Son değil yeni başlangıç

Güncelleme Tarihi:

Son değil yeni başlangıç
Oluşturulma Tarihi: Mart 22, 2013 00:48

Diyarbakır’da kutlanan Nevruz bayramında mesajı okunan Abdullah Öcalan, ‘Silahlar sussun, fikirler ve siyasetler konuşsun noktasına geldik” diyerek, “Selam olsun bu sürece güç verenlere, demokratik-barış çözümünü destekleyenlere” dedi. Öcalan, “Bu bir son değil, yeni bir başlangıçtır. Mücadeleyi bırakma değil, daha farklı bir mücadeleyi başlatmadır” sözleriyle PKK ve BDP’nin bazı çekincelerine de cevap verdi.

Haberin Devamı

ABDULLAH Öcalan, MİT’in kendisini 16 Ekim 2012’de resmen ziyaretiyle başlayan ‘Çözüm süreci’nin 5’inci ayında PKK’ya ve Türkiye kamuoyuna “Silahlı direniş sürecinden, demokratik siyaset sürecine kapı açılıyor. Artık ‘Silahlar sussun, fikirler ve siyasetler konuşsun’ noktasına geldik” sözleriyle seslendi. Diyarbakır’da dün kutlanan Nevruz’da BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan’ın Kürtçe, İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in de Türkçe okuduğu mesajında Öcalan, silahlı PKK’lıların sınırların dışına çekilmesi aşamasına gelindiğini belirterek, “Yeni mücadelenin zemini: Fikir, ideoloji ve demokratik siyasettir. İttifakın, birlikteliğin, helalleşmenin zamanıdır” dedi. Öcalan, PKK’nın Kandil ve Avrupa ekibiyle BDP’nin var olduğu bilinen kimi çekincelerine de, “Yüreğini bana açan, bu davaya inanan herkesin sürecin hassasiyetlerini sonuna kadar gözeteceğine inanıyorum. Bu bir son değil, yeni bir başlangıçtır. Bu mücadeleyi bırakma değil, daha farklı bir mücadeleyi başlatmadır” diyerek karşılık verdi.

KUTLAMALARA YÜZBİNLERCE KİŞİ KATILIYOR / Foto Galeri

DİYARBAKIR'DA NEVRUZ BÖYLE KUTLANDI / FOTO GALERİ

Haberin Devamı

SAYGIDEĞER TÜRKİYE HALKI

Öcalan, “Türkiye halkı” olarak nitelendirdiği Türk kamuoyuna da, “Saygıdeğer Türkiye Halkı” hitabıyla başlayan özel bir bölüm ayırarak, şöyle dedi: “Saygıdeğer Türkiye halkı; Bugün kadim Anadolu’yu Türkiye olarak yaşayan Türk halkı bilmeli ki Kürtlerle bin yıla yakın İslam bayrağı altındaki ortak yaşamları kardeşlik ve dayanışma hukukuna dayanmaktadır. Bu kardeşlik hukukunda fetih, inkar, asimilasyon ve imha yoktur. Günümüzde artık tarihe ve kardeşlik hukukuna ters düştüğü iyice açığa çıkan zulüm cenderesinden ortaklaşa çıkış yapmak için Ortadoğu’nun temel iki stratejik gücü olarak öz kültür ve uygarlıklarına uygun şekilde demokratik modernitemizi inşa etmeye çağırıyorum.”

Haberin Devamı

ERDOĞAN’A ÜSTÜ KAPALI SELAM

Öcalan, mesajının son bölümünde yaptığı, “Selam olsun bu sürece güç verenlere, demokratik-barış çözümünü destekleyenlere! Selam olsun halkların kardeşliği, eşitliği ve demokratik özgürlüğü için sorumluluk üstlenenlere! Yaşasın halkların kardeşliği” vurgusu da alanda bulunanlar tarafından Başbakan Tayyip Erdoğan’a yönelik üstü kapalı bir ‘selam’ olarak yorumlandı.

DİYARBAKIR'DAN NEVRUZ KUTLAMALARI / WEB TV

HEGEL’E GÖNDERME

Öcalan, Alman Felsefeci Friedrich Hegel’in kuramsal içeriğine kavuşturduğu “Zamanın Ruhu” kavramını da kullandı. Öcalan, “Bizi bölmek ve çatıştırmak isteyenlere karşı bütünleşeceğiz. Ayrıştırmak isteyenlere karşı birleşeceğiz. Zamanın ruhunu okuyamayanlar, tarihin çöp sepetine giderler. Suyun akışına direnenler, uçuruma sürüklenirler. Zaman ihtilafın, çatışmanın, birbirlerini horlamanın değil, ittifakın, birlikteliğin, kucaklaşma ve helalleşmenin zamanıdır” vurgusu yaptı.

