Son kabadayının son konuşması

‘O Şey’

Evladını öldürten damat Çakıcı ile kayınpederinin yolları bu kez birleşmemek üzere ayrıldı. Ölümüne düşman oldular. Öyle ki Kılıç eski damadından ‘‘O şey’’ diye sözediyor, adını dahi ağzına almıyordu. Çakıcı da kayınpederine hakaretlerle dolu tehditler savuruyordu.

Yeraltı dünyasının ünlü ismi Dündar Kılıç, 10 Ağustos'ta öldü. 64 yıllık ömrünün 21 yılını cezaevlerinde geçiren Kılıç, 1984'te, ünlü ‘‘Babalar Operasyonu’’ sonucu cezaevine girdi. Beş yıl kaldı. Sol görüşlü mahkumlarla yakın diyaloğu, cezaevi dışında da sürdüğü için ‘‘Solcu Baba’’ olarak tanındı.

Adı, 1988'de basına yansıyan MİT RAPORU'nda geçti. 1989'da cezaevinden çıkar çıkmaz dönemin MİT Kaçakçılık Daire Başkanı Mehmet Eymür'ü ve Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık Daire Başkanı Atilla Aytek'i suçladı.

CİVANGATE SKANDALI

Dündar Kılıç, 19 Eylül 1994'te eski ülkücü Davut Yıldız'ın Engin Civan'ı vurmasıyla birlikte ortaya çıkan Civangate Skandalı, medyanın gündeminde haftalarca yer aldı.

Vurma eylemini ‘‘rica’’ eden ‘‘hatırlı’’ kişinin Semra Özal olduğu, Engin Civan-Selim Edes anlaşmazlığını çözmesi için Dündar Kılıç'tan ricacı olduğu, Davut Yıldız'ın Dündar Kılıç'ın damadı Alaattin Çakıcı'nın adamı olduğu ortaya çıktı.

Uğur Kılıç, bu bilgileri doğruladı. Eşi Çakıcı ve Özallar aleyhinde her gün demeçler vermeye başladı. 20 Ocak 1995'te de eşinin adamları tarafından Uludağ'da öldürüldü.

Dündar Kılıç, Alaattin Çakıcı 17 Ağustos 1998'de yakalandıktan sonra suskunluğunu ilk ve son kez, 25 Ağustos'ta Hürriyet için bozmuştu. 1998 Ağustosu'nda, Silivri'deki yazlığında, eşi Ayten Kılıç'la birlikte sorularımızı yanıtlamıştı.

Çakıcı yakalandığında ne hissettiniz.

- Hiçbir şey. Diyecekler ki, yakalandı da böyle konuşuyor. O şeyin en güçlü olduğu zamanlarda, Bakanların, Başbakanların arkalarında olduğu zamanlarda biz çarşı pazar yaptık. Şimdi şerefsizler, adam yakalandığı için arkasından konuşuyor derler. Biz çok yara aldık. Ama topluma, bir kimseye zarar vermedik. Topluma zarar vermek, ihanetin en büyüğü. Hep beyaz baktık olaya. Yavuz Ataç ve Mehmet Eymür, çok insan kullandı. Bu insanların çoğu da perişan oldu. O şey, MİT'in araçlarını gereçlerini yıllarca firarda kullandı ve bugüne kadar yakalanmadı. Ben bunları altı yıl önce açık açık söyledim. Ama ne hikmetse o zamanlar kimse bu anlattıklarıma itibar etmedi.

Siz ve aileniz, Çakıcı'nın nerede ne yaptığını tespit için çok çaba gösterdiniz?

- Tespit ettiğimiz yerlere anında gittik, bulamadık. Amerika'ya, Avrupa'ya defalarca gittik. Her seferinde kaçtı.

ÇAKICI'YI DEVLET KULLANDI

Gülay ve Orhan Aslıtürk'le görüştüğünü tespit etmiş miydiniz?

- Şimdiki kocasını bilmiyorum ama o bayanla (Gülay Aslıtürk) dostlukları eskiye dayanıyor. Eski kocası (Sadrettin Atığ), o şeyin (Çakıcı'nın) yanına gidip geliyordu.

