Güncelleme Tarihi:
Bakan Gül, Ankara'da düzenlenen 'Kadına Yönelik Şiddetle Etkin Mücadele Çalıştayı'na katıldı. Programa Bakan Gül’ün yanı sıra Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanı Ramazan Gürkan ve çok sayıda davetli katıldı.
Bakan Gül, Türkiye'de kurumların gücünü istişareden aldığını ve politikalarını bu çoğulculuk ve katılımcılık ekseninde ilerlettiklerini söyledi. Bu politik kültürün ulusal ve uluslararası arenada Türkiye'nin özgüvenini arttığını vurgulayan Bakan Gül, "Küresel ölçekte bölgemizde her gün başka bir hukuksuzluk yaşandığı ve bir hukuk sınamasından geçtiğimiz bir dönem içerisindeyiz. Bu süreç aynı zamanda, hukuk standartlarıyla övünen bazı ülkelere de gerçeğin aynasını tutmaktadır. Türkiye adaleti sadece kendisi için isteyen, 'neme lazım' anlayışıyla yaklaşan bir ülke hiç olmamıştır. Gemilerimiz Akdeniz'de bu inancın bu duruşun bu hukukun ve anlayışın bayrağını dalgalandırmaktadır. Bu nedenle, Libya'ya seyreden ticari gemimize yapılan müdahale yetkisiz ve hukuksuzdur. Uluslararası hukuka dayalı tüm haklarımızı Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak kullanacağız. Bu cebri girişimler, hukuk tanımaz eylemler, ülkemizi uluslararası hukukun yanında olan kararlı tavrından vazgeçiremeyecektir. Türkiye, Libya'da BM tarafından tanınan milli mutabakat hükümetiyle yapıcı ilişkilerini devam ettirecektir. Bölgede huzur ve güvenin tesis edilmesi uluslararası hukukun, işbirliği ve anlaşma zemininin güçlendirilmesine bağlıdır. Türkiye, Libyalı kardeşlerimize bu zeminde desteğini sürdürecektir. İnsanın insanca yaşaması, insan haklarının korunması, belli bir ülkeye, belli bir coğrafyaya değil, tüm insanlığa dair evrensel bir gayedir" dedi.
'2020 YILINDA 220 KİŞİYE ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILDI'
2019 ile 2020 yılları arasındaki istatistikleri paylaşan Bakan Gül, "2020'de kadına karşı işlenen suç soruşturmalarının ortalama tamamlanma süresinin 80 günden 55 güne düştüğünü görmekteyiz. Son dönemde tedbirlerin önleyici tedbirler olarak daha yoğun bir şekilde karşımıza çıktığını görüyoruz. Hükmedilen önleyici tedbir kararlarının artışı, uygulamanın doğru bir yönde ivme kazandığını ortaya koymaktadır. Yine 2020 yılı içinde 220 kişi hakkında elektronik kelepçe kararı verilmiştir. Elektronik kelepçe uygulaması bir önceki yıla göre yüzde 137 oranında artmıştır. Yine 2020 yılı içinde 449 mağdur hakkında kimlik ve iş yeri değişiklik kararı verilmiştir" diye konuştu.
'MAĞDURU TEKRAR MAĞDUR EDECEK İŞLEMLERDEN KAÇINMALIYIZ'
Bu rakamların bir hassasiyetin ortaya konulduğunu gösterdiğini belirten Gül, kendileri için asıl meselenin bir istatistik meselesi olmadığını, adalet meselesi olduğunu söyledi. Bakan Gül, "Kadına yönelik mücadele kesintisiz olmalı ve kararlılık sürekli bir şekilde vurgulanmalı ve somut adımlar atılmalı. Bu mücadelede aksayan yönler elbette vardır. Örneğin bir kadın adaletin kapısına gelmişse daha önce bu kapıyı çalmış mı, failinin soruşturma geçmişi var mı bakılmalı. Belki bu zincirleme bir şiddetin parçasıdır, belki daha büyük bir olayın habercisidir. Birbirinden habersiz soruşturma ve kovuşturmalar hakikate ulaştırmayı geciktirir ve adalet duygusunu zedeler. Yine mağduru tekrardan mağdur edecek işlemlerden de kaçınılmalıyız" ifadelerini kullandı.
'DURUŞMALARDA İYİ HAL KONUSU VİCDANI YARALIYOR'
Bakan Gül, duruşmada iyi hal konusunun da bazen kamu vicdanını yaraladığını hep birlikte gördüklerini ifade ederek, "Kamu vicdanını yaralayan sonuçlara yol açan bu tür kararlardan da kaçınılması yine milletimizin bu süreçte bir beklentisidir. Kanun 'uygulamaya cezaları bireyselleştirin' diyor. Ama kanun bunun otomatik uygulamayı öngörmüyor. Dolayısıyla kanun, somut ve tatmin edici bir gerekçe öneriyor. Bu konuda da uygulayıcıların, toplumsal vicdanı yine dikkate alacak şekilde uygulamayı bu çerçevede yapacaklarına inancımız tamdır" dedi.