Sorumlu subayların hepsi ortaya çıkarılacak
Güncelleme Tarihi:
Bülent SARIOĞLU / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2011 00:00
KKTC’de askerlik görevi sırasında ‘disko’ olarak tabir edilen disiplin koğuşunda işkence gördükten sonra yaşamını yitiren er Uğur Kantar’la ilgili soruşturmanın genişletilmesi için Meclis devreye girdi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, “Bunun sadece 2 er tarafından yapılması mümkün değil. Esaslı bir soruşturma yürütülmesi ve olayda dahli olan, sorumluluğu olan herkesin ortaya çıkarılması için takipçisi olacağız” dedi. İnsan Hakları Komisyonu, Milli Savunma Bakanlığı ile yapılacak yazışmaların ardından soruşturmanın derinleştirilmesi amacıyla karar alacak.
Üstün, şunları söyledi: “Soruşturmada 2 er tutuklu. Ailenin iddiası bunun 2 er tarafından yapılamayacağı yönünde. Benim görüşüm de böyle. Oradaki sorumluların, yetkililerin de soruşturmaya dahil edilmesi lazım. İntikam duygusuyla değil, insani boyutuyla, bunun son olması düşüncesiyle olaya yaklaşıyoruz. Uğur Kantar’ın tedavi sürecinde babasıyla her karşılaştığımda yüreğim parçalandı. Aslan gibi oğlunu devlete teslim etmiş. Hastanedeki çocuğunun başında durmak için sarfettikleri bile o babanın imkânını aşıyordu.
Şikâyette artış var
![Sorumlu subayların hepsi ortaya çıkarılacak]()
Aynı aile içi şiddette olduğu gibi askerde kötü muamele konusunda da son yıllarda şikâyet sayısı arttı. Ama bu istatistik olarak olayların artmasından değil artık vatandaşlarımızın ‘Kol kırılır yen içinde kalır’ anlayışını terk etmesindendir. Neden askere davulla zurnayla gidiyoruz? Bir kere peygamber ocağı, ikincisi Atatürk’ün yetiştiği kurum. Bu kurumun saygınlığını korumak hepimizin görevi, en başta da oradaki personelin görevi. Aslında yetkililer genel olarak bu konularda hassas ve gerekenleri yapıyor. Aksi halde 800 bin kişilik büyük bir yapıda çok daha fazla sorunla karşılaşırdık. Kötü muameleyi yapanlar daha çok terhisçi er, erbaşlar. Tezkeresi yaklaşan kendini Mc Carthy sanıyor. Subaylar da buna yol vermemeli. Türk Ceza Kanunu’nda cezalar çok ağırlaştı. Yarın mahkeme karşısına çıkarlarsa kimse onlara sahip çıkmaz, çok perişan olurlar, çok sevdikleri mesleklerinden olabilirler.” Üstün, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na çağrıda bulunarak, askerlikte vicdani ret sağlayacak altyapının hazırlanmasını da istedi.
Üstün, şunları söyledi: “Soruşturmada 2 er tutuklu. Ailenin iddiası bunun 2 er tarafından yapılamayacağı yönünde. Benim görüşüm de böyle. Oradaki sorumluların, yetkililerin de soruşturmaya dahil edilmesi lazım. İntikam duygusuyla değil, insani boyutuyla, bunun son olması düşüncesiyle olaya yaklaşıyoruz. Uğur Kantar’ın tedavi sürecinde babasıyla her karşılaştığımda yüreğim parçalandı. Aslan gibi oğlunu devlete teslim etmiş. Hastanedeki çocuğunun başında durmak için sarfettikleri bile o babanın imkânını aşıyordu.
Şikâyette artış var
Aynı aile içi şiddette olduğu gibi askerde kötü muamele konusunda da son yıllarda şikâyet sayısı arttı. Ama bu istatistik olarak olayların artmasından değil artık vatandaşlarımızın ‘Kol kırılır yen içinde kalır’ anlayışını terk etmesindendir. Neden askere davulla zurnayla gidiyoruz? Bir kere peygamber ocağı, ikincisi Atatürk’ün yetiştiği kurum. Bu kurumun saygınlığını korumak hepimizin görevi, en başta da oradaki personelin görevi. Aslında yetkililer genel olarak bu konularda hassas ve gerekenleri yapıyor. Aksi halde 800 bin kişilik büyük bir yapıda çok daha fazla sorunla karşılaşırdık. Kötü muameleyi yapanlar daha çok terhisçi er, erbaşlar. Tezkeresi yaklaşan kendini Mc Carthy sanıyor. Subaylar da buna yol vermemeli. Türk Ceza Kanunu’nda cezalar çok ağırlaştı. Yarın mahkeme karşısına çıkarlarsa kimse onlara sahip çıkmaz, çok perişan olurlar, çok sevdikleri mesleklerinden olabilirler.” Üstün, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na çağrıda bulunarak, askerlikte vicdani ret sağlayacak altyapının hazırlanmasını da istedi.