Güncelleme Tarihi:
Bedelli askerlik konusunda Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'dan kritik açıklamalar geldi.
MİLLİ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ'IN BEDELLİ ASKERLİK AÇIKLAMASI
Milli Savunma Bakanlığı'nın 2015 yılı bütçesi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşüldü.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, bedelli askerlikle ilgili, "Görüşleri alarak Sayın Başbakanımıza ilettik. Sayın Başbakanımız ne karar verirse, 'Bu ortamda bu gerekmez' derse ona karar verecek, o kesinleşecek. Talep var, bu talebi dikkate alarak, Türkiye'nin de çevresindeki ateş çemberini de dikkate alarak, Genelkurmay Başkanlığımız işte görüşünü söylüyor. Ondan sonra da sonuçta Başbakanımız karar verecek" dedi.
Bakan Yılmaz, bedelli askerlikle ilgili yoğun sorunların geldiğini belirtti ve vereceği cevabın hiçbir zaman kesin bir cevap olmayacağına dikkat çekti:
"Neden? Çünkü ben hükümetin görevlendirmiş olduğu bir Milli Savunma Bakanıyım. Milli Savunma Bakanlığı var, Genelkurmay Başkanlığımız var, Başbakanlık var bir de Cumhurbaşkanımız var ve üzerinde de başkomutan sıfatı var. Genelkurmay Başkanlığımız kendi silahlı kuvvetleri ihtiyaçlarını hem başbakanlığa hem de Milli Savunma Bakanlığına bildirir. Haftalık görüşmeleri vardır, hem başbakanla hem cumhurbaşkanımızla görüşmeler vardır. Dolayısıyla verilen görüşler güne ilişkindir. Şartlar değişince dolayısıyla o görüş de değişir bunu çok net söyleyeyim."
"Nüfus artış hızı yavaşlıyor. Herkes bunda hem fikir. Artık çok çocuk yapanlar yok. Ne teşvik verirseniz verin istediğiniz nüfus artış hızına gelemeyeceksiniz. Askerliği tecil edilen ve ertelenen yükümlü miktarı artıyor. Üniversiteye gidenler 2002'de her 100 kişiden üniversite çağına gelmiş 14 kişi giderken şimdi 38 kişi gidiyor. Yani üniversiteye giden öğrenci sayısı da arttı. Şu da bir gerçekti ki önceden bütün üniversiteler Ankara, İstanbul birkaç tane Adana, İzmir varken şimdi hemen hemen her ilde üniversitemiz var. Konya, Kayseri, Gaziantep gibi, Diyarbakır da olacak yakında, birden çok üniversiteler de var. Üniversite sayıları da arttı. Dolayısıyla üniversite sayısının artmasıyla birlikte üniversitelere giden öğrencilerimizin, evlatlarımızın sayısının atmasıyla birlikte kısa dönem erbaş, er mevcudu artıyor. Uzun dönem, 12 aya gidenler değil, 6 aya gidenler artıyor."
Kamuoyunda bedelli askerlikle ilgili talebin bulunduğunu ifade eden Yılmaz, "Böyle talepler olduğunu görmemezlikten gelemeyiz. Böyle bir talep var ancak durum da bu" diye konuştu.
Bazı milletvekillerinin, bedelli askerlik çıkması durumunda kaç kişinin yararlanacağına ilişkin sorular ilettiğini hatırlatan Milli Savunma Bakanı Yılmaz, "Eğer bedelli askerlik kapsamını, yaş 30 diye kabul ederseniz 400 bine yakın. Eğer yaşı 29'a düşürürseniz 450 bine çıkar. Eğer yaşa 28 derseniz 534 bine çıkar. Eğer yaşa 27 derseniz 600 binin üzerine çıkar. Eğer yaşa 26 derseniz 750 bine çıkar. Eğer 25 olursa, 917 bin 690 yani 1 milyona yakın olur. Dolayısıyla bir yaş söylememek lazım" yanıtını verdi.
Genelkurmay Başkanlığının ülkenin çevresindeki durumu ve ihtiyaç durumunu söylediğini belirten Yılmaz, "Genelkurmay Başkanlığımız, kurumun içindeki uzman, ihtiyacı belirleyen kurum. Görüşleri alarak Başbakanlığımıza ilettik. Görüşleri alarak Sayın Başbakanımıza ilettik. Sayın Başbakanımız ne karar verirse, 'Bu ortamda bu gerekmez' derse ona karar verecek, o kesinleşecek. Durumun özü budur. Talep var, bu talebi dikkate alarak, Türkiye'nin de çevresindeki ateş çemberini de dikkate alarak, Genelkurmay Başkanlığımız işte görüşünü söylüyor. Ondan sonra da sonuçta Başbakanımız karar verecek" ifadelerini paylaştı.
BAŞBAKAN AHMET DAVUTOĞLU'NUN BEDELLİ ASKERLİK AÇIKLAMASI
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Avustralya'da düzenlediği basın toplantısında, bedelli askerlik konusuyla ilgili bir gelişme olup olmadığının sorulması üzerine şunları söyledi:
"Ben de Milli Savunma Bakanımızın açıklamasını gördüm. Başbakanlık görevini devraldıktan sonra bu konuda kapsamlı bir bilgi almaya gayret ettim. Tekrar değerlendireceğimizi de ifade ettik. Prensipte Türkiye'de GenelkurmayBaşkanlığımızla yaptığımız brifingde bunun üzerinde durduk, mümkün olduğu kadar daha profesyonel bir yapılanmaya, silahlı kuvvetlerimizde gitme ihtiyacı var. Bir taraftan mecburi askeri hizmetinin getirdiği tabii zorunluklar var, diğer taraftan da Türk Silahlı Kuvvetlerinin yeniden yapılandırılması etrafından ortaya çıkan ihtiyaçlar var.
Bu bakımdan tüm bunların etkilerini değerlendiriyoruz. Tabii etrafımızda bir ateş çemberi var. Çok ciddi bir güvenlik riski ortamında bulunuyoruz. Bunları da göz önüne alacağız ama öbür taraftan askerlik yapılması anlamında belli bir yaş sınırını geçmiş ve gittikçe sayısı artan birikim de var. Ancak bunun sık sık gündeme gelmesinin ortaya çıkardığı psikolojinin herkesin askerlik yapmak yerine askerliğini tehir etmeyi tercih etmesi.
Bunun doğurduğu bir başka psikoloji var. Tüm bunları göz önüne almak zorundayız. Dolayısıyla hem bu vatani görevin ifasında bir sıkıntı doğmaması hem güvenlik şartlarının göz önüne alınması; aynı zamanda bu birikmiş sayıları artık yüz binleri bulan verimli askerlik yapma çağını geçmiş vatandaşlarımıza çözüm bulunması noktasında değerlendirmelerimiz sürecek. Yeni gelişme olduğunda bizzat bunu arkadaşlarımla değerlendirdikten sonra açıklarım."