Güncelleme Tarihi:
Türk-İş bünyesinde, Sosyal Güvenlik Kurumunun, Anayasa Mahkemesi tarafından kısmen iptal edilen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na ilişkin değişik öngören taslağıyla ilgili bir çalışma yapıldı.
Çalışmada, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda değişiklik yapmak üzere hazırlanan taslaktaki emeklilik aylığıyla ilgili düzenlemenin “özellikle halen çalışanların emekli aylıkları arasındaki eşitsizliği daha da büyüteceği” ifade edildi.
Halen çalışmakta olan kamu görevlilerinin emeklilik haklarının aynen korunurken işçilerin Sosyal Sigortalar Kanunu ile sağlanmış haklarının önemli ölçüde geriye götürülerek emekli aylıklarının düşürülmesinin amaçlandığı savunulan çalışmada, şu değerlendirmeye yer verildi:
“Taslak, sigortalı işçiler için halen uygulanmakta olan 'alt sınır aylığını' kaldırmaktadır. Böylece bugünkü asgari ücret üzerinden yapılacak hesaplamaya göre 521 YTL olan alt sınır aylığı kademeli olarak tam aylıkta 292 YTL'ye, kısmi aylıkta ise 174 YTL'ye kadar düşebilecektir. Ancak kamu görevlilerinin alt sınır aylığı 689 YTL olarak korunacaktır. Keza TBMM üyeliği sona eren milletvekillerinden emekli aylığına hak kazanamayanlara, emekli aylığı bağlanana kadar çalışmamaları şartı ile 1450 YTL aylık ödenecek.”
Çalışmaya göre, hali hazırda günlük ücretleri eşit, örneğin 30 YTL olan kamu görevlisi veya işçinin iş kazası geçirip 10 gün istirahatli kalması durumunda kamu görevlisine bu süre için 300 YTL ödenirken işçiye 180 YTL ödenecek.
“BAZI HAKLAR DAHA DA GERİYE GÖTÜRÜLÜYOR”
Sigortalı işçiler ile nam ve hesabına çalışan esnafın Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile korunan “bazı haklarının öngörülen değişikliklerle daha da geriye götürüldüğüne” yer verilen çalışmada, şu tespitlerde bulunuldu:
“-Kamu görevlileri hastalıkları halinde katılım payı ödemezken işçiler ile nam ve hesabına çalışanlar ve bunların emeklileri (yatarak tedavi görenler dahil) katılım payı ödeyecek.
-İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde çalışamayan sigortalıya çalışmadığı günler için prime esas kazancının 2/3'ü oranında ödenen geçici iş göremezlik tutarı 3/5 indirilmekte.
-Sigortalının kendisine veya eşine asgari ücretin 1/3'ü oranında ödenmesi öngörülen süt emzirme yardımı tutarı 1/10'a düşürülmekte.
-Ölüm aylığı hak etmek için öngörülen 900 günlük prim gün sayısı 1800 güne çıkartılmakta.
-Yetim aylığı alan erkek çocuğun evlenmesi halinde alması öngörülen evlenme yardımı hakkı taslak ile kaldırılmakta, cenaze yardımı tutarı ise asgari ücretin 3 katından 2 katına indirilmekte.
-Basın mesleğinde çalışanlar ile bazı işlerde çalışan (posta dağıtıcıları gibi) sigortalılara verilmesi öngörülen fiili hizmet zammı kaldırılmakta, bazı işlerde çalışan sigortalılar için 90 gün öngörülen fiili hizmet zammı süresi ise 60 güne çekilmekte.
-İşçilerin, emeklilerinin ve bunların hak sahibi durumundaki aile fertleri ile dul ve yetimlerinin yatarak tedavi görmeleri halinde de katılım pay alınacak.
-Sağlık Uygulama Tebliği ile zorunlu sevk zinciri kaldırılıp sigortalı hastaların sevk almadan diledikleri sağlık kurumuna başvurulması öngörülmüşken, taslakta zorunlu sevk zinciri öngörülerek sevk zincirine uymayanların tedavi masraflarının yüzde 20'sini kendilerinin ödemesi düzenlemesi getirilmekte.
-Sağlık kurumlarının (kamu, özel) sigortalı hastalardan otelcilik hizmeti adı altında alabilecekleri fark ücret protokolün 2 katından 3 katına çıkartılmakta.”
“İPTAL UYARISI”NIN GEREKÇESİ
Bu tespitlerden yola çıkılarak “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda yapılması öngörülen değişiklikler çalışanlar arasındaki farkı daha da büyütüyor” görüşüne yer verilen çalışmada, “kanunun yeniden iptal edilebileceği” uyarısında da bulunuldu.
Türk-İş çalışmasında şu değerlendirme yapıldı:
“Taslak metinde ilk defa göreve başlayacak kamu görevlilerinin Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na tabi olmaları öngörülmüşse de Anayasa'nın 128. maddesinde herhangi bir değişiklik yapılmadığı için, Anayasa Mahkemesi'nin iptal karar gerekçesi dikkate alındığında taslak metnin bu haliyle yasalaşması halinde Yüce Mahkeme tarafından yeniden iptal edilmesi mümkün olabilecektir.”
Anayasa'nın söz konusu maddesi, “Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir” hükmünü içeriyor.