Son telefon Çölaşan'a

Güncelleme Tarihi:

Son telefon Çölaşana
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 20, 1998 00:00

Haberin Devamı

1980'lerin ünlü bankerlerinden Yalçın doğan dün Ankara'da 8 kurşunla öldürüldü. 1981 yılında banker olan ve binlerce kişiden bugünün parasıyla 2.5 trilyon toplayan Banker Yalçın, kısa bir süre önce Emin Çölaşan'ı arayıp, karıştığı bir trafik kazasından sözetmişti. Bu kazanın cinayetle ilişkisi bilinmiyor.

1980'li yıllarda yaşanan banker faciasının önemli isimlerinden Yalçın Doğan, dün Ankara'da uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Henüz 17 yaşındayken, 3 bin 800 kişiden topladığı bir milyar lira (günümüzün 2.5 trilyon lirası) ile Türkiye'nin ‘en genç bankeri’ olan Yalçın Doğan'ın cebinden 200 bin lira çıktı.

Banker Yalçın dün saat 11.30'da çocukluğunun geçtiği anne-babasının evine ziyaret için geldiği Ankara Varlık Mahallesi Yakar Sokak'ta yürürken üzerine sıkılan 8 kurşun ile hayata veda etti.

Görgü tanıklarının anlattığına göre, Banker Yalçın gazete almak için büfeye doğru yürürken yanında siyah bir otomobil durdu. 34 NN 565 plakalı Renault Laguna marka otomobilden dışarı çıkan, saçları geriye taralı, sarı çizgili gömlekli, 20-25 yaşlarındaki bir erkek, tabancasını sekiz kez Yalçın Doğan'ın üzerine ateşledi. Saldırgan daha sonra aynı araba ile olay yerinden hızla uzaklaştı. 36 yaşındaki Banker Yalçın ise başından ve vücudunun çeşitli yerlerinden aldığı kurşun yaraları sonucu olay yerinde hayatını kaybetti.

Komşuları, Çanakkale'de oto yıkama yeri işleten Banker Yalçın'ın, yaklaşık bir hafta önce Ankara'ya, anne-babasının evine geldiğini bildirdiler. Banker Yalçın'ı vurduktan sonra kaçan saldırganın kullandığı otomobil olay yerine yaklaşık 800 metre ilerde Yenimahalle Köprüsü üstünde bulundu. Görgü tanıkları, otomobilden inen kişinin bir taksi çevirerek İstanbul yolu yönüne doğru gittiğini söylediler.

Polis, 34 NN 565 plakalı Renault Laguna marka siyah otomobilin İstanbul'da yaşayan Zuhal Özsoy isimli bir kadına ait olduğunu belirledi. Polis, otomobilin çalındığı yönünde kendilerinde bir bildirimin bulunmadığını da kaydetti. Görgü tanıkları, otomobilin üç gündür Banker Yalçın'ın evi civarında görüldüğünü ve sokaklar arasında sürekli dolaştığını söylediler.

Yalçın Doğan'ın öldürülmeden önce konuştuğu en son gazeteci, ‘Yalçın Nereye Koşuyor’ ve ‘Yalçın’ı Kim Kurtaracak' adlı kitapların yazarı Emin Çölaşan oldu. Bundan 1,5 ay kadar önce Yalçın Doğan'ın eşi, uzun süredir yaşamlarını sürdürdükleri Çanakkale'den Emin Çölaşan'ı arayarak, ‘‘Yalçın bir sarhoşa otomobille çarpmış. Adam öldü. Yalçın'ı da hapse attılar’’ diye haber verdi. Ancak aradan 15 gün geçmeden bu kez Yalçın Doğan Çölaşan'ı aradı ve ‘‘Adama çarpan ben değildim. Bir otomobil kiralamıştım. O otomobil ile kaza yapmışlar. Benim olmadığım anlaşıldı, tahliye edildim’’ dedi.

TEHDİT ALIYORDU

Yalçın Doğan'ın, geçen Ekim'de Mahkûm ve Mahkûm Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Çanakkale Şubesi'nin kuruluşuna öncülük ettiği ve başkanlığını üstlendiği öğrenildi. Vakfın İkinci Başkanı Muhlis İldan, Yalçın Doğan'ın 6 ay önce Mert Turizm İnşaat Limited Şirketi'ni kurduğunu, firmanın Ankara bürosunu açmak üzere 3 ay önce Çanakkale'den ayrılıp Ankara'ya gittiğini söyledi. İldan, ‘‘Ölüm tehditleri alıyordu. ‘Çanakkale'de durmam sakıncalı. Zamanı gelince size açıklarım. Sizin de başınızı belaya sokmayayım' diyerek Ankara'ya gitti’’ dedi.

