Son röportajında katilinden şikayet etmişti

Güncelleme Tarihi:

Son röportajında katilinden şikayet etmişti
Oluşturulma Tarihi: Kasım 16, 2007 15:26

Milli Piyango İdaresi Genel Müdürü İhya Balak, öldürülmeden yaklaşık iki ay önce ANKA Ajansı'ndan Yelda ATAÇ ile yaptığı görüşmede, katil zanlısı Eski Başmüfettiş Ahmet Öztürk'ten şikayetçiydi. İşte Ataç'ın kaleminden o röportaj:

24 Eylül 2007 Pazartesi. İhya Balak, talebimiz üzerine randevu verdi. Öğleden sonra, Balgat merkez binadaki makamındayız. Çalışmalarını anlattı. Sohbetin ilerleyen bölümlerinde konu teftiş mekanizmasından açıldı ve Balak, “Türkiye’de teftiş mekanizması çok yanlış çalışıyor. Bazı müfettişler görevlerini kötüye kullanıyorlar” diyerek konuya girdi. Balak’ın anlatımına göre olay şöyle gelişmişti:

BALAK ÖNCESİ DÖNEME İLİŞKİN TARTIŞMA

İki yıldan fazla süre önce söz konusu müfettiş rutin bir inceleme sırasında çalıştığı alanı bırakarak, geçmiş dönemlere ilişkin farklı bir dosya açar.

Hem Balak hem de AKP’den çok önce, 80’li yılların ortasından başlayıp 90’ların ortasını bulan bir dönemde daha önce idare ile hesapları birlikte olan ve bilet satışı işini yapan Milli Piyango Çalışanları Vakfı’nın kamuya para aktarımında eksik bulunduğu sonucuna varan müfettiş, bu nedenle on trilyonlarca lira kamu zararının olduğu yönünde bir rapor oluşturmaya başlar. Müfettiş soruşturmanın selahiyeti açısından ilgili birimlerin amirlerini görevden aldığını bildirir.

Müfettişin böyle bir yetki kullanmasına şaşıran Balak, bunu Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu ile Savcılığa danışır. Müfettişin böyle bir yetkisi olmadığını öğrenir ve müfettişin görevden alma kararını uygulamasına engel olur.

BAŞBAKANLIĞA ŞİKAYET ETTİ

Balak, inceleme alanının dışına çıkan müfettişe de tepki gösterir. Müfettiş tekrar aynı yönde çaba gösterir, İhya Balak tekrar girişimi engeller. Doğan gerginlik müfettişin görevden alınmasına neden olur. Müfettiş bunun üzerine konuyu kamuoyuna duyurmaya karar verir. Rapor basına yansır. Aradan çok uzun zaman geçer ancak gerginlik bitmez.

Konu Savcılığa intikal eder ama Savcılık işlem yapılmasına gerek görmez. İşin peşini bırakmayan müfettiş son olarak Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığına şikayette bulunur. Bunun üzerine Başbakanlık Teftiş, Milli Piyango’dan işin aslını sorar. Milli Piyango yanıt yazar ancak

Başbakanlık Teftiş Kurulu konunun incelenmesine karar verir ve geçen yaz sonunda kendi müfettişlerini Milli Piyango İdaresi’ne gönderir.

BALAK: BENİMLE İLGİSİ YOK Kİ

Balak ile görüşme yaptığımız sırada Başbakanlık Teftiş Kurulu, Milli Piyango’da bir aydır inceleme yapar durumdaydı. Olayın bu kadar büyümesinden rahatsızlık duyduğunu ifade eden Balak, en çok da konunun kendi dönemine ilişkin olmamasına rağmen soruşturmayı engellemekle suçlanmasına bozulduğunu anlatmıştı. Gerçekten usulsüzlük ve kamu zararı olup olmadığı yönündeki sorumuza karşılık, hesap uzmanı olan Balak, şunları söylemişti:

“Olabilir de olmayabilir de. Eski dönemde uygulama farklıydı. Bu tür iddialar yüzünden biz o mali bağlantıyı kestik zaten. Her hesaplamaya göre farklı bir sonuç elde edebilirsiniz. Rakamlarla istediğiniz gibi oynayabilirsiniz. Amacınız üzüm yemek değil bağcıyı dövmekse usulsüzlük amacıyla yapılmayan işlemleri yolsuzluk olarak gösterebilir ve burada olduğu gibi çok abartılı kamu zararı rakamları çıkarabilirsiniz. Bir sonraki yıl için yapılan rutin aktarımları geç yapılmış gösterebilirsiniz.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!