Sorun söyleyelim

Güncelleme Tarihi:

Sorun söyleyelim
Oluşturulma Tarihi: Ocak 06, 2000 00:00

Haberin Devamı

Kuran'ın bugünkü tertibe ulaştırılması yani toplanması hakkında neler söylenebilir?

Hz. Peygamber'in hayatında, yani vahyin gelmeye devam ettiği süre içinde Kuran'ın son şeklini almasından söz edilemezdi. Vahyin son bulmasıyla Hz. Peygamber'in bu dünyaya veda etmesi arasında çok kısa bir süre vardır.

Hz. Peygamber'in vefatından sonra bir seçim yapılmış ve Ebubekir halifeliğe getirilmiştir. Ebubekir, yapılması gerekeni yapmakta gecikmemiştir. Onun emriyle, daha önce yazılmış bulunan Kuran sayfaları -ki bunlar kurra sahabilerce tamamen ezberlenmiş ve bazı sahabilerce yazılmış bulunuyordu- bir araya getirildi ve böylece Kuran bütünüyle ortaya çıkmış oldu.

Üçüncü halife Osman zamanında kopyalanan bu Mushaf çoğaltılarak dağıtıldı.

O günkü Mushaf'ın tertibi, ayetler bakımından bugünkünün aynı idi.

Ayetlerin tertibi vahye dayalı olduğundan bu konuda hiçbir zaman görüş farklılığı olmamıştır.

Surelerin tertibine gelince, bu konuda bağlayıcı bir emir olmadığından Kuran bir araya getirilirken surelerin, sahabilerin tarafından değişik tertiplerde sıralandığını görüyoruz. Bazı sahabiler, sureleri iniş sıralarına göre tertiplemişlerdi. Buna göre önce Mekke'de inen sureler, sonra Medine'de inenler yer alıyordu. Mesela Hz. Ali'nin tertibinde ilk sırayı, vahyin ilk ayetleriyle başlayan Alak Suresi almaktaydı. İbn-i Mes'ud, Abdullah b. Ömer, Ebu Musa el-Eş'ari gibi sahabiler daha başka tertipler yapabilmişlerdir. Ancak zaman içinde bugün elimizde olan tertip tutuldu ve resmileşti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!