Muhlis İldan, Yalçın Doğan’ın Ankara-Kastamonu yolunda trafik kazası geçirdiğini, para cezasını ödemek için bir hayli zorlandığını da anlattı. İldan, Yalçın Doğan'ın İstanbul polisince aranması konusunda da ‘‘Yalçın, şirket bünyesinde oto kiralama işi de yapıyordu. Bir süre önce birileri gelip otomobil kiralamak istemiş. Yalçın adamları gözü tutmayınca araç vermemiş. Adamlar Tekirdağ'da yakalanmış. İfadelerinde, ‘Yalçın Doğan'dan otomobil kiralayacaktık, ama alamadık' sözünü geçirmişler. Polis, doğrulama ifadesini almak için Yalçın Doğan'ı arıyordu’’ dedi.

Çanakkale eski Cumhuriyet Başsavcısı Ertem Türker’in oğlu Argun Türker de, Yalçın Doğan'ın 2 ay kadar önce Ankara- Kastamonu yolunda kaza yaptığını doğruladı. Argun Türker, Yalçın Doğan ile arkadaş olduklarını söyledi, ‘‘Ölümlü trafik kazasına karışmış. Beni telefonla aradı. Emniyet Müdürlüğünde olduğunu, karşı tarafın yakınlarına verilmek üzere 200 milyon lira paraya ihtiyaç duyduğunu, parayı öderse serbest kalacağını söyledi. O kadar param olmadığını söyledim. Bir şekilde temin edersem, eşine vereceğimi belirttim. Aynı gün eşi Cemile'ye gittim, kazayı o da duymuş. İki gün sonra Yalçın yeniden aradı, 'Para işini hallettim. Gerek kalmadı. Dışarıdayım' dedi’’ diye konuştu.

Çanakkale Emniyet Müdürü Yahya Bal da, Yalçın Doğan'ın, son bir aydır İstanbul polisince arandığını belirterek, ‘‘Hangi gerekçeyle arandığını bilmiyorum ancak Yalçın Doğan kaçaktı. Ankara'da olduğu yönünde duyumlarımız vardı. Karıştığı söylenen trafik kazasından da haberimiz yok. Benim bildiğim Çanakkale'de, tahliye olduktan sonra cezaevine girmediği’’ dedi.

Tatil için Kastamonu'ya giden ve oğullarının öldürüldüğünü televizyon haberlerinden öğrenen Doğan'ın annesi Güllü ile babası Ali Doğan, acı haberi öğrenince büyük bir şok geçirdiler. 20 gündür Kastamonu'nun Davut Köyü'nde bulunan Doğan çifti, özel bir otomobille Ankara'ya gittiler.

KİM KİMDİR?

3 bin 800 kişiden 1 milyar lira toplamıştı

1980'li yılların ünlü ‘Banker Yalçın’ı, 1962 yılında fakir bir ailenin çocuğu olarak Ankara'da doğdu. Tek amacı zengin olmaktı. Ticarete ilkokulda kader kısmet satarak başladı. Öğrenimini Ticaret Lisesi 2'nci sınıftayken yarım bıraktı.

1980 yılında İller Bankası'nın çay ocağında çalışırken, daha 17 yaşında banker oldu. 1981 yılında diğer bankerlerle birlikte battı. Banker Yalçın, o dönemde 3 bin 800 kişiden toplam bir milyar lira (Dolar olarak 9.1 milyon dolar, yani bugünün parasıyla 2.5 trilyon lira) toplamıştı. Bu kişilerden 416'sı mahkemeye başvurarak Yalçın Doğan'dan şikayetçi oldu.

Battıktan sonra, Suriye'ye kaçan Banker Yalçın, daha sonra yurda döndü. Yalçın, 1984 yılında İzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nce, karşılıksız çek ve senet vermek suçundan 25 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Yargıtay bu cezayı onayladı. O dönemde piyasa bankerlerinin hiç biri cezaevinde yatmazken, Banker Yalçın cezaevine giren tek banker ünvanını da aldı. 24 Mart 1984'te Eskişehir Cezaevi'ne girdi. Eskişehir, Gökçeada ve Çanakkale yarı açık cezaevlerinde 8 yıl hapis yattı. Cezaevinde kaldığı süre içinde başından geçenleri anlatan ‘Kodes A.Ş.’ adlı bir kitap yazdı. Nisan 1991 tarihinde çıkarılan yasa ile Çanakkale Yarı Açık Cezaevi'nden şartlı tahliye edildi.

Banker Yalçın cezaevindeyken karısından ayrılıp yeniden evlendi, hapisten çıktıktan sonra Çanakkale'de yaşamaya başladı. Önce gazeteciliği denedi ve ‘Anahtar’ adlı bir dergi, ‘Hakimiyet’ adlı bir günlük gazete çıkardı. Doğan daha sonra bu işi bırakarak işadamlığına soyundu. Çanakkale'de bir kapalı otoparkın kurucuları arasında yer alan Yalçın Doğan, Mahkum Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nı kurdu ve başkanlığını yaptı. Doğan'ın, bir süredir Çanakkale polisi tarafından arandığı öğrenildi. Doğan bir çocuk babasıydı.

Hürriyet Yazarı Emin Çölaşan'ın, Banker Yalçın Doğan ile ilgili ‘Yalçın nereye koşuyor?’ ve ‘Yalçını kim kurtaracak?' adlı iki kitabı bulunuyor.

Çölaşan'ın kaleminden Banker Yalçın:

Ahu'yla 100 bine yattım

Gazeteci yazar Emin Çölaşan, Banker Yalçın Doğan ile ilgili, Türkiye'nin en çok satan kitapları arasına giren ‘Yalçın Nereye Koşuyor’ ve ‘Yalçın’ı Kim Kurtaracak' adlı iki kitap yazdı. Çölaşan, bu eserleri yazmaya aşağıdaki ilginç mektup üzerine karar verdi:

‘‘Kurmaylarım eski bakanlardan, emekli albaylardan ve müsteşarlardan oluşuyordu. Koca adamlar ‘Masayı ters çevirin öyle kalsın' desem, ‘Tensip buyurdunuz, zatışahanelerine biz de öyle diyecektik' diyorlardı. Eşlerine, dostlarına beni tanıtmaktan büyük mutluluk duyarlardı. İşte böyleydi Emin abi.. 22 ay 15 gün bir sürü kokuşmuş bürokrat ile geçti bankerliğim.’’

Çölaşan'ın kitaplarında, Banker Yalçın Doğan bütün hayatını en ince ayrıntılarına kadar anlatmıştı:

Bir bankadan aldığı yüksek faizli para, 17 yaşında, 5 Şubat 1980 günü Yalçın Doğan'ın bankerliğe ilk adımını atmasına neden oldu. 9 Şubat 1980 günü bankerlik bürosunu açtı. Ve ardından ilanlar vermeye başladı. İşleri bir anda büyüdü. Bu sırada emekli bir albayı bankerlik işlerini yürütmesi için yanına aldı. İlk arabası İmpala oldu. Doğruca İstanbul'un yolunu tuttu. Bir arkadaşı kendisini Sevtap Hanım'ın evine götürdü. Yalçın o günü şöyle anlatıyor:

AHU'YLA BİR GECE

‘‘Bir saat sonra kapının müzikli zili çaldı. Ve içeriye o güne kadar görmediğim şekilde şahane mi şahane bir kadın girdi. Ben bu kadını görür görmez feleğimi şaşırdım. Sanki içimdeki bütün ilikler kopmuştu ve paçalarımdan aşağı doğru dökülüyordu. Sevtap Hanım bizi hemen tanıştırdı.

- Nonoşum bak Yalçın Bey. Ankara'nın en büyük bankeri.

Vay bee.. Ben bu kadını bir yerden tanıyordum ama nereden. Tamam tamam, tabi yahu. Ahu'nun ta kendisiydi bu.. Sevtap Hanım birazdan beni içeriye çağırdı ve yanağıma kocaman bir öpücük kondurduktan sonra sordu:

- Yalçın, Ahu'yu beğendin mi? Onunla yatmak ister misin?’’

Banker Yalçın, yağ almak için gittiği İstanbul'da cebindeki 250 bin liranın 100 bin lirasını Sevtap Hanım'a verip Ahu ile nasıl bir gece geçirdiğini kitapta uzun uzun anlattı.

HOLDİNG SAHİBİ OLDU

18 yaşına geldiğinde kartvizitinde Yalçın Holding Yönetim Kurulu Başkanı yazıyordu. Ardından sabun fabrikası açtı. 12 Eylül 1980'den sonra işleri daha da büyüttü. Batan bankerden parasını kurtaranlar, Yalçın Doğan'ın anlattığına göre, gelip kendisine parayı yatırmaya başladılar. Ancak bu fazla sürmedi. Banker Yalçın, batışa geçtiği ilk günü ise şöyle anlatıyor:

‘‘2 Aralık sabahı Ankara'ya döndüm. Büro personeli üç müşteriye paralarını ödeyememişti. Müşteriler çok telaşlanmıştı. Bende çuvalla para olmasına rağmen, personelimin bundan haberi yoktu.’’

Banker Yalçın 31 Aralık yılbaşı gecesinde yaşadıklarını ise Çölaşan'ın kitabında şöyle özetliyor:

‘‘18 yaşında bir bankerdim. Hesap kitap biraz belli olması bile 100 milyonlarla oynuyordum. Holding sahibi olmuştum. Param çoktu. Bütün pavyonlar, gazinolar, eskiden girmeye korktuğum lüks yerler bana açıktı. Artık kimse beni oralardan kovamazdı. Türkiye'nin en ünlü kadınları ile yatıyordum. Parayı bastırınca hepsi emrimdeydi.’’

Bu saltanat bir yıl bile sürmedi. 14 Aralık 1981 günü karşılıksız çekten gözaltına alındı. Serbest kaldığı an Suriye'ye kaçtı. Bir süre sonra geldiği İzmir'de yakalandı. Birçok banker hiç ceza almazken ona tam 25 yıl verdiler.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!