Güncelleme Tarihi:
Ç.Ü Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erbuğ Keskin, hastanenin Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı bünyesinde tüp bebek uygulaması ve kısırlık tedavilerinin yapıldığı 'İnfertilite Bölümü'nün sorumlusu öğretim üyesi Prof. Dr. İ.K.`nin asistanları ile birlikte yasal işlemler yapılmaksızın bazı çiftlere sperm verildiği yolundaki iddiaları çok yönlü olarak soruşturduklarını söyledi.
"Ä°ddialarla ilgili soruÅŸturma henüz sonuçlanmadı" diyen Keskin, söylentilerin yaygınlaÅŸması üzerine Rektör Prof. Dr. Yalçın Kekeç`e bilgi vererek gizlilik içinde 3 öğretim üyesine soruÅŸturma yetkisi verdiklerini belirterek, ÅŸunları kaydetti:Â
"Şu ana kadar, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı`nda görevli öğretim üyeleri, hemşire, intern doktor ve bazı hastaların da aralarında bulunduğu 40-50 kişinin ifadesine başvuruldu. İddialar henüz kesinlik kazanmış değil. Ancak, bu bir insanlık suçudur, böyle birşey yapıldıysa disiplin cezası vermek yetmez, olayın toplumsal boyutu bulunduğu için hukuki yollara başvuracağız. Hastanemizde kayıtlı olarak işlem yaptıran hastalarımız için herhangi bir tereddüt kesinlikle sözkonusu değil."
SoruÅŸturmanın saÄŸlıklı yürümesi için iddialara konu olan öğretim üyesinin açığa alınması gerektiÄŸini, ancak bunun Rektörlük yetkisinde olduÄŸunu ifade eden Keskin, sperm verilme iÅŸleminin basit bir uygulamaolduÄŸunu kaydederek, ÅŸunları söyledi:Â
"Bazı Avrupa ülkelerinde sperm bankaları aracılığıyla gönüllülük esasına dayalı olarak bu yapılıyor. Ancak, burada alınan spermlerin neamaçla kullanıldığı belli değil, ayrıca anne ve baba adaylarının haberi var mı bilemiyoruz. Bütün bunları araştırıyoruz.
OLAYIN HUKUKSAL BOYUTU
   Â
ÇaÄŸ Ãœniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Cin de konuyla ilgili hukuki alanda yetersizlikler bulunduÄŸunu ifade ederek, "Türk Ceza Hukuku açısından konuyla ilgili kesin bir suç bahis konusudeÄŸil. BaÅŸkasına ait spermi alıp, bununla bir kadının hamile kalmasınısaÄŸlamak falanca cezayı gerektirir gibi bir hüküm yok. Ancak, tazminatdavaları söz konusu olabilir" dedi.Â
Kadının olaydan haberi olmamasının, hekim açısından, yüz kızartıcı bir suç, meslek etiÄŸine aykırılık, hasta haklarını ihlal, ÅŸeref ve ÅŸahsiyete saldırı içerdiÄŸini ifade eden Cin, "Bu durumda, tazminat vemeslekten ihraç söz konusu olabilir. Rızası alınmayan karı-koca, hekim hakkında, eÄŸer kocanın bilgisi yoksa eÅŸ hakkında tazminat davası açabilir" dedi. Cin, şöyle devam etti:Â
"Bu olayda kadın yuvasını kurtarmak amacıyla eşinden olayı gizleyip doktorla işbirliği yaparak başkasına ait spermle hamile kalmışsa bu kez eşine karşı sadakatsizlik suçu işlemiş olur ve hukuki müeyyideyi gerektirir. Böyle bir durumda kadın evlilik birliğinin gereklerini ihlal etmişolur ve eşinin onur ve haysiyeti ile oynadığı gerekçesiyle tazminat davasına konu olabilir. Ancak, burada kadının işlediği sadakatsizlik suçunda ve hekimin insani duygularla ona yardımcı olması göz önüne alınırsa suçun hafifletilmesine neden sayılabilir."
Cin, karı-kocanın izniyle hekimin suni döllenme iÅŸlemini yapması halinde bir cezanın söz konusu olamayacağını belirterek, "Bu kiÅŸilerin ahlaki deÄŸerleri ve bakış açılarıyla, inançlarıyla, örf, adet, gelenek ve gelenekleriyle ilgili özel bir konudur. Buna karışmaya da hiç kimsenin hakkı olmaz" dedi.Â
   Â
TÜRKİYE SPERM BANKALARINA HAZIR DEĞİL
   Â
Prof. Dr. Cin, bazı Avrupa ülkelerinde sperm bankaları aracılığıyla döllenmenin yapıldığını ancak, bunun o toplumların ahlakideÄŸerleri, gelenek ve görenekleri ile inançlarıyla ilgili bir konu olduÄŸunu belirterek, şöyle devam etti:Â
"Türkiye, şu an başkasının spermi ile hamile kalınmasına olanak sağlayacak bir yasal düzenlemeye hazır değildir. Çünkü, ahlaka dayanmayan hukuk kuralları toplumda reddedilmeye mahkumdur. Toplumun ahlak kurallarına ters düşen hukuk kuralları da kanun koruycular tarafından kabul edilemez."
Prof. Dr. Cin, bununla birlikte böyle bir talep geldiÄŸi takdirde konunun tüm yönleriyle tartışılabileceÄŸini sözlerine ekledi.Â