Güncelleme Tarihi:
Afganistan’daki tüm şehirleri bir bir alan Taliban’ın Kabil’i de ele geçireceği anlaşılmıştı. Türk Büyükelçiliği durumu yakından takip ediyor, gelişmeleri dakika dakika Ankara ile paylaşıyordu. Taliban’ın Kabil’e girmesi an meselesiydi, bu durumda da Türk vatandaşlarının can güvenliği tehdit altındaydı.
Türk Büyükelçiliği ve Ankara’nın temasları sonunda bir kurtarma operasyonu planlandı. Kabil, Taliban kuşatmasına geçmeden günler önce Türk Büyükelçiliği, şehirde bulunan Türk vatandaşları ve Türkiye’ye yakın Afgan devlet adamları ile temasa geçerek tahliye planını anlattı.
OPERASYONU TÜRK BÜYÜKELÇİLİĞİ YÖNETTİ
Gerçekten de bir hafta sonra Taliban Kabil sokaklarında, Afganistan kaostaydı. Türkiye’nin planları ise hazırdı. Kabil Havalimanı’nda THY’nin TK707 sefer sayılı uçağı bekletiliyordu. Türk Büyükelçiliği hem Türk vatandaşlarını hem de bir grup Afgan devlet adamını telefonla arayarak tahliye operasyonunun başladığını haber verdi.
ÖNCE ASKERİ BİRLİK SONRA UÇAK
Afgan devlet adamları evlerini, otomobillerini, hayatlarını geride bırakarak Kabil Havalimanı’na ulaşmaya çalışıyorlardı. Havalimanı yolu çok kalabalıktı. Binlerce insan oraya doğru akın ediyordu. Taliban şehre girmişti. Afgan devlet adamları ve Türk vatandaşlarının ulaşmayı hedefledikleri ilk yer Kabil Havalimanı’ndaki Türk askeri birliğiydi. Türk Büyükelçiliği, Türkiye’ye getirilecek kişilerin isimlerinden araba plakalarına kadar tüm bilgileri önceden askeri birliğe vermişti. Hem Afgan devlet adamları hem de Türk vatandaşları uçağa geçmeden önce Türk askeri birliğinde beklediler.
İZDİHAMI TÜRK ASKERİ ENGELLEDİ
Uçağa alınacakları sırada havalimanındaki yaklaşık 3 bin kişi Türk uçağına doğru koşuyordu. Bu sırada devreye Türk askeri birlikleri girdi, tanklarla ve araçlarla kalabalığın önünü kesti. Kalabalık durmuş, istikametini hemen yan pistteki ABD uçağına çevirmişti. İşte tüm dünyanın dehşetle izlediği, insanların tekerlere tutunarak havalanan ABD uçağına binmeye çabaladığı o anlarda, yan pistteki THY uçağı kurtuluş yolculuğu için sessizce bekliyordu.
KURTARILAN AFGAN DEVLET ADAMLARI
THY’nin TK707 sefer sayılı uçağının içinde Türkiye’ye gelmeyi bekleyen 324 yolcu arasında çok önemli Afgan devlet adamları da vardı. Onlar Cumhurbaşkanı İkinci Yardımcısı Muhammet Sarver Danış, Afgan Dışişleri Bakanı Muhammet Hanif Atmar, Afganistan Milli İstihbarat Başkanı Akmet Zia Saraj, Cumhurbaşkanı Özel Kalem Müdürü Abdul Matin Bek, Afganistan Milli Uzlaşı Yüksek Konseyi 1. Başkan Yardımcısı Dr. Enayatullah Babür Farahmand, üç eski bakan ve üç milletvekiliydi. Uçağa bindikleri an ağızlarından çıkan ilk kelime “Şükür” oldu.
Hepsi Taliban’ın hedefindeki isimlerdi. