Güncelleme Tarihi:
ODA TV davasının sabah gergin başlayan 15’inci oturumu dün akşam saatlerinde mutlu bitti. Mahkeme heyeti 3’üncü yargı paketinde yapılan değişikliği de dikkat çekerek, 14 Şubat 2011’de tutuklanan gazeteci Soner Yalçın’ın oy çokluğu ile tahliyesine karar verdi.
SONER YALÇIN YAKINLARIYLA HASRET GİDERDİ / WEB TV
Oda TV davasının geçmişi |
ODA TV soruşturmasını dönemin Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, başlattı.14 Şubat 2011'de gazeteci Soner Yalçın, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve Ayhan Bozkurt'un ev ve işyerleri polis baskınına uğradı. Oda TV çalışanı 4 gazeteci gözaltına alındı. 4 gün İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde tutulan gazeteciler 18 Şubat 2011'de İstanbul Adliyesi'ne getirildi. |
Detayı için tıklayınız |
Yurt dışı yasağı ve imza zorunluluğu
SONER YALÇIN TAHLİYE EDİLDİ / FOTO GALERİ
Mahkeme tahliye kararına gerekçe olarak ise atılı suçun niteliği, tutuklulukta geçirdiği süre, tutuklama yerine diğer koruma tedbirlerinin uygulanmasının yeterli olacağını gösterdi. Yalçın’a yurt dışına çıkış yasağı koyan mahkeme heyeti, her hafta Çarşamba günleri de mesai saatleri içerisinde karakola giderek imza atmasına karar verdi. Karar açıklanırken salonda olmayan Yalçın tahliye edildiğini duyamadı. Üye hakim Hikmet Şen ise Soner Yalçın’ın örgüt üyesi olmak suçundan kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunduğunu belirterek tahliye edilmemesi yönünde karşı görüş bildirdi.
Avcı ve Küçük'e tahliye yokYalçın’ın ilk sözleri Cezaevi çıkışında ilk olarak oğlu Aren Soner’e sarılan Yalçın, yaptığı açıklamada "Bize yenilgiyi öğretemeyeceksiniz. Biz yenilgiyi öğrenmeyeceğiz ve inadına yazacağız" dedi. İşte Soner Yalçın’ın tahliye sonrası yaptığı konuşmanın tam metni... Detayı için tıklayınız
Mahkeme heyeti Hanefi Avcı ile Yalçın Küçük’ün ise üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, evlerinde ve iş yerlerinde ele geçirilen deliller ve bu delillere ilişkin bilirkişi raporlarının birlikte değerlendirilmesiyle iddia olunan Ergenekon silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak, örgüte yardım suretiyle örgüt üyeliği suçlarıyla ilgili olarak kuvvetli suç şüphesinin devam ettiği gerekçesi ile tahliye taleplerini reddetti.
Sevinç gösterisi
KARAR YAKINLARINI SEVİNCE BOĞDU / FOTO GALERİ
Kararın açıklanmasıyla birlikte izleyici sıralarında sevinç çığlıkları koptu. Yalçın'ın yakınları, kız arkadaşı Halide Didem Kurt ve duruşmayı izlemeye gelenler birbirlerine sarılarak tahliyeyi kutladılar. İzleyiciler mutlu bir şekilde salondan çıktıktan sonra Soner Yalçın’ın tahliye edileceği Silivri cezaevine gitti.
"Bazı şeyleri unuttum"
Akşam 20.40 sıralarında tahliye olan Soner Yalçın Silivri Cezaevi çıkışında gözyaşları içinde oğluna sarıldı. Aren Soner Yalçın "Babamı çok özledim bana yılbaşı hediyesi oldu. Bu züreçte bazı şeyi unuttum. Şimdi tekrar hatırlayacağım" dedi. Soner yalçın ise gazetecileri açıklama yaptı. İşte Yalçın'ın konuşmasından satırbaşları: Bu ülkenin vicdanı nerede. İçimde kimseye karşı kim yok. B insanlar bu öğretim üyeleri nerede. Burada bir dava yok. Bu dava sadece Odatv davası değil. Bir gerçek var, gazeteci gerçeğin yanında durur, hakikate aşkla bağlıdır. Bu dönemde gazetecilik yapacaksanız buradaki zulümü görün, burada zulüm var. Buna kimse gözünü kapatamaz. Gazeteci sadece gerçeğin yanında durur.
"Kendimizi beğendirmek zorunda değiliz"
Biz gazeteciler kendimizi iktidarlara cemaatlere beğendirmek zorunda değiliz. Böyle bir zorunluluğumuz yok, biz hiç kimseden izin alarak yazmayız düşünmeyiz. Birileri Soner Yalçın'ı ve diğer yürekli onurlu gazetecileri cezaevine atarak kalemini eğeceğini kırabileceğini düşünebilir ama biz öyle olmayacağız. Çünkü biz zindanda kalmayı Namık Kemal'den öğrendik. Biz bu vatana hasret içinde sürgünde yaşamayı Nazım Hikmet'ten öğrendik. Biz ölmeyi öğrendik, ama bize yenilgiyi öğretemeyeceksiniz, biz yenilgiyi öğrenmeyeceğiz ve inadına yazacağız" dedi.
