Son yaşananları kimse tasvip edemez
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 26, 2009 00:00
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, “Son yaşanan olayları kimse tasvip edemez. Şehitlerimizin, gazilerimizin bu olaylardan duyduğu üzüntüyü paylaşıyorum” dedi.
Orgeneral Başbuğ, Yönetmen Levent Semerci’nin Irak sınırına yakın bir ilçedeki komando tugayında bulunan 2 bin 365 metre yükseklikteki Karabal Jandarma Karakolu’nu korumakla görevlendirilen bir yüzbaşı komutasındaki 40 askerin hikayesini anlattığı “Nefes: Vatan Sağolsun” adlı filmi izledi.
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atila Işık’la birlikte salonunun en arkasına oturarak izleyen Başbuğ, sinema çıkışında terör örgütü üyelerinin teslimi sırasında yaşanan görüntüleri değerlendirdi. Başbuğ, şunları söyledi:
“Terör olayları bugün de devam ediyor. Ama hiçbir zaman 90’lı yıllarda yaşadığımız şiddette değil ve olamaz da. Bu yıllara Türkiye geri dönmez. Soralım; kime borçluyuz. Filmde de gördüğünüz gibi görevi, vatanı, ülkesi uğruna canlarını feda eden şehitlerimize borçluyuz. 5 bin üzerinde şehit verdik bu mücadelede ama 90 yılları hatırlayın terör örgütü ne istiyordu. Bugün aslında terörle bu hedeflere ulaşamayacaklarını terör örgütü gördü, anladı. Nerede bugün bağımsız devletini söyleyenler. Bugün neden bunu söylemiyor. Şehirlerin güvenlik durumunu hatırlayın. Terörle mücadele elbette kanlı zor acı. Terörle mücadele silahlı mücadeledir. Bu filmin en önemli noktası. Doksanlı yılları yansıtıyor. Biz bu tabloları gerçekten çok yaşadık. Çok çabuk unutuyoruz. Geçtiğimiz yıllarda büyük terör olayların yaşadık ama asla 90’lı yıllarında yaşadık hiç bir zaman dönemez. Elbette son yaşanan olayları kimse tasvip edemez, kimse. Bu yaşanan olayları, geçtiğimiz hafta yaşanan olayları Türkiye’de gerçekten kimsenin tasvip etmesi mümkün değil.
Elbette şehitlerimizin, gazilerimizin bu olaylardan duyduğu üzüntüyü paylaşıyorum. Onların üzüntülerine saygı gösteriyorum. Ama unutmasınlar ki o şehitler verilmeseydi, bu gaziler verilmeseydi bugün acaba Türkiye terörle mücadele noktasında nerede olurdu? Unutmayalım. Bunları unutursak, her şeyden evvel şehitlerimize karşı büyük haksızlık olur, gazilerimize karşı büyük haksızlık olur. 90’lı yıllarda imkanlarımız daha kısıtlıydı ama bugün imkanlarımız daha gelişmiştir. Unutmayın terörle mücadeleyi insan yapıyor. Bu insan düşünüyor, yaşıyor. Elbette zayıf noktalar da oluyor. Bunu kabul etmek zorundayız.
Filmde etkileyen bir çavuşun Atatürk büstüyle olan ilişkisi beni çok etkiledi. Atatürk’ün büstüyle kurmuş olduğu ilişkiyi etkileyici bir nokta olarak gördüm. Oradaki subayın astsubayın erin bir insan olduğunu anlatıyor. Asker de insan. önemli noktalardan biri de bu.
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atila Işık’la birlikte salonunun en arkasına oturarak izleyen Başbuğ, sinema çıkışında terör örgütü üyelerinin teslimi sırasında yaşanan görüntüleri değerlendirdi. Başbuğ, şunları söyledi:
“Terör olayları bugün de devam ediyor. Ama hiçbir zaman 90’lı yıllarda yaşadığımız şiddette değil ve olamaz da. Bu yıllara Türkiye geri dönmez. Soralım; kime borçluyuz. Filmde de gördüğünüz gibi görevi, vatanı, ülkesi uğruna canlarını feda eden şehitlerimize borçluyuz. 5 bin üzerinde şehit verdik bu mücadelede ama 90 yılları hatırlayın terör örgütü ne istiyordu. Bugün aslında terörle bu hedeflere ulaşamayacaklarını terör örgütü gördü, anladı. Nerede bugün bağımsız devletini söyleyenler. Bugün neden bunu söylemiyor. Şehirlerin güvenlik durumunu hatırlayın. Terörle mücadele elbette kanlı zor acı. Terörle mücadele silahlı mücadeledir. Bu filmin en önemli noktası. Doksanlı yılları yansıtıyor. Biz bu tabloları gerçekten çok yaşadık. Çok çabuk unutuyoruz. Geçtiğimiz yıllarda büyük terör olayların yaşadık ama asla 90’lı yıllarında yaşadık hiç bir zaman dönemez. Elbette son yaşanan olayları kimse tasvip edemez, kimse. Bu yaşanan olayları, geçtiğimiz hafta yaşanan olayları Türkiye’de gerçekten kimsenin tasvip etmesi mümkün değil.
Elbette şehitlerimizin, gazilerimizin bu olaylardan duyduğu üzüntüyü paylaşıyorum. Onların üzüntülerine saygı gösteriyorum. Ama unutmasınlar ki o şehitler verilmeseydi, bu gaziler verilmeseydi bugün acaba Türkiye terörle mücadele noktasında nerede olurdu? Unutmayalım. Bunları unutursak, her şeyden evvel şehitlerimize karşı büyük haksızlık olur, gazilerimize karşı büyük haksızlık olur. 90’lı yıllarda imkanlarımız daha kısıtlıydı ama bugün imkanlarımız daha gelişmiştir. Unutmayın terörle mücadeleyi insan yapıyor. Bu insan düşünüyor, yaşıyor. Elbette zayıf noktalar da oluyor. Bunu kabul etmek zorundayız.
Filmde etkileyen bir çavuşun Atatürk büstüyle olan ilişkisi beni çok etkiledi. Atatürk’ün büstüyle kurmuş olduğu ilişkiyi etkileyici bir nokta olarak gördüm. Oradaki subayın astsubayın erin bir insan olduğunu anlatıyor. Asker de insan. önemli noktalardan biri de bu.