Oluşturulma Tarihi: Mayıs 31, 2003 00:00
TSK, AB’ye tam üyeliği istiyor ve bu konuda sorun görmüyor. Kaygıları, tam üyeliğe kadar geçecek 8-10 yıl yıllık dönemde, Şeriat ve Bölücülüğe karşı mücadelenin (Terörle mücadele yasasının 8 inci maddesi ve özel televizyonlarda Kürtçe yayına izin) Kopenhag kriterleriyle bağdaşmaması. İstekleri, AB’nin Katılma müzakerelerinin ön koşulunun (Siyasi kriterlerin) esnekleştirilmesi.Akademilerdeki sempozyumda nihayet TSK’nın, AB ile ilgili olarak kafasındaki temel kaygıların neler olduğunu galiba anlayabildim. Bu kadar zor algılamamın nedeni anlama özürlüsü olmamın yanısıra, Asker’in kelimelerini çok dikkatli seçmesi, diplomatlardan dahi daha diplomatikçe konuşması da algılamaları güçleştiriyor.Ancak bu defa anladıklarımı bizzat doğrulattığım için, size gönül rahatlığı ile yansıtabilirim...TSK’nın hedefi. Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği. Bu konuda hiçbir sorun yok.
Atatürk’ün gösterdiği hedeften şaşma söz konusu değil. Hatta Irak savaşından sonra, Türk-ABD ilişkilerindeki deprem TSK’nın Avrupa Birliğine bakışını ilginç şekilde etkilemiş. Bu açıkça hissediliyor. Eskiden aralarında “Bırakalım AB’yi, Amerika ile Stratejik İşbirliğimiz var. Üstelik Washington Laiklik ve Bölücülük konularında bizi daha iyi anlıyor” diyenler vardı. Artık pek yok.AB farklı bir gözle izleniyor. Ayrıca, AB’nin hem laiklik hem de bölücülük tehlikesi karşısında Türkiye’nin istediği önlemleri alabileceği güvencesi verdiği de biliniyor.TSK’nın sorunu, Türkiye’nin tam üyeliğine kadar geçmesi beklenen 8-10 yıllık süreçten kaynaklanıyor.Bu süreçte, Laiklik karşıtı ve Bölücü unsurlara karşı mücadelede elleri ve kollarının bağlanmaması isteniyor. Bazı AB ülkelerinin, PKK ve Laiklik karşıtı derneklere “insan hakları” gerekçesiyle destek vermelerini TSK unutamıyor. Açık bir güvensizlik duyuyor.Bunu giderebilmek için de, Katılım müzakerelerini başlatma ön koşulunda esneklik gösterilmesi arzulanıyor. Yani temel sorun ilkede değil, hedefe gidişteki yöntemden kaynaklanıyor.SOMUT SORUNLAR ÇÖZÜLEBİLECEK Mİ?Önümüzdeki günler ve haftalarda 6 ıncı uyum paketinin TBMM’den geçirilmesi gerekiyor. Bu paket içinde TSK’yı rahatsız eden maddeler de şunlar:- Terörle Mücadele yasasının 8 inci maddesinin iptali. AB Kopenhag Kriterleri, fikir özgürlüğünü kısıtladığı için bu konuda son derece katı. Bu maddenin mutlaka kaldırılmasının gerektiğini belirtiyorlar. Hükümet‘de aynı fikirde, ancak TSK 8 inci maddenin tam üyeliğe kadar korunmasından yana. Bu konuda ya hükümetin veya TSK’nın dediği olacak. Uzlaşı bulmak hemen hemen imkansız.- Kürtçe yayınlar için özel televizyonlara da izin verilmesi. Bu görevin sadece TRT ‘ye bırakılmasında şu sakıncalar görülmektedir. Devlet televizyonu olduğundan dolayı ilerde Türkiye’deki başka dil ve lehçelerde de yayın talebinde bulunanlar çıkabilir veya “neden 2 saat yayın yapılıyor da, 8 saat yapılmıyor” tartışması açılabilir ve Türkiye üstünde baskılar oluşabilir. Ayrıca Med TV yurt dışından sürekli şekilde tüm gün yayın yapmakta ve bütün izleyicileri kendine bağlamakta. TRT’nin , Med TV ile başa çıkması imkansız görünmekte. İşte bundan dolayı “Bölücülük-Terör örgütünü övmek” gibi yasaklar getirilerek bu işlevin halen mevcut özel televizyonlara bırakılması tercih ediliyor. CHP’de bu konuda AKP’yi destekliyor.- Apartman katında ibadethane konusundaki görüş ayrılıklarının ise, kolaylıkla giderilebilineceği ve ihtiyaç duyulduğu taktirde, farklı dine mensup olanların ibadet yeri kurabilecekleri bir düzenleme hazırlanıyor.HÜKÜMET NASIL HAREKET EDECEK?Asker’in yaklaşımı bu... Hatta MGK’da görüşülmeden bu paketin Meclis’e yollanmamasını istiyorlar.Hükümet ise çok kararlı görünüyor. 6 ıncı paket içindekilerin AB’ye anlatıldığı, bundan sonra Asker itiraz etti diye geri adım atamayacaklarını belirtiyorlar. 6 ıncı paket Haziran sonu MGK’sında tartışılmadan Meclis’te oylanırsa hiç şaşırmamak gerekiyor.