Dış basın böyle gördü |
ODA TV davasında yargılanan gazeteci Soner Yalçın'ın tahliye edilmesi dış basında ve Türkiye'de yaşayan yabancı gazeteciler arasında da yankılandı. İşte yorumlar... |
Detayı için tıklayınız |
ODA TV DAVASI'NDA BUGÜN YAŞANANLAR / FOTO GALERİ
Soner Yalçın, bugünkü duruşmada ise TÜBİTAK’ın ek raporunu eleştirdi. Raporda değiştirildiği belirtilen belgelerin OdaTV’ye gönderdiği haberler olduğunu ve iddianamede dahi yer almadığını vurgulayan Yalçın, “TÜBİTAK bilinçli olarak kafa karıştırıyor” dedi.
Başbakan’ı dinleyeni biliyoruz |
Odatv davasında dün savunma yapan tutuklu sanık Soner Yalçın, Başbakan Erdoğan'ın ofisinde böcek bulunmasını örnek göstererek, ''Biz bu tertipçileri biliyoruz. Bu tertipçiler Baykal ve MHP'lilere kaset komplosunu yapanlardır. Bu tertipleri bildiğimiz için bize komplo kurdular'' ded |
Detayı için tıklayınız |
Elmayla armudu bilinçli karıştırıyorlar
Soner Yalçın avukatı aracılığıyla gönderdiği 3 sayfalık mektubunda şunları söyledi:
“TÜBİTAK, elmayla-armutları bilinçli olarak karıştırıyor. Aslında tüm kafa karıştıran teknik çalışmasında bir önemli olguyu atlıyor. Davaya konu olan dokümanları Soner Yalçın yazıp bilgisayara vermiş olabilir derken, o dokümanlarda ne yazdığını atlıyor. Bakın Soner Yalçın’ın yazmış olduğu iddia edilen “sy.doc”da ne yazıyor; “Soner Bey’den gelen Silivri’yi ne ölçüde takip ediyoruz isteklerine cevap verebiliyor muyuz?...” Ne yazık ki “Soner” adlı kullanıcı ismi herhangi bir bilgisayarda, bilgisayarı başlangıç seviyesinde bilen biri tarafından kolaylıkla yaratılabilir.
Ön yargı TÜBİTAK’ta da göze çarpıyor
Nedense ODATV davasında poliste ve savcıda olan önyargı ve suçlu kabul etme isteği, TÜBİTAK’ta da göze çarpıyor. Örneğin zararlı yazılımların gönderilme zamanıyla ilgili iki farklı değerlendirme bulunuyor. TÜBİTAK zorluyor ama tüm bunlara rağmen iddianameye konu olan dokümanların her 3 bilgisayarda da oluşturulmadığını söylüyor. Hatta işletim sistemi izleri ve dosya sistemi üst verilerinin bu kanaati daha da kuvvetlendirdiğini açıkça ifade ediyor. ODTÜ, Boğaziçi, YTÜ’den ve ABD’den alınan bilirkişi raporları ayrıca TÜBİTAK’ın hazırlamış olduğu her iki raporda dokümanların ODATV çalışanları tarafından oluşturulmadığını ve sosyal mühendislik saldırısı yoluyla hedefle odaklı olarak gönderildiği teyid edilmektedir. Bilirkişiler bu konuda hem fikirdir. Peki gerçek bu derece açık iken ben niye Silivri Cezaevi’nde 2 yıldır hapis yatmaktayım?”
Tahliye kararıMahkeme Başkanı isyan etti ODA TV davasının tutuklu sanıklarından eski emniyet müdürü Hanefi Avcı TÜBİTAK raporundan yola çıkarak virüslerin Odatv bilgisayarlarına nasıl yüklendiğini anlattı. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci ise bazı kişilerin mahkemeye hakaret ettiğini söyleyerek ‘AKP’nin köpeği diyenler, küfür edenler var. Bunları hak etmiyoruz’ dedi. Detayı için tıklayınız
Mahkeme verdiği aranın ardından Soner Yalçın hakkında tahliye kararı verdi. Mahkeme Yalçın'a yurt dışına çıkış yasağı getirirken her hafta imza atma zorunluluğ getirdi. ODA TV davasının diğer tutuklu sanıklarından Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı'nın tutukluluk hallerinin devamı yönünde karar verdi.
41 yıla kadar ceza isteniyor
Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız’ın hazırladığı 134 sayfalık iddianamede, Nazlı Ilıcak şikayetçi olarak yer alırken, Yalçın Küçük, Soner Yalçın, Ahmet Şık, Hanefi Avcı, Nedim Şener, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Doğan Yurdakul, Müesser Uğur, Coşkun Musluk, Sait Çakır ve cezaevinde geçirdiği rahatsızlığın ardından hayatını kaybeden Kaşif Kozinoğlu ile Ahmet Mümtaz İdil ve İklim Ayfer Kaleli sanık olarak bulunuyor. Sanıklar hakkında 7,5 yıldan 41 yıla kadar değişen hapis cezaları isteniyor. Davanın sanıkları arasında yer alan Kaşif Kozinoğlu, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevinde 12 Kasım’da rahatsızlanmış ve daha sonra hayatını kaybetmişti.
Basın Konseyi'nden açıklama
Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit, Oda Tv duruşmasında tutuklu gazeteci sanık Soner Yalçın’ın serbest bırakılması üzerine yazılı açıklama yaptı. Tahliyeyi 2012’nin son günlerinde, yeni yıl için bir mutlu müjde olarak değerlendiren Birgit "Geç de olsa arkadaşımızın özgürlüğe kavuşmuş olmasını bu duygularla sevinçle karşılıyoruz" ifadelerini kullandı.