Haberin Devamı

3 PEYGAMBERE ATIF

Öcalan’ın bir başka önemli vurgusu ise Ortadoğu dinler tarihinin 3 önemli peygamberine yaptığı atıf oldu. Öcalan, “Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed’in mesajlarındaki hakikatler, bugün yeni müjdelerle hayata geçiyor, insanoğlu kaybettiklerini geri kazanmaya çalışıyor. Batı’nın çağdaş uygarlık değerlerini toptan inkar etmiyoruz. Ondaki aydınlanmacı, özgür ve demokratik değerleri alıyor, kendi varlık değerlerimizle, sentezleyerek yaşamlaştırıyoruz” dedi.

MİSAK-I MİLLİ VURGUSU

Öcalan, “Herkesin özgürce ve kardeşçe bir arada yaşayacağı yeni bir model arayışı, ekmek ve su kadar nesnel bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu modele yine Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasının, ondaki kültür ve zamanın öncülük etmesi, onu inşa etmesi kaçınılmazdır. Tıpkı yakın tarihte Misak-ı Milli çerçevesinde Türklerin ve Kürtlerin öncülüğünde gerçekleşen Milli Kurtuluş Savaşı’nın daha güncel, karmaşık ve derinleşmiş bir türevini yaşıyoruz” değerlendirmesi yaptı. “İmralı Cezaevi 21 Mart 2013-Abdullah Öcalan” imzasıyla sona eren mesajın diğer bölümleri şöyle:

Haberin Devamı

ÇANAKKALE’DEN GÜNÜMÜZE

“Çanakkale’de omuz omuza şehit düşen Türkler ve Kürtler; Kurtuluş Savaşı’nı birlikte yapmışlar, 1920 Meclisi’ni birlikte açmışlardır. Ortak geçmişimizin önümüze koyduğu gerçek; ortak geleceğimizi de birlikte kurmamız gerektiğidir. TBMM’nin kuruluşundaki ruh, bugün de yeni dönemi aydınlatmaktadır. Tüm ezilen halkları, sınıf ve kültür temsilcilerini, en eski sömürge ve ezilen sınıf olan kadınları, ezilen mezhepleri, tarikatları ve diğer kültürel varlık sahiplerini, işçi sınıfının temsilcilerini ve sistemden dışlanan herkesi çıkışın yeni seçeneği olan Demokratik Modernite Sistemi’nde yer tutmaya, zihniyet ve formunu kazanmaya çağırıyorum.

Haberin Devamı

DİCLE VE FIRAT KARDEŞLİĞİ

Zağros ve Toros dağ eteklerinden, Fırat ve Dicle nehir vadilerine; kutsal Mezopotamya ve Anadolu topraklarından tarım, köy ve şehir uygarlıklarına analık eden halkların en eskilerinden olan Kürtler sizlere selam olsun. Binlerce yıllık bu büyük medeniyeti farklı ırklarla, dinlerle, mezheplerle kardeşçe ve dostça birlikte yaşayan, birlikte inşa eden Kürtler için Dicle ile Fırat, Sakarya ve Meriç’in kardeşidir. Ağrı ve Cudi Dağı, Kaçkar ve Erciyes’in dostudur. Halay ve Delilo, Horon ve Zeybek’le hısım-akrabadır.

YÜZ BİNLER BARIŞ DİYOR

Son 200 yıllık fetih savaşları Batılı emperyalist müdahaleler baskıcı ve inkarcı anlayışlar, Arabi, Türki, Farisi, Kürdi toplulukları ulus devletçiklere, sanal sınırlara suni problemlere gark etmeye çalışmıştır. Sömürü rejimleri, baskıcı ve inkarcı anlayışlar artık miadını doldurmuştur. Ortadoğu ve Orta Asya halkları artık uyanıyor. Kendine ve aslına dönüyor. Birbirlerine karşı kışkırtıcı ve köreltici savaşlara ve çatışmalara ‘Dur’ diyor. Meydanları hınca hınç dolduran yüzbinler, milyonlar artık ‘Barış’ diyor, ‘Kardeşlik’ diyor, çözüm istiyor.

BUGÜN YENİ TÜRKİYE’YE

Bugün artık yeni bir Türkiye’ye, yeni bir Ortadoğu’ya ve yeni bir geleceğe uyanıyoruz. Çağrımı bağrına basan gençler, mesajımı yüreğine katan yüce kadınlar, söylemlerimi baş-göz üstüne diyerek kabul eden dostlar, sesime kulak kesilen insanlar; bugün yeni bir dönem başlıyor. Silahlı direniş sürecinden, demokratik siyaset sürecine kapı açılıyor. Siyasi, sosyal ve ekonomik yanı ağır basan bir süreç başlıyor; demokratik hakları, özgürlükleri, eşitliği esas alan bir anlayış gelişiyor. Artık ‘Silahlar sussun, fikirler ve siyasetler konuşsun’ noktasına geldik.” 

NOTLAR

Türk bayraksız Nevruz alanı

* DİYARBA-KIR’daki Nevruz kutlaması, İran’ın Mahabat kentinde kurulan tarihteki ilk Kürt Cumhuriyeti’nin milli marşı olan ve Kürtler tarafından ‘Ulusal Marş’ olarak kabul edilen ‘Ey Rakip’in okunması ile başladı.

* Alanın hemen tümünde Öcalan’ın resminin basılı olduğu flamalarla, PKK bayrakları hakimdi. Bazı katılımcılar ‘Öcalan’a özgürlük’ yazılı önlükler giydi. Alana dev bir Öcalan ile 1984’te PKK’nın silahlı eylemlerini başlatan kişi olarak kabul edilen Mahzun Korkmaz’ın posteri asıldı. Nevruz alanında Türk bayrağı yoktu.

* BDP’li bazı vekiller yöresel kıyafetler girerken, Nevruz ateşini BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile DTK Genel Başkanı Ahmet Türk birlikte yaktı. Öcalan’ın mesajı okunurken Demirtaş, eşi ve Öcalan’ın son görüşmede selamını içeren bir kart yolladığı kızıyla birlikte protokoldeki yerinden dinledi.

* Geçtiğimiz yıllarda kanser nedeniyle hayatını kaybeden Kazım Koyuncu’nun kardeşi Niyazi Koyuncu sahnede Lazca türküler söyleyerek kalabalığı coşturdu.

* BDP İl Örgütü’nin Diyarbakır Emniyeti ile koordineli olarak 5 bin kişiden oluşan partili bir grupla güvenliği sağladığı alanda iki ayrı Nevruz ateşi kulesi hazırlandı.

* Nevruz kutlamalarını izlemek için 500 kadar yerli yabancı basın mensubu akredite oldu. Alanda Diyarbakır Emniyeti’ne göre 250 bin, BDP’lilere göre ise yaklaşık 1 milyon kişi vardı.

* Kutlamaya Kuzey Irak, Bolivya, İtalya Almanya, İsviçre, İspanya’nın Bask Bölgesi’nden, Arjantin, Danimarka, Norveç’ten parlamenter, diplomat ve elçilik görevlileri katıldı.

* Yüzlerini poşu ile kapatan ellerinde PKK, KCK, örgütün silahlı kanadı HPG flamaları ve Öcalan posteri ile sahneye çıkan bir grup, ‘Demokratik çözüm ve önder Apo’ya özgürlük’, ‘Özgürlük’, ‘Önder Apo’ya özgürlük hemen şimdi, Kürdistan’a statü hemen şimdi’ pankartını taşıyıp, mesajlarını okudular.


BDP İLK KEZ SİVEREK'TE / WEB TV

TEPKİLER

Barış iradesinin arkasındayız

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş: Sayın Öcalan’ın uzattığı bu barış elinin havada kalmaması için üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz. Bir kez daha yüzyıllardır barışa hasret kalmış bu topraklara, 21 Mart 2013 günü hayırlı olsun diyorum. Artık bu topraklara barış gelir inşallah diyorum. Bugün böylesine güçlü bir çağrı hepimizsin yüreğini, içini umutlandırdı. Bu umutlar boşa çıkmasın diye üzerimize düşeni yapacağız.

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak: Biz bu sözün gereğini yapmak için bundan sonra daha çok çalışacağız. Sözümüzü bugün söyledik. Şimdi yeni bir sürecin hep beraber daha güçlü, daha emin adımlarla yürümek için hazır mıyız? Demokratik siyasette görev verdiğiniz bizlere, sizinle birlikte bu yolu yürümek düşer.

Mardin Bağımsız Milletvekili ve DTK Genel Başkanı Ahmet Türk: Nevruz; özgürlük ve direniş günüdür. Kürt halkı büyük bir çalışma ve emekle, özgürlük, barış sesini yükseltiyor. Öcalan’ı yolu bizim yolumuz, Siyaseti bizim siyasetimizdir. Kürt halkı, Kürt özgürlük mücadelesi için yeni bir dönemdir. 2013 yılı barış yılıdır. Ama aynı zamanda direniş yılıdır, dönem siyaset dönemidir.

Van Bağımsız Milletvekili ve DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk: Öcalan’ın tüm halklara, kadınlara, gençlere, bir çağrısı var. Bu mesaj demokrasi ve kardeşlik manifestosudur. Sadece Kürtlere haklarını kazansınlar, diğerleri ne olursa olsun denmiyor. Hepimiz, tüm kimlik, inanç, kültürler için özgürlük deniyor. Evet, gelin yeniden Kürt, Türk ve tüm halkları eşit ve özgür yaşayacağı demokratik cumhuriyeti inşa edelim.









 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!