Soykırımcı Fransızlar sizi...

Güncelleme Tarihi:

Soykırımcı Fransızlar sizi...
Oluşturulma Tarihi: Aralık 06, 2005 10:43

Bu haberi okurken, bir gün önce, Le Monde’un kitap ilavesinde okuduğum bir eleştiri aklıma geldi. Fransa’da yeni çıkan, ‘Le Crime de Napoléon’ yani ‘Napolyon’un işlediği suç’ adlı bir kitapla ilgili bir eleştiri.

Yazarı: Gouadeloupe’lu (siyah) bir Fransız felsefeci : Claude Ribbe

Konu: Napolyon’un Fransa’da (1794’te lağvedilen) köleliği 1802’de yeniden kanunlaştırması ve Antiller’e karşı yapılan askeri operasyon sırasında işlenen toplu cinayetler.

Tezi: Napolyon, Avrupa’nın ‘ilk ırkçı diktatörü’dür ve İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudiler’e ve Çingeneler’e karşı nazilerin uyguladığı imha politikasının öncüsüdür

Gerekçesi: Kara Yasa’nın yeniden yürürlüğe girmesi, Nuremberg Yasaları’nın işaretidir; deporte (tehcir) edilen zencilerin kapatıldığı hapisaneler ilk ‘toplama kampları’dır;

binlerce tutuklu zencinin kükürt gazından zehirlenerek öldüğü gemi ambarları tarihin ilk ‘gaz odaları’dır; Napolyon ordusunun işlediği cinayetler ‘nihai çözüm’ün ilk denemesidir... yani Fransız ordusu Antiller’de SOYKIRIM yapmıştır!

*

Tarih, Fransız ordusunun özgürlüğü için isyan eden Antiller’de büyük bir kıyım yaptığını yazar. Ama, tarihî / bilimsel açıdan Ribbe’in bu tezi ne kadar geçerlidir, onu bilemem.

Bildiğim, bu suçlamanın Fransızlar’ı deli ettiğidir. O kadar ki, bu gibi durumlarda uyguladıkları ‘görmezden gelme’ politikasıyla yetinmeyip, kitabı ve tezini kötüleme / yalanlama yolunu seçmişlerdir.

Mesela Le Monde’un kitap ekinde Jérome Gautheret diyor ki (mealen):

- Hemen söyleyelim: Claude Ribbe’nin Le Crime de Napoléon’u bir tarih kitabı değil. Bu kitaba ‘resmi tarihçiler’i hedef alan bir polemikten başka bir değer vermek hatalı olur.
- Fransa’nın kölelikçi geçmişini araştırmak tabii ki faydalı ama bu kitabın bir katkısı olacağı şüpheli.
- Yazarın kalemi iyi ama önyargıları insanı rahatsız ediyor.
- Mesela ‘soykırım’ (génocide) terimini sistemli bir şekilde ve olur olmaz yerde kullanması
- Antiller’de uygulanan zulüm korkunçtu ama bu gerçek, Napolyon’un uzaktan verdiği emirlerin gerisinde gizli bir ‘soykırım emri’ olduğunu ispat etmez...

Bu satırları okurken - Fransa’da Ermeni iddiaları yüzünden çok da başı ağrımış - bir Türk vatandaşı olarak, haliyle, ‘YAAAA, GÖR BAKALIM NASIL OLUYORMUŞ!’ demek geliyor içimden.

Antiller’deki sömürgelerinizde halk, bağımsızlığını elde etmek için size karşı isyan etmiş. (Düşmanla işbirliği halinde katliam da yapmamış üstelik!) Siz, yerlerine ‘daha uysal’ zenciler iskân etmek maksadıyla, Antiller’de yaşayan halkı ‘deporte’ yani ‘tehcir’ etmişsiniz. Bu sürgün sırasında binlerce kadın, çocuk, yaşlı zenci ölmüş. (Bu arada, Kölelik Yasası’nı yeniden yürürlüğe sokarak Kara Afrika’dan getirilen zenci köleleri, sürülenlerin yerine yerleştirmişsiniz.)

Parantez içinde söylediklerim hariç... bu ‘tarihî’ olaylar size, 100 yıl kadar sonra Anadolu’da yaşanan benzer bir faciayı hatırlatıyor mu acaba?

Üç beş Ermeni’yle iki Hıristiyan misyonerin iddialarınını içeren - üstelik tek bir Fransız’ın bile okumadığı - tartışmalı bir iki kitaba, yazışmaya ve Enver Paşa’nın elinden çıktığı ve gerçek olduğu bile şüpheli bir mektuptaki muğlâk ifadelere dayanarak, 1915 hadiselerine ‘génocide’ diyen (üstelik de bu terim 1948’den önceki vakalara uygulanamaz) Fransızlar... aldınız mı şimdi başınıza belayı! (*)

Üstelik... bu kitap çok ters bir zamanda çıktı piyasaya. Tam da ne güzel sömürgecilik tarihinizi, sessiz sedasız, revize ediveriyordunuz; 23 Şubat 2005 tarihli yasanın 4.maddesi “Fransız okullarında öğrencilere, denizaşırı topraklarda (sömürgelerin politically correct adı budur) Fransız varlığının pozitif rolünün anlatılmasını” emrediyordu... (Gerçi tarihçiler ve ‘renkli azınlıklar’ Fransız tarihinin bu ‘gözden geçirilme’ girişimine şiddetle karşı çıkıyordu ama...)

Bu iddia ve bu 'belge' bizim artık her gazete haberinde 'Fransızlar Antiller'de 1800'lerin başında soykırım uyguladı' diye yazmamız için, bu iddiayı ansiklopedilere koymamız için, sağa sola soykırım anıtları dikmemiz, hatta TBMM'den 'Türkiye Fransa'nın Antiller'de uyguladığı soykırımı tanır' diye bir kanun çıkarmamız için yeterlidir artık...

Bakın bakalım şimdi ‘soykırımcı katiller’ olarak damgalanmak nasıl bir şeymiş!
 

 

(*) Hemen söyleyeyim: Belli ki büyük acılar yaşanmış, 1915’te neler olup bittiği tarihçiler tarafından incelenip, gerçekler - utanç verici de olsa - açığa çıkarılmalı. Bu açıdan hiçbir tereddüt söz konusu olamaz. Ama Osmanlı’nın suçluluğu ispat edilmeden, TC vatandaşı Türkler’i katil ve soykırımcı ilan etmek, kimsenin haddi değil! Hele hele... geçmişi karanlık sömürgeciler tarafından! Bırakın Katharlar’ı, Protestanlar’ı, Araplar’ı filan... Yahudiler’i tutup tutup Naziler’e ben teslim etmedim herhalde!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!