Güncelleme Tarihi:
CHP'nin ev sahipliğinde Hilton Otel'e düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı sona erdi. Toplantının kapanış konuşmasını yapan Sosyalist Enternasyonal Başkanı Papandreu, bu sabah Gezi Parkı'na gittiğini ve bir fidan diktiğini hatırlattı. Papandreu, "Politika kelimesi Antik Yunan'dan geliyor. Politika, bizim vatandaş olarak farklı bir dünya hayali kurma kapasitemizdir. Antik zamanda politika başladığında bunu fark etti insanlar. Demokrasi, bir kimsenin, gücü tek başına ele geçirmesin diye oluşturulmuş bir sistemdir. Vatandaşlar, Gezi Parkı'nda seslerini duyurdular, tıpkı Avrupa'da, Brezilya'da olduğu gibi. Sivil halkın sesinin duyulması gerekir. İşte demokrasi budur" diye konuştu.
SOSYALİST ENTERNASYONAL SONA ERDİ / FOTO GALERİ
'İSTANBULLULARIN DAHA ÇOK DEMOKRASİ, HAK TALEBİYLE MÜCADELE ETMESİNİ DESTEKİYORUZ'
Kapanışın ardından Sosyalist Enternasyonal Genel Sekreteri Luis Ayala, CHP Genel Başkan Yardımcıları Umut Oran ve Faruk Loğoğlu eşliğinde basın toplantısı düzenledi. Her kıtadan gelen üyelerle toplantının gerçekleştirildiğini aktaran Ayala, iki nedenden dolayı toplantıyı İstanbul'da yaptıklarını belirtti ve şöyle devam etti:
"Öncelikle çok güçlü bir siyasi parti olan CHP, Sosyalist Enteranasyonal olarak bütün faaliyetlerimize son derece aktif şekilde katılmaktadır. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sosyalist Enteranasyonal Başkan Yardımcılarından biridir. İkinci olarak, İstanbul'da toplanmamızın bir sebebi de son dönemlerde yaşanan gelişmeleri yakından izliyoruz. İstanbulluların daha çok demokrasi, hak talebiyle mücadele etmesini destekiyoruz. Hükümete karşı duyulan endişelere katılıyoruz. Gösterilere şiddetle müdahale edilmesini büyük endişeyle takip ettik. Biz gelip, öğrenmek istedik, yerinde görmek dinlemek istedik. Gezi Parkı'na ayırdığımız özel bir oturum düzenledik. İstanbulluları, Gezi Parkı sürecine katılan tarafları da dinleme imkanı bulduk. Bir karar aldık; dünyadaki diğer benzeri gösteriler gibi bunu da yürekten destekliyoruz."
2014 "ORTADOĞU'DA BARIŞ YILI"
Ayala, Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgenin büyük zorluklarla karşı karşıya olduğunu, bölgede barış ve istikrarın önünde büyük sıkıntıların bulunduğunu belirtti. Suriye'den gelen milyonlarca Suriyeli sığınmacının Türkiye'de misafir edildiğini hatırlatan Ayala, "Biz de Suriye sorununun acil çözümü için birlikte çalışma kararımızı ve siyasi çözüme katkı sağlamayı vurguladık. Biz inanıyoruz ki, geçiş hükmetine kapı açacak bir siyasi çözüm bulunursa, insan hakları, demokrasi ve özgürlükler alanında adım atılmış olacak. Bu sürece eşlik etmeye, destek olmaya devam edeceğiz. CHP ile birlikte Suriyelilerle dayanışma içinde olacağız" diye konuştu. Ayala, bölgedeki diğer bir sorunun da İsrail-Filistin barışı olduğunu belirterek, "Sosyalist Enternasyonal üyesi olan İsrailli ve Filistinli üyelerimizle hep beraber çalışmaya karar verdik. Bu karar hakikaten çok önemli. 2014 yılını da Sosyalist Enternasyonal olarak 'Ortadoğu'da Barış Yılı' olarak ilan ediyoruz. Bu çerçevede çeşitli etkinlikler düzenleyeceğiz" dedi. Ayala, Arap Baharı, Mısır, Tunus, Yemen, Fas ve Moritanya'daki gelişmeleri de toplantıda ele aldıklarını aktardı.
SOSYALİST ENTERNASYONAL'İN GEZİ DEKLARASYONU
Sosyalist Enternasyonal (SE) Konsey Toplantısı sonunda ortaya çıkan "Gezi Parkı Üzerine Taslak Deklarasyon" ise şunları içeriyor:
Sosyalist Enternasyonal, Gezi Parkı protestolarının demokrasi ve temel özgürlükler lehinde sivil toplumun önemini ve güçlenmesini sergileyerek Türk siyasetinde bir dönüm noktası teşkil ettiğini teyid etmektedir. SE, yetkililerin bu barışçıl gösterilere orantısız güç kullanarak, bazı gençlerin ölümüne ve binlerce kişinin yaralanmasına neden olmalarından dolayı üzüntü duymaktadır. SE, Türkiye'nin genç jenerasyonunun, hükümetin müdahaleciliğinin durması ve demokrasi ile özgürlük yönündeki talepleri çerçevesinde kendileriyle dayanışma içerisinde olduğunu vurgulamaktadır. SE, Taksim Dayanışması'nın şu taleplerine destek vermektedir:
1. Gezi Parkı, bir park olarak kalmalıdır.
2. Barışçıl göstericilere karşı uygulanan şiddetin sorumluları adalete teslim edilmelidir.
3. Göz yaşartıcı gaz ve benzeri, kimyasal maddeler yasaklanmalıdır.
4. Tutuklu bulunan vatandaşlar adil bir biçimde yargılanmalı ve serbest bırakılmalıdırlar.
5. Toplanma özgürlüğü ve barışçıl gösteri yapma hakkına yetkililer tarafından engelsiz bir biçimde saygı gösterilmelidir.
Bu bağlamda, SE, seçilmiş Türk Meclis üyelerinin devam eden tutuklu hallerinin demokrasinin temel kavramına aykırı olduğunu ve insanların seçme ve seçilme hakkının bir ihlali olduğunu hatırlatmaktadır. SE, Türk yetkililerin yasal kurallara uyarak, tutuklu bulunan milletvekillerinin ivedilikle serbest bırakılmalarına yönelik gereğini yapmaları için çağrıda bulunmaktadır.