Tevfik Ağansoy'un öldürüldüğü yerde Selçuk Ural'ın da bulunması tesadüf mü?

- Ben tesadüf değil diyorum. Muhbirliği... Herşey olabilir.

Aslı Ural'ın Çakıcı'nın sevgilisi olması rastlantı mı?

- Değil tabii. Ayrıca iki aylık mesele de değil. Daha önceden ilişkileri vardı. O şey, Uğur'la evliyken de Selçuk Urallar gelip gidiyordu. Böyle otururlardı.

KARŞILIKLI HİZMET

Çakıcı'nın ifadelerinde Özal soyadı çıkacak mı dersiniz?

- Vallahi çıkması lazım. Eğer olayın temeline inerlerse bunların arasındaki ilişkilerin ortaya çıkması gerekiyor. Ama temeline inerlerse. Ortada başka olaylar da var.

Çakıcı Özer Çiller'e tehditler savurdu. Neden bozuldu ilişkileri?

- Bilmiyorum. Ama önce dost, sonradan düşman oldular. Ama Eymür, Özer Çiller'in her zaman adamı oldu. Bizim Mamak'ta, mahkemelerdeki savunmalarımızla Eymür'leri istifaya zorladılar. Adam sonra ikili sözleşmeyle tekrar işbaşı yapıyor. Bundan sonra Eymür yapacaklarını yapıyor. Bu adamın sandalye hırsıyla arkadaşlarını kurban edecek yapıya sahip olduğunu söylemiştim. Kim dinler ki bizi?

Çakıcı hapse girince etkisiz hale geldi diyebilir miyiz?

- Onu zaman gösterecek. Ama hayat artık o kadar kolay olmayacak.

Öfkelisiniz?

- Biz kurallara saygılı kalarak idame ettirdik. Ne doğruysa ona inandık, emek verdik. Bizim ahımız kalmaz kimsenin üzerinde. Muhakkak sorulur. Karanlıkta koşanlar bir gün düşer. Kim olursa olsun. Şahlar, sultanlar düştü. Birçok insanın da başı yanacak.

NAMUSLU İNSANLAR

Çakıcı'yı nasıl tarif edersiniz?

- Olaylardan istifade etti. İmkanları kötüye kullandı. Devlet seni koruyor. Sen ona göre atlıyorsun, sıçrıyorsun, her istediğini yapıyorsun. Hele bir de kötü niyetliysen, çok kötülükler yaparsın. 1948'den beri okurum. Kütüphanemde 5 bin kitabım var. En az yüzde 40'ını okudum. İnsanların ne düşündüğünü öğrendim.

Yakalanmalarla devlete güveniniz yerine geldi mi?

- Zaman zaman haksızlıklara uğradık ama devletin içinde namuslu insanlar olduğunu her defasında gördük. Vatanını, milletini sevenlerle dolu Türkiye. Böyle olmasaydı Türkiye yok olurdu zaten.

Çakıcı yakalandıktan sonra devlet bilginize başvurdu mu?

- Hayır. Benim bildiğim şeyleri biliyorlar. Bu bilgiler daha önceden anlatılmıştı da inanmıyorlardı. Şimdi su yüzüne çıktı.

Dündar Kılıç kimdir?

1935 Trabzon Sürmene doğumlu. Babası İshak Kılıç, fındık ve çay üreticisiydi. Dokuz yaşındayken ailece Ankara'ya göçettiler. Silahla 10 yaşındayken tanıştı. 1960'ta Ankara kumarhanelerinden haraç toplamasıyla adını duyurdu. Aynı yıl Kürt Cemali ve adamlarının öldürüldüğü kavgaya katıldı ve yaralandı. İyileşir iyileşmez İstanbul'a taşındı.

İstanbul'da ‘‘Babaların Babası’’ olarak nam saldı. Kendisinden ‘‘Baba’’ olarak söz edilmesini sevmezdi. Üç evlilik yapan Kılıç'ın ilk evliliğinden olan en büyük çocuğu Uğur Kılıç. Hülya Sarı, Fatma Güner ve Cenk, Ergun, Dünay Kılıç adında altı çocuğu bulunuyor.