoruz.”