Güncelleme Tarihi:
BAKAN Westerwelle’yi Köln’deki Damla Pastanesi’nde ağırladık. Alman Bakan, Fatih Çekirge, Celal Özcan ve Tuncay Yıldırım’ın sorularını yanıtladı.
-Suriye’de kimyasal silah kullanıldığı kesinleşti. Askeri bir müdahale olacak mı?
Ben askeri müdahale konusunda çok kuşkuluyum. Ben Suriye’de kalıcı bir barışın siyasi bir çözümle sağlanacağına inanıyorum. Biz Türkiye’ye Patriot hava savunma sistemini göndererek, büyük dayanışma sergiledik.
-Her gün masanıza birçok dosya geliyor. En üstteki dosya hangisi?
Maalasef bir süreden beri Suriye. Rusya’nın uzun süre koruyucu elini Şam rejimi üzerinde tutması beni çok endişelendiriyor. BM’nin kimyasal silah denetçileri Suriye’de gerçekten o korkunç kimyasal silahların kullanıldığını tespit etti. Şimdi sorumluların hesap vermesi için BM Güvenlik Konseyi, Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’ne başvurmalıdır.
-Siz sorumluların kim olduğunu biliyor musunuz?
Tüm belirtiler kimyasal silahların kullanımından Esad rejiminin sorumlu olduğu yönünde. Bu konuda bağımsız, yetkili merci Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’dir. Mahkeme şimdi göreve başlamalıdır. Bunun için BM Güvenlik Konseyi yeşil ışık yakmalıdır.
-Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nin adım atması için mutlaka kimyasal silahların kullanılması mı gerekiyordu?
İçsavaş korkunç bir şey ve çok kurban aldı. Yüz bini aşkın ölü, milyonlarca mülteci. Bir teröristin Esad’a karşı savaşması gerçeği, onu otomatikman bizim dostumuz yapmaz. Kimyasal silahların kullanımı bir medeniyet katliamıdır. 21’nci yüzyılda ilk kez olmuştur. Biz uluslararası hukukun tüm imkanlarıyla bunun üzerine gitmezsek, başkalarının da bunu taklit etme riski çok yüksek.
Böyle bir güç acaba pazar günü ne yapar |
DÜNYANIN en güçlü ilk on kişisini saysak... Birisi mutlaka Alman Dışişleri Bakanı’dır. Peki böyle bir güç mesela pazar günü ne yapar? Önceki sabah Köln’de Urfalı İsmail’in pastanesinde kahvaltı yaparken sordum Guido Westerwelle’ye.. “Koşuyorum...” dedi. “Uzun uzun koşuyorum. Sonra uzun bir kahvaltı... Belki bir opera...” Bakan anlatırken İsmail börekleri getiriyordu. Duvarlarda Şanlıurfa’nın muhteşem resimleri. O resimlere bakarken Alman Bakan “Ah İstanbul” dedi... “İlk görüşte âşık oldum İstanbul’a. O nasıl bir güzelliktir...” Uzun bir sohbet yaptık Westerwelle’yle, ayrıntıları bugün gazetede. Detayları hem gazetede hem de hurriyet.com.tr’de... Bendeki kısa izlenim ise şöyle: Müthiş bir tevazu... Saygın bir derinlik... Sportmen bir yapı... Korumalarıyla arkadaş... Sanki bir siyasetçi ya da bir iktidar gücüyle değil, üniversiteden bir arkadaşımızla konuştuk... Bugün Hamburg’da Başbakan Angela Merkel’i izleyeceğim. Sonraki detayları cuma günü köşemde aktaracağım... Köln-Hamburg |
-Esad’sız bir çözüm görebiliyor musunuz?
Bu soru siyasi bir çözümün yolunu gösterecek olan ikinci Cenevre Konferansı’nda gündeme gelecek. Birinci Cenevre Konferansı yönü belirledi. Çatışan tarafların uzlaşmasıyla oluşmuş gerçek bir yürütme ve yönetme yetkisine sahip, geçici bir Suriye hükümeti. Bazıları halen askeri bir çözüm ihtimaline inanıyor. Ben buna inanmıyorum. Askeri bir çözümün sonu daha fazla terör, daha parçalanmış bir devlet olacaktır. İç savaşı kim kazanırsa kazansın, silahlı gruplar yeraltına çekilecek. Yeni bir terör oluşacak ve bu Türkiye’yi ve Orta Avrupa’yı da tehdit edecektir.
Eğer Esad gönüllü çekilip gitmezse o zaman ne olacak?
Rusya uzun süre destekledi. Ama şimdi yeniden siyasi bir çözüm küçük bir şans oluştu. Bu anı, fırsatı iyi kullanmamız lazım. Gelecek hafta BM, New York’ta toplanacak. Siyasi süreci yeni bir ivme kazandırması lazım. Seçimlerden bir gün sonra New York’a gitmemin nedeni de bu olacak.
WESTERWELLE HÜRRİYET'LE BULUŞTU / FOTO GALERİ
ÖNCEDEN KONUŞTUK
-ABD önce askeri müdahale istedi, ama sonra Dışişleri Bakanı Kerry Londra’da “eğer Suriye kimyasal silahlarını yok ederse, askeri müdahaleye gerek kalmaz’” dedi. Kerry’nin dili mi sürçtü?
Bu açıklamadan günlerce önce St. Petersburg’daki G 20 Zirvesi’nde ve Vilnius’taki Avrupa Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda Suriye’nin kimyasal silahlarını etkisiz hale getirmek için mümkün olabilecek çözümleri enine boyuna görüştük. Kerry’nin bu sözleri kamuoyu için sürpriz olabilir ama diplomatlar bir süredir bu konuyu görüşüyordu.
-Dışişleri Bakanı Davutoğlu, AB ile 22’nci faslın açıldığını söyledi. Ama Komisyon, bu konuda henüz nihai bir karar olmadığını, ilerleme raporundan sonra buna karar vereceklerini söyledi. Şu anda durum nedir?
Biz 22’nci faslın açılmasını kararlaştırdık. Bu arkadaşım Davutoğlu ile mükemmel bir işbirliği sayesinde oldu. Çok iyi bir uzlaşı sağladık. Şimdi AB Komisyonu’nun ekimdeki ilerleme raporunu bekliyoruz. Ondan sonra
son kararları vereceğiz.
Erdoğan futbolun her şeyini biliyor
-Pazar günleri ne yapıyorsunuz?
Eğer mümkünse ki, bu çok nadir oluyor, koşuyorum. Kahvaltının tadını çıkarıyorum ve gazete okuyorum. Gazeteye kültür sayfasından başlıyorum. Gezi yazılarını okuyorum. Siyasi bölüm geliyor. Spor en az ilgimi çeken bölüm. Futboldan pek anlamayan nadir Almanlardan biriyim. Başbakan Erdoğan ile görüştüğümüz her seferde o bana hangi Alman futbolcunun nasıl iyi oynadığını anlatıyor. Futbol üzerine her şeyi biliyor.
-Nasıl bir seçim sonucu bekliyorsunuz?
Kimin hangi makama geleceğine şimdi seçmenler karar verecek. Ama ben size şunu söyleyeyim, ben hükümette olduğum sürece Alman hükümetinin saygılı, dengeli bir Türkiye politikası izleyeceğini size garanti ediyorum.
-Siz yüzde 5 barajını aşacağınızdan emin gözüküyorsunuz.
FDP’nin yüzde 5 ve daha fazlasını alacağından adım gibi eminim.