Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Aziz milletim, sizleri en kalbi duygularla selamlıyorum. Mübarek 3 ayların sorgulama, yenilenme fırsatı olmasını Allah'tan temenni ediyorum. Ramazan-ı şerife yaklaştığımız 3 aylarda, kadir gecelerini şimdiden tebrik ediyorum.
"14 MAYIS PAZAR TARİHİNİN EN UYGUN TARİH OLDUĞUNU GÖRDÜK"
Bilindiği gibi seçimlerin tarihi 18 Haziran'dı. Bu tarihi hem kurban bayramı arifesi, dolayısıyla hac dönemine, hem çocuklarımızın sınav takvimine denk gelmesi sebebiyle güncelleme ihtiyacını duyduk. Bu anlayışla yaptığımız kapsamlı değerlendirmeler sonunda 14 Mayıs 2023 Pazar gününün her bakımdan seçim için en uygun tarih olduğunu gördük. Ülkemizi bu tarihte seçime götürmek istiyoruz. Anlayasımıza göre beşte üç çoğunlukla bu tarih güncellemesini Meclisimiz yaparsa memnuniyet duyarız. Aksi halde Cumhurbaşkanlığı olarak 14 Mayıs'ta yapılacak takvimle kararımızı alırız. 2023 seçimleri tarihinde yapmayı planladığımız seçimlerin hayırlı olması temennisinde bulunuyorum.
Bu yeni yönetim sistemimizin ikinci seçimi olacaktır. 2023 hedeflerimizle bütünleşen bu seçim dönemini ülke ve milletimizin geleceği için yeni bir fırsata dönüştürmenin peşindeyiz. Cumhuriyetimizin kuruluşunun üzerinden geçen her kazanıma sahip çıkıyoruz. Vatan toprakları üzerindeki son devletimiz, Cumhuriyetin ilk asrında yapılan her şeyi bundan sonrakinin bir girizgahı olarak kabul ediyoruz. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılını sahip olduğumuz altyapı üzerinden milletimizi en müreffeh toplumları seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz.
"İSTİKBALİMİZE SAHİP ÇIKABİLECEĞİMİZİ İSPATLADIK"
Küresel siyaset ve ekonomi düzeninin krizlerle sarsıldığı bir dönemden geçiyoruz. Türkiye'nin güçlü duruşunu kabul etmek istemeyenler olacaktır. Eser ve hizmet alt yapısı sağlam, askeri ve teknolojik imkanları olan Türkiye'yi kabul etmeyenler sonuna kadar direnecektir. Ancak biz istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkabileceğimizi cümle aleme ispatladık. Geçmişte krizler içinde boğulan Türkiye'den, krizleri fırsata çeviren bir Türkiye haline getirdik. Siyasetimiz, geçmişle kıyas edilmeyecek bir olgunluk seviyesine ulaştı. Ekonomimiz, küresel operasyonlara rağmen, dünyanın takdirini kazanan bir yere geldi. Hamd olsun, potansiyelimiz ve imkanlarımız hepsinin üstesinden gelecek imkanlara sahiptir.
Geçtiğimiz pazartesi günü merhum Şule Yüksel Şenler hanımefendi adına kurulan vakfın hizmet binasını açtık. Aynı gün Sayın Putin ile bir telefon görüşmesi yaptık. Salı günü İran Dışişleri Bakanını konuk ettik. Çarşamba günü grup toplantımızda savunma sanayimize olan saldırıları değerlendirdik.
Cuma günü Ukrayna devlet başkanı Zelenski ile bir telefon görüşmesi yaptık. Cumartesi günü Bursa'da verimli bir gün geçirdik. Emniyetten resmi rakamı istedim. Katılanların sayısı 120 bini bulduğunu söylediler. Ardından gençlerle coşku dolu bir akşam geçtik. Pazar günü İstanbul'da Kağıthane'den İstanbul Havalimanını ulaşımı konforlu bir hale getirecek bir projenin açılışına katıldık. Paris'te bile yok. Paris'teki metronun çatısı akıyor. 'Bunun kaptanı yok mu?' diye soruyor, bilmiyor ki biz şu ana kadar 10 tane kaptansız metro yaptık.
Bizim fiillerimizin ulaştığı yere bunların hayalleri bile ulaşamaz. Boğazın altından metro geçeceğini kim hayal ediyordu? Bunu biz başardık. Sizin geçmişimizden bu yana kaç tane köprü yaptınız? Biz Yavuz Sultan, Osman Gazi Köprülerimizi yaptık. 18 Mart Çanakkale Köprüsü bir finaldir. Biz Gelibolu'da yeri geliyor 24 saat bekliyorduk. Şimdi köprüden 6 dakikada geçiyorsun. Biz AK Parti olarak Cumhur İttifakı olarak bunu başardık. Bunlar belki o köprülerden de geçmiyordur.
Kağıthane-İstanbul Havalimanı hattı 34 km uzunluğa sahip. İstanbul'umuza yakışan bir eser. Kağıthane'den İstanbul Havalimanı'na 24 dakikada ulaşıyorsunuz. Bu metronun İstanbul'a hayırlı olmasını diliyorum. Çarşamba günü Milli Güvenlik Kurulu'na başkanlık edeceğiz. Bu görüşmelerin en önemli yanı gençlerimizle yaptığımız görüşmeler.
İSVEÇ'TEKİ ALÇAK EYLEM
İnsan hak ve özgürlüklerin çok basit tanımı vardır. Bireyin hak ve özgürlüklerin sınırı diğer insanların hak ve özgürlüklerin başladığı yere kadardır. Hiçbir birey ne Müslümanların ne diğer inanç sahibi insanların kutsallarını aşağılamak özgürlüğüne sahip değildir. Nefret ve ayrımcılık suçundan ağır yaptırımlara tabi bu ülke bizce de yerinde yaklaşımdır. İsveç'teki çirkin eylem en başta Müslümanlar olmak üzere insan hak ve özgürlüklerine saygı duyan herkese yapılmış bir hakarettir. Bu alçak saldırının Türkiye büyükelçiliğinin önünde gerçekleşmesi bizim açımızdan milli mesele haline dönüştürüyor. Bu zihniyet uzunca süredir eli kanlı terör örgütlerine kucak açmayı da demokrasi kılıfıyla meşrulaştırmaya çalışıyor.
Milyarlarca Müslümanın inancıyla birlikte 85 milyon Türk vatandaşın manevi şahsiyetine saldıran bu zihniyetin asırlardır bir arpa boyu yol alınmadığının şahidir. Bu sapkınlığı teşvik edenler, göz yumanlar hiç şüphesiz sonuçlarını da hesap etmişlerdir. Senin güvenlik güçlerin, polisinin koruması altında bu ihaneti, namussuzluğu, alçaklığı, adiliği yapacak, onların korumasıyla biz Müslümanlara ne yaptık diyecekler. Böyle bir kepazeliğin yaşanmasına sebebiyet verenlerin NATO'ya başvuru konusunda artık bizden herhangi bir hayırhahlık beklemeyeceği açıktır. Terör örgütlerinde caddelerinizde, sokaklarınızda cirit attıracaksınız ondan sonra bizden NATO'ya girmesi için destek bekleyeceksiniz. Yok böyle bir şey. Madem bu kadar seviyorsunuz, koruyorsunuz, öyleyse ülkelerinin savunmalarını emanet etmeleri tavsiyesinde bulunuyorum. Biz bir şeyi söyleyince dürüst söyleriz, birileri bize namussuzluk yaptığında haddine bildiririz. İsveç yönetimi hak ve özgürlüklere bu kadar saygılıysanız önce Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Müslümanların dini inancına saygı göstereceksiniz. Bu saygıyı göstermiyorsanız kusura bakmayın bizden de NATO konusunda herhangi bir destek göremeyeceksiniz.
"2023'TEN ÜMİTLİ OLMAK İÇİN SEBEBİMİZ ÇOK"
2023'ten ümitli olmak için sebebimiz çoktur. Çünkü iyi bir hazırlık yaptık. İyi bir altyapı kurduk. Geçtiğimiz yıl yaşanan gelişmelerin ülkemiz üzerindeki olumsuzlukların bertaraf etmek için milletimizin her kesime destek paketi hazırladık. Sadece yaptığımız düzenlemelerle ile vazgeçtiğimiz vergi gelirimiz 290 milyar liranın üzerindedir. Bu yöntemle 290 milyar liralık bir kaynağı evinde kullandığı elektrikten marketinde yaptığı alışverişine kadar günlük hayatının pek çok safhasında vatandaşımızın cebinde bıraktık. Hanelerde kullanılan doğalgazın yüzde 80’ini elektriğini yüzde 60’ını sübvanse ederek dünyayı kasıp kavuran enerji krizinin insanımıza etkisini en aza indirmeyi başardık. Bugün evinde kullandığı doğalgaza bin lira ödeyen bir vatandaşımız devletinin hazinesinden üste 4 bin lira daha vererek asıl maliyeti karşıladığını biliyor. Temmuz ayında başlatılan aile destek programının kapsamını genişleterek vatandaşların zor gününde yanında olduklarını kaydeden Erdoğan, “Bu ay itibari ile sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımızın aylık barınma bütçesini artırarak 2 milyar 250 milyon liraya çıkardık. Ocak ayında yeniden düzenlediğimiz haliyle yaşlı aylığını bin 537 liradan yaklaşık 2 bin liraya, yüzde 40 - 60 engelli aylığını 1600 liraya, yüzde 70 üzeri aylığını yaklaşık 2 bin 400 liraya yükselttik. Sadece bu ay 3 buçuk milyon haneye 740 milyon lira elektrik tüketim destek ödemesi yaptık. İhtiyaç sahibi 8 milyon 897 bin kişinin sağlık sigortası için 3. 2 milyar lira ödemede bulunduk.
"EYT DÜZENLEMESİNİ HAZIRLADIK, MECLİS SÜRECİNİ TAKİP EDİYORUZ"
Ücretli çalışanlarımıza işverenlerin yapacağı gıda ve yakacak yardımlarını gelir vergisinden istisna tuttuk. Kamu çalışanlarımıza memur ve emeklilerimize refah payı artışıyla ilave imkan sağladık. Asgari ücreti 8 bin 507 liraya, en düşük emekli aylığını 5 bin 500 liraya çıkardık. Asgari ücret desteğini 400 liraya çıkartarak işverenlerimizin üzerindeki yükü azalttık. Sözleşmeli kamu görevlilerini kadroya geçirdik. EYT düzenlemesini hazırladık, Meclis sürecini takip ediyoruz.
Bunları yaparken reel sektörü ihmal etmedik. İş dünyamızın finansmana erişimini sağlayacak paketleri sağlama aldık. Amacımız ülkemizin sınırlı kaynaklarından ayırdığımız finansmanın döviz ve tüketim gibi gereksiz yerlere değil, sürdürebilir olmasını sağlamaktır. 14 farklı alanda faaliyet gösteren firmalarımızı kredi politikamızla destekliyoruz.