* * *BİR SPORCUYU DESTEKLE... Dünyada 170 milyon zihinsel engelli insanın olduğunu biliyor muydunuz? Peki ya onlar için neler yaptığınızı düşündünüz mü? Özel Olimpiyatlar Derneği zihinsel engelli insanların fiziksel kondisyonlarının ve karar verme becerilerinin artması, özgüvenlerini kazanmaları, başarılarının mutluluğunu yaşamalarını sağlamak amacıyla çeşitli olimpiyat sporlarında düzenli eğitim ve yarışma olanakları sunuyorlar. Özel Olimpiyatlar tüm başarı ve büyüme potansiyeline rağmen dünyada 170 milyon zihinsel engelli insanın çok küçük bir bölümüne ulaşabiliyor. Bu sayıyı arttırabilmek için “Bir sporcuyu destekle” kampanyası başlatılmış, bu kampanya ile daha fazla sporcunun Özel Olimpiyatlar’a katılması hedefleniyor. Dilek Sabancı başkanlığındaki Özel Olimpiyatlar Türkiye Derneği bugüne dek kendi çalışmalarıyla 4500 zihinsel engelli sporcu yetiştirmiş, derneğin kampanyadaki hedefi ise Türk zihinsel engelli sporcu sayısının 2005 yılına kadar 25 bine ulaşması... “Bir sporcuyu destekle” kampanyasına bağışlarıyla destek vermek isteyenler için kampanya 5 Haziran’da İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda gerçekleşecek. ÖZÜRLÜLERE DESTEK VERELİM... Geçenlerde Türkiye Sakatlar Derneği Gönen Şubesi Başkanı Nihan Saban’dan bir e-mail aldım. Mailde yaklaşık iki sene önce ilçelerindeki özürlülerin eğitim, kültür, sağlık ve barınma gibi ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla “Gönen Özürlüler Eğitim Kültür Merkezi ve Yurdu” nun yapımına başladıklarından bahsetmiş. Özürlüler haftası nedeniylede 17 Mayıs 2003 Cumartesi günüde Projelerinin temelini atmışlar. Ama inşaatlarının yapımı için başlattıkları yardım kampanyaları genel basında yeteri kadar yer almamış. Böylesine güzel bir amaç uğruna verdikleri mücadele için öncelikle onları tebrik etmeli ardından da elimizden gelen yardımı onlardan esirgememeliyiz. Yapacakları bağışlarlarla kampanyaya destek olmak isteyenler için; TC. Ziraat Bankası Gönen Şubesi, Hesap No:22704Halk Bankası Gönen Şubesi, Hesap No:58109040 Yapı Kredi Bankası, Hesap No:1200316-8 MEĞER, 1 İNCİ BAŞKANOLMAK NE ZOR İŞMİŞ Org. Özkök’ün ünlü konuşmasını satır satır okuduğunuz zaman bu ülkede Genelkurmay Başkanlığı görevinin ne kadar zor ve nankör, Genelkurmay Başkanının da ne kadar yanlız bir insan olduğunu anlıyorsunuz. Baksanıza, AKP ile hiçbir sorunu olmasa ve tıkır tıkır çalışıyor olsalar dahi, Genelkurmay Başkanı bunu açıklayamıyor. “Yanlış anlaşılır” diye açıkça korkuyor ve susuyor. AKP ile sorun olsa da ortaya atamıyor. Bunun da TSK-Hükümet ilişkilerini gereceğinden kaygılanıyor. Bizler ise, Genelkurmay Başkanlarının sınırsız yetki ve etkili olduklarını, istediği lafı edebileceğini sanırız. Oysa TSK’nın 1 inci Başkanına da eleştiri okları yöneltenlerin sayısı az değil. Bunların başında da eski 1 inci Başkanlar, emekli komutanlar, kimi muvazzaf subaylar, siyasiler geliyor. Allah kolaylık versin... MUHARREM KAYHAN’INANADOLU ŞİRKETLERİ... Muharrem Kayhan’ı büyük çoğunluğumuz TÜSİAD Başkanlığı sırasındaki parlak performansıyla tanır. Ancak onun Uluslararası değeri, daha çok Erken Anadolu Sikkeleri Kolleksiyonundan kaynaklanır. Geçen hafta Sadberk Hanım Müzesinde, Sevgi Gönül sayesinde bu nefis kolleksiyonu görmek imkanına kavuştuk. Karun’dan Karia’ya dünya’nın en önemli sikke kolleksiyonlarından birini tam 23 yıldır büyük bir titizlikle oluşturan Kayhan’a ve konuyla ilgili nefis tanıtım kitabını hazırlayan Koray Konuk’a koskocaman bir bravo ve teşekkür borcumuz var. Özel kolleksiyonculuğun önemi, bu fırsatla bir defa daha ortaya konmuş oldu. Önerim, Sadberk hanım müzesine gidin. Büyükdere’de kime sorsanız size gösterir. Her biri ayrı bir tarih parçası olan kolleksiyonu görün.(Bu yazı, Posta Gazetesinde ve aynı gün Hürriyet Gazetesinin tüm dış yayınlarında, Hürriyet internet sitesinde (www.hurriyetim.com.tr) Milliyet internet sitesinde (www.milliyet.com.tr) ve Daily News ekibi tarafından tercüme edildikten sonra hem ana gazetede, hem de Daily News internet sitesinde (www.turkishdailynews.com.) yayınlanmaktadır.)
button