Güncelleme Tarihi:
Amerika'da şu sıralar en çok konuşulan konuların başında, sosyete geliyor. ‘‘Amerikan sosyetesi öldü mü?'' başlıklı tartışmalar yapılıyor. Gerçekten de artık aristokratların yerini şarkıcılar ve film yıldızları aldı. İşte W Dergisi'nin araştırmalarıyla Amerikan sosyetesinde son durum...
Yıllar boyunca sosyete olmanın ilk kuralı olarak kültürlü olmak, lisan bilmek, iyi dekore edilmiş bir evde oturmak ve birbirini tanıyan ailelere mensup olmak geçerliydi. Hem de bütün dünyada. Ama artık Amerika başta olmak üzere, dünya sosyetesinin değer yargıları oldukça değişti. Eskiden prensleri, prensesleri, aristokratları ve devlet başkanlarını ağırlayan davetler, şimdi çılgın şarkıcıların, yakışıklı film yıldızlarının boy gösterdiği birer partiye dönüştüler.
Eski zamanlarda eğer sıradan bir insan olarak kazara bir büyük davete gittiyseniz, bütün ‘‘yüksek sosyete''ye mensup kişileri birarada görmeniz mümkündü. Üstelik onlardan biriyle yanyana oturma şansı da azımsanamayacak kadar yüksekti... Ama şimdi girmesi çok kolay olan bu davetlerde (hatta Beyaz Saray'da bile) kimin yanına oturduğunuzu bilmiyorsunuz ve tanımıyorsunuz. Artık bir şekilde parası olan herkes bu gibi topluluklarda baştacı ediliyor. İşte size tek tek veya çift halinde dünya ünlüleri.
Evet, hepsi tanınıyor ama ille de aristokrat ailelerinden dolayı değil, çok zengin olduklarından...
Bill-Melinda Gates
Dünyanın en zengin adamı olarak bilinen Bill Gates'in parti ve davetlere karşı bir alerjisi olduğu muhakkak. Onun eğlenme anlayışı, evine eski lise arkadaşlarını çağırıp beyzbol seyretmekten ibaret. Karı kocanın birlikte en büyük zevkleri ise, Seattle'a gidip hindi yemek... Büyük davetler verenlerin her daim çağırdıkları ancak bir türlü ev sahipliği yapamadıkları bir çift onlar. Belki de bu grubun içinde en sade yaşayanı.
Prens William
Bir insanın babası geleceğin İngiltere kralı, annesi de ‘‘İnsanların prensesi'' olursa, sosyete partilerinin değişmez elemanı olmasına şaşmamak gerek. 17 yaşındaki William, puro içiyor, alkol kullanıyor ve kendinden yaşça büyük kadınlarla beraber oluyor. Yani, yeni nesil sosyetenin bütün kurallarını uyguluyor. Dünyanın neresinde olursa olsun, oranın büyük davetlerine gitmekten zevk alıyor.
Madonna
Gittiği her davette olay çıkaran, her partiyi berbat eden Madonna, nasıl oluyorsa hálá sosyete için büyük bir isim. Çağrıldığı birçok yere gitmemesi, bunun sebebi olabilir.
Bill-Hillary Clinton
Bütün sosyetiklerin davet etmek ve davet edilmek için peşinde koştukları iki isim... Ancak Bill Clinton'un her zaman için bu tip davet ve partilere ayıracak vakti, karısınınkinden daha fazla oluyor. Zaten ikisi de fırsat buldukça bütün çağrıldıkları yerlere gitmeyi adet edinmişler. Bir de tabii Beyaz Saray'da davet vermeyi.
Brad Pitt
Ünlü bir oyuncu olmadan evvel sosyeteyle uzaktan yakından bir alakası yoktu. Ancak yakışıklılığı sayesinde hem Gwyneth Paltrow, Jennifer Aniston gibi yıldızların kalbine girdi, hem de sosyetik davetlerin vazgeçilmez adamı oldu.
Matt Damon
Homoseksüel bir katili oynamasına rağmen, son filmiyle gişe rekorları kırmayı becerdi. Etrafına mıknatıs gibi insan çekiyor, çok karizmatik ve başarılı... Bunu, ona herşeyi öğreten ünlü aktör Robert Duvall'e borçlu olduğunu her fırsatta tekrarlıyor.
Steven-Kate Spielberg
Hollywood'un patron ve patroniçesini ya çocuklar ligi maçlarında, ya da Beyaz Saray'da görmek mümkün. Onlar için en önemli iki olay, çocuklarının maçları ve dünyanın lideri... Bu ikisi dışında herhangi bir sosyal olaya vakit ayırmaya gerek görmüyorlar.
Camilla Parker Bowles
Onu herkes Prens Charles'in sevgilisi ve Diana'nın düşmanı olarak tanıdı. Dünya ondan nefret etti. Ama o bütün bunları hiç takmıyormuş gibi görünüp, vaktini ya at binerek ya da Kraliçe'nin gözüne girmeye çalışarak geçiriyor. Bunda da pek başarılı olamıyor. Ama partiler ve davetler onun için çok da önemli değil...
Barbara Streisand
Genelde hiçbir parti veya davete gitmeyen ünlü şarkıcı, bir tek Beyaz Saray'da verilen davetleri kaçırmaz. Yıllar önce modacı Donna Karan'ın zoruyla gittiği bir barbekü partisi dışında onu özel davetlerde gören olmadı.
Tom Cruise-Nicole Kidman
İşte Hollywood'un altın çifti ve en yüksek sosyetesi. Onlara kimse hayır diyemiyor. Ne olursa olsun, her türlü davete ve partiye giderek iyice alıştılar sosyeteye... ‘‘Eyes Wide Shut'' filmindeki açık saçık sahneleri bile kimse eleştirmedi. Aksine sosyetede daha da prim yaptılar.
Gwyneth Paltrow
Televizyon yapımcısı ünlü bir baba ve tiyatro oyuncusu aristokrat bir annenin kızı olan Paltrow için, sosyete yabancı bir kelime değil. O, herkesi tanıyor, herkes de onu tanıyor.