Güncelleme Tarihi:
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi zabıta ekipleri, ramazan ayını fırsat bilerek dilenmek için Adana, Hatay, Kahramanmaraş, Şanlıurfa ve Van'dan gelerek Dicle Üniversitesi yerleşkesi yakınlarındaki alanda 35 çadır kuran yaklaşık 300 dilenciyi kent merkezi dışına çıkardı.
Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Reşat Bakan, her ramazan Diyarbakır'a dilenmek için gelenlerin sayısında çok büyük artış olduğunu belirterek, bunlarla mücadele etmek için özel ekip oluşturduklarını söyledi.
İnsanların duygularını istismar eden bu kişilerin dilenmeyi adeta meslek haline getirdiğini belirten Bakan, şöyle konuştu:
“Dilenciler belediye için büyük sorun oluşturuyor. Bu işi öyle abartmışlar ki adeta mesaiye gider gibi sabah mesai saatinden kısa süre önce dilenmeye başlayıp mesai saati sonrası evlerine dönüyorlar. Ramazan ayı nedeniyle de fazla mesai yapıyorlar. Sabahtan teravih namazı sonrası hatta gece yarısına kadar kentin en yoğun yerlerinde dileniyorlar. Çünkü bu ayda insanların yardımlaşma duygularını daha kolay sömürüyorlar.”
Bakan, vatandaşları dilencilere para vermemeleri konusunda uyararak, para verildiği sürece bu kişilerin dilenmeye devam edeceğini söyledi.
“SON MODEL ARAÇLARI VAR”
Diyarbakır dışına çıkardıkları 300'ü aşkın dilencinin tamamının kendilerine ait araçlarla Diyarbakır'a geldiğini ifade eden Bakan, 15 günde 700 kişinin dilenmesine engel olduklarını kaydetti. Bakan, şöyle konuştu:
“Dilenme işini ailece yapıyorlar. Ramazan ayı olduğu için vatandaşların büyük çoğunluğu para veriyor. Ramazan ayında adeta fazla mesai yapıyorlar. Kent dışında açtıkları çadırda kalıp, sabah araçlarıyla kent merkezine geliyorlar. Gece yarısına kadar kentin yoğun caddeleri ile cami önlerinde dilenip, teravih namazı sonrası, hatta gece yarısı araçlarına binip çadırlarına dönüyorlar. Çok büyük miktarda para topluyorlar. Dilenenlerin bazıları sadaka verenlerden daha zengin. Dün birinin üzerinde bin 900 YTL bulduk. Daha önce bir dilencinin üzerinde 9 bin YTL, bir başkasında ise çok sayıda çek bulmuştuk. Birinin 3 katlı evinin olduğunu tespit ettik.”
Bakan, kenar semtlerde yoksulluk içinde yaşayan insanların dilenmediğini ve vatandaşların yardımlarını bu kişilere ulaştırmalarını isteyerek, “gerçek ihtiyaç sahipleri dilenmiyor. Vatandaşlarımızın kurum ve sivil toplum örgütleri ya da kendi imkanlarıyla bu kişilere yardım yapmaları daha yerinde olacaktır” dedi.