Sorular ve cevaplar

Güncelleme Tarihi:

Sorular ve cevaplar
Oluşturulma Tarihi: Eylül 30, 2006 02:00

Hafızam beni yanıltmıyorsa sizin başkanlığınız döneminde cuma namazının ne şekilde kılınacağı konusunda bir genelge yayınlandı. Bu genelge zuhr-u ahir (son öğle namazı) kılınmamasıyla ilgili idi. Bu genelgeniz İzmir’de uygulandı. Geçen Ankara’ya geldiğimde bunun uygulanmadığını gördüm. Neden böyle?

Mustafa KAYCAN/ İZMİR

Bilindiği gibi cuma namazı iki rekattır. İki rekat farz namazından önce dört rekat, farzdan sonra da 4 rekat olmak üzere 8 rekat sünnet kılınmaktadır. Zuhr-u ahire gelince; Hz. Peygamber’den ve ilk dönemden gelen rivayetler arasında zuhr-u ahir diye bir namaz yoktur. Bu namaz, cuma namazı için belirlenen sıhhat şartlarının gerçekleşmemesi, özellikle cuma namazının bir şehirde bir tek camide kılınması şartının yerine getirilememesi, bir şehirde birden fazla camide cuma namazının kılınmasının zorunlu olması sonucunda ortaya çıkmış bir uygulamadır. Buna göre bir şehirde birden fazla camide cuma namazı kılınıyorsa, bunlardan sadece biri sahih olacaktır. Hangisinin sahih olacağı da bilinmediğine göre, ihtiyaten herkesin o günkü öğle namazını kılmaları öngörülmüştür. Görüldüğü gibi bu bir içtihada dayanmaktadır. Bunun temelinde, kılınan cuma namazının sahih olmayabileceği endişesiyle, hiç olmazsa o günkü öğle namazını kılmış olmak düşüncesi yatmaktadır. Böyle bir endişeye mahal yoktur. Zira cuma namazının bir camide kılınması, cuma kelimesinin anlamına uygun düşmekle birlikte, nüfusun kalabalık olması sebebiyle bu şartın yerine getirilmesi mümkün değildir. Fakihlerin böyle bir şart ileri sürmüş olmaları, kendi dönemlerinin şartlarından kaynaklanmaktadır. Esasen bu tür endişelerle kılınacak namazın sahih olmayacağı şüphesine düşmek, ibadetin ruhuna aykırıdır. Şüphe ile namaz kılınmaz. Binaenaleyh, ayrı ayrı yerlerde kılınan cuma namazı sahihtir, ayrıca son öğle namazı (zuhr-u ahir) kılınması gerekmez. Bizim dönemimizde Din İşleri Yüksek Kurulu bu mealde bir karar aldı, biz de o kararı bir genelge haline getirerek müftülüklere uygulanması için gönderdik. Tabii, zuhr-u ahir kılmak isteyene engel olmak gibi bir husus söz konusu değildir. Önce cemaatin bu konuda aydınlatılması icap eder. Biz de bunu yaptık ve İzmir gibi bazı illerimizde de bu uygulamaya geçildi. Bunu uygulatmakla yükümlü olan bugünkü yönetimdir. Dolayısıyla sorunuzun muhatabı da esasen bugünkü yönetim olmaktadır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!