Sorular ve cevaplar

Güncelleme Tarihi:

Sorular ve cevaplar
Oluşturulma Tarihi: Ekim 20, 2006 22:32

Teravih namazını bazı insanlar 8 rekat kılıyorlar. Böyle bir şey olur mu? Teravihle ilgili bilgi verir misiniz?Dursun ŞEN/ERZURUMTeravih namazı sünnet-i müekkededir. Bu namazın cemaatla kılınması Hz. Ömer zamanında ádet olmuştur. Hz. Peygamber, teravih namazını birkaç gün mescitte eda etmiş, cemaatin yoğun ilgisini görünce farz olma endişesini taşıyarak evinde kılmaya başlamıştır. Hz. Ömer’in hilafeti döneminde cemaatle kılınmaya başlanmış, Hz. Ali teravihte kandillerin yandığını görünce "Allah, Ömer’in kabrini nurlandırsın. Nitekim, o bizim camilerimizi nurlandırdı" demiştir. O günden bu güne teravih namazı camilerimizde cemaatle kılınmaktadır. Rekat sayısına gelince; Hz. Peygamber’in bir görüşe göre 8 rekat, bir başka görüşe göre de 10 rekat kıldığı rivayet edilmektedir. Hz. Aişe, Peygamberimizin gece namazı olarak vitirle birlikte 13 rekat kıldığını, bundan fazla kılmadığını söylemiştir. Bir kısım bilginler, Hz. Aişe’nin bu sözünün ramazan dışındaki gecelere ait olduğunu, ramazanda daha fazla kıldığını söylemişlerdir. Ancak, hadis kaynaklarında ağırlıklı görüş, 8 veya 10 rekat olması yolundadır. Biraz önce de ifade ettiğimiz gibi Hz. Ömer 20 rekat olarak kıldırmış ve o günden beri de böyle devam etmektedir. Maliki mezhebine göre ise teravih 36 rekat olarak kılınmaktadır. Neticede teravih nafile bir namazdır, 8 rekat kılan 8 rekat sevabı alır, 20 rekat kılan 20 rekat sevabı alır.Peygamber Efendimiz, "Ticaretle uğraşın ve cesur olun" diyor. Şimdi ben tiyatrocu olmak istiyorum, sizce bunun bir sakıncası var?Göksel ERBİL/İZMİRDinimiz sanata önem vermiştir. Tiyatro oyuncusu olmanızda hiçbir sakınca yoktur.Dinimizde kár hadleri belirlenmiş midir?Fehmi AKÇIL/ERZURUMDinimiz, ticarette aşırı kárı, karaborsacılığı, stokçuluğu, fırsatçılığı reddetmiştir. "Gabn-ı fahiş"e (aşırı kár) kaçmamak şartıyla makul ölçüde bir kár haddi konulabilir. Bunun makul oranı ise yüzde 15-20 arasıdır. Serbest piyasa ekonomisinde bahsettiğimiz ölçülere riayet etmek kaydıyla ticaret yapılmalıdır.Bir mezhebe göre helal olan bir şey, başka bir mezhebe göre haram olarak kabul ediliyor. Allah’tan başka herhangi bir kimsenin bir şeyi haram veya helal kılma yetkisi var mıdır?Sadık MOLLAOĞULLARI/ERZURUMBir şeyi helal veya haram kılma yetkisi sadece Allah’a aittir. Nitekim, Kuran’da, "Allah’a iftira ederek dillerinizin alıştırdığı şekilde şu helaldir, şu haramdır demeyiniz" buyurulmuştur. Diğer bir ayette Hıristiyanlardan söz edilirken, "Onlar hahamlarını ve ruhbanlarını Allah’tan başka Rab edindiler" denilmektedir. Hatem b. Adiyy, Peygamberimize "Ey Allah’ın elçisi, bunlar nasıl Rab edindiler?" diye sorunca, Hz. Peygamber "Onların din adamları Allah’ın haram kılmadığını da haram kıldılar, yani helal ve haram tayin ederek kendilerini ilah yerine koydular" buyurmuştur. Şu halde Allah’tan başka hiç kimse helal veya haram koyma hakkına sahip değildir. Haram olan şeyler Kuran’da bildirilmiştir. Bunun dışında mezhep imamları tarafından "haram" kavramı içerisinde mütalaa edilen hususlar, esasen "mekruh" anlamındadır. Burada örf, ihtiyaçlar vs. devreye girer.Cenaze namazlarında neden kadın kişi veya er kişi nitelemesi yapılıyor? Yavuz ŞENOCAK/ISPARTACenaze namazında er kişi veya kadın kişi diye niyet edilmesi Arapça duaların farklılığından kaynaklanmaktadır. Şöyle ki; erkekler için yapılan duada kullanılan zamir (cinsiyet belirten takı) ile kadınlar için kullanılan zamir farklılık arz eder. Bundan dolayı ayrı ayrı niyet edilmeleri istenir. Çocuklar için de ayrı bir dua okunduğundan, "çocuk niyetine" denilir. Bu duaları bilmeyenlerin er kişi veya kadın kişi niyetine demelerine gerek yoktur. Aslında bu çok da önemli bir ayrıntı değildir. Önemli olan, hazır olan cenazenin namazını kılmak ve ona dua etmektir.
Haberin Devamı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!