Sosyal medya seçim sonuçlarını nasıl etkiler? Doç. Dr. Mehmet Yakın: ‘Sosyal medyada görünmeyen sandıkta kaybolabilir’
Güncelleme Tarihi:
65 milyon kişinin oy kullanacağı ve onlarca parti, binlerce adayın yarıştığı seçim sürecinde adaylar nasıl ön plana çıkacak ve oy toplayabilecek? Konu hakkında İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mehmet Yakın ile görüştük.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde 65 milyon üzerinde seçmenin oy kullanması bekleniyor. Seçmenlerden 18 yaşını dolduran 1,6 milyon seçmen ilk defa oy kullanma tecrübesini yaşayacak. Seçimler sırasında muhtarlıktan büyükşehir belediye başkanlığına kadar binlerce adayın yarışı söz konusu. Adayların büyük bir çoğunluğu partilerden aday olurken bir kısmı da bağımsız olarak aday olmayı tercih etti.
SEÇMEN FARKINDALIĞI SOKAKLARLA EKRANLAR ARASINDA BÖLÜNÜYOR
Doç. Dr. Mehmet Yakın, sosyal medya ile beraber görünürlüğün sadece fiziksel olarak sokaklarda ve meydanlarda yer almanın ötesine geçtiğini belirterek 2000’ler öncesi seçimlerle günümüz seçimlerinde seçmen farkındalığının sokaklarla ekranlar arasında bölündüğüne dikkat çekti.
SOKAKTA OLMAK KADAR BİLGİSAYAR VE TELEFON EKRANLARINDA YER ALMAK DA ÖNEMLİ
Geçmiş seçimlerde daha çok pankart asan daha çok sokak aralarında araba dolaştıran ve daha çok seçmenle tokalaşan adayların fark yaratabildiğini söyleyen Yakın, günümüzde sokakta olmak kadar bilgisayar ve telefon ekranlarında da yer almanın öneminden bahsetti.
Seçmenin özellikle çevre konusunda daha duyarlı olduğunu ve bu yüzden partilerin broşür, flama gibi unsurları daha dikkatli kullanması gerektiğine dikkat çeken Yakın, sokaklarda yaşanan seçim heyecanının seçmen zihninde gürültü olarak algılanabileceği bu yüzden de adayların sokak ile sosyal medya arasında seçmene ulaşmasının seçmen nezdinde daha kabul edilebilir olabileceğine vurgu yaptı.
SEÇMENİN ÜÇTE BİRİ ‘DİJİTAL YERLİ’ OLARAK ADLANDIRILAN GENÇ KİTLEDEN OLUŞUYOR
65 milyon seçmenin yaklaşık üçte birinin ‘dijital yerli’ olarak adlandırılan ve sosyal medyaya günlük yaşamında yoğun bir şekilde yer veren genç kitleden oluştuğuna dikkat çeken Doç. Dr. Mehmet Yakın, partilerin seçim kampanyalarının aslında markaların iletişim kampanyalarına çok benzettiğini belirtti.
“Günümüzde markalar bireylere acısını ve sevincini paylaşan bir dost gibi yaklaşıyor ve kimi zaman bireylerin dertlerini dillendirip kimi zaman bireylere eğlence imkânı sunuyor” diyen Yakın, adayların da bu anlamda seçim kampanyalarında vaatlerinin yanında seçmeni anladıkları ve seçmenle aynı ülkenin, kültürün parçası olduklarını vurgulamaları gerektiğini ifade etti.
SEÇMENİN BÜYÜK BİR KISMI TELEFON EKRANLARI BAŞINDA
Seçmenin geçmiş seçimlerde olduğu gibi mitinglerde meydanlarda, televizyon veya radyo başında olmadığını, gününün çok büyük bir kısmını telefon ekranında Instagram, TikTok, YouTube gibi sosyal medya platformlarında ya da film platformlarında geçirdiğini, seçmeninin olduğu yerde adayların kendilerini göstermelerinin farkındalık düzeylerini arttıracağını belirten Yakın, ‘Sosyal medyada görünmeyen sandıkta kaybolabilir’ diyerek adayları da uyardı.