Güncelleme Tarihi:
ANITKABİR Komutanlığı, Atatürk’ün naaşının Etnografya’dan Anıtkabir’e defnedilişinin 60’ıncı yılına özel bir yayın hazırladı. ‘Çocuklardan Atatürk’e mektuplar’ isimli dergide, Türkiye’nin dört bir yanından Anıtkabir’e yollanmış, bazılarında şiirlerin de bulunduğu çocuk mektupları yer aldı. Binlercesinin arasından seçilerek dergiye konulan mektuplarda çocuklar Atatürk’e olan sevgi ve özlemlerini anlatıyor. Dergi, Atatürk’ün ölümünün 75’inci yıldönümü olan bugünden itibaren Anıtkabir’i ziyaret eden heyet başkanlarına verilecek. Dergide yer alan mektuplardan bazıları şöyle:
MUSTAFA KEMAL AMCA DESEYDİM
Enes Taç 3-A: Keşke seni ölmeden görebilseydim ve Mustafa Kemal Amca diyebilseydim. Pamuk gibi elini öpebilseydim. Biliyorum ki o deniz mavisi gözlerin üzerindeki kaşlarını çatıp cumhuriyete sahip çık çocuk derdin ve başımı okşardın.
Hilal Altın (Aydın Nazilli Anadolu Lisesi): Ne bir söz yeter seni anlatmaya; ne de bir matem tutulabilir yokluğuna; ne sensizlik anlatılır, ne sensizliğe alışılır; ne de 74 yıllık bir acı sayfalara sığdırılır. Çok söze gerek yok aslında. Ne cihan bir daha kurulur; ne Atam yok olur; dünya seni öldü bilsin; sen sonsuzlukta yaşayan mavi gözlü bir kahramansın.
Arda Kaplan (İstanbul Ataköy 60. Yıl İlköğretim Okulu 1-D): Bugün yatağımdan hür kalkıyorsam, ekmeğim ak, suyum berraksa, ağaçlar çiçek açıyor, sesim gür çıkıyorsa, özgür özgür bakabiliyorsam sen varsın gözbebeklerimde, sen varsın Atatürk’üm sen varsın.
Ahmet Buz (Hatay Salahaddin Güzel İlköğretim Okulu): Yaptığınız devrimler olmasaydı çok üzülürdüm. Ben yazı yazmayı çok seviyorum. Arapça yazılar olsaydı sevmezdim. Kıyafetleri beğenmezdim. Sizin eviniz Anıtkabir’dir. Yaz tatilinde belki yanınıza gelebilirim.
OLSAYDIN AĞLAMAZDIK
Berk Köksal (İstanbul Maltepe Dumlupınar İlköğretim Okulu: Sen bizi kurtaransın. Seni sevmek yurda yararlı olmaktır. Seni sevmek, üzülmekle değil anlayarak olur. Her gün yanımızda olsan biz hiç ağlar mıydık?
Gülsüm Beyza Çatal: İyi ki doğmuşsun, iyi ki önderimiz olmuşsun. İyi ki böyle güzel vatanı bizlere bırakmışsın. Geçirdiğimiz sıkıntılı günlerde senin maviş gözlerinin ışığını hissediyoruz. Sen rahat uyu Atam.
Özgür Yıldız (Muhsin Yalpar İlköğretim Okulu): Bize armağan ettiğin bayramlarda ve her gün Türklük ismi gökyüzünde gürlüyor. Atam her bayram törenlerde sanki bir an kürsüye çıkıp konuşma yapacaksın gibi geliyor.
İrem Kangal: Seni görmeyi ne kadar istediğimi anlatamam. Ben ikinci sınıfa gidiyorum. Seni ilk göreceğim ve mezarını ziyaret edeceğiz. Sen ülkemizi düşmanların elinden kurtarmasaydın Türkiye Cumhuriyeti olmazmış.
İrem Atıcı 3-A: Siz olmasaydınız ülkemizin hali nice olurdu. Bayanlar kara çarşaflı, hak ve hürriyet yok. Ülkemiz batardı. İyi ki varmışsınız.
CUMHURİYETİNE LAYIK OLACAĞIZ
Eda Ege: Bir karen bir karene uymuyordu. Bir karende karda yatan bir asker, bir karende de eğitim kongresinde baş roldesin. Bazıları kurduğun cumhuriyete layık olamıyor diye düşünüyorsun fakat bizler senin kurduğun cumhuriyete her zaman layık olmaya çalışacağız.
Gündoğdu’ya Ata geldi
İzmir’de denizde oluşturulan su perdesine Atatürk’ün at sürerken betİmlendiği resmi yansıtıldı.
Üçkuyular’dan Gündoğdu’ya kadar at süren Atatürk görselini görmek için İzmirliler kordona akın etti. Konak Belediyesi tarafından Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 75’inci yılı etkinlikleri kapsamında dün akşam, “Atatürk’ün Işığında Yürüyoruz” adıyla ışık gösterisi sunuldu. Üçkuyular İskelesi’nden başlayan etkinlikte 22 metrelik tekne üzerine yerleştirilen 15’e 30 metrelik su perdesine at süren Atatürk görseli yansıtıldı. Gündoğdu Meydanı’na kadar deniz üzerinde at süren Atatürk’ü yaklaşık 150 bin İzmir’li izledi. Sahilleri dolduran İzmirliler, yaklaşık 2 saat süren gösteriye, 10. Yıl Marşı’nı söyleyip, bayraklarını sallayarak eşlik etti. Teknenin kıyı şeridinden geçmesini bekleyenler, yüzlerce dilek balonunu gökyüzüne bıraktı. Etkinlikte Boğaziçi Caz Korosu konser verdi. Kadir ÖZEN-Yusuf YAVUZ/DHA
MERSİN’in Silifke ilçesine bağlı Taşucu beldesinde oturan 89 yaşındaki Maide Tokmar, 1935’de beldeyi ziyaret eden Mustafa Kemal Atatürk’e çiçek verdiği günü unutamıyor. Tokmar, 20 Şubat 1935’de Ege Vapuru ile Taşucu’na gelen Atatürk’ün vatandaşlar tarafından coşkuyla karşılandığını, kendisinin de o sırada 11 yaşında olduğunu ve karşılayanlar arasında yer aldığını şöyle anlatıyor: “Ben 4’üncü sınıfta okuyordum. Onu çiçekle karşılamaya gittim. Yanıma gelip, ‘Bu çiçeği kime vereceksin?’ dedi. Ben de ‘Atatürk’e’ dedim. Daha sonra çiçeği elimden alıp, teşekkür etti. Atatürk, dayım Sadık Taşucu’nun evinde de misafir kaldı. Ben Atatürk’ü çok seviyorum. O günü unutmam mümkün değil. Sanki dün gibi hatırlıyorum, çok etkilenmiştim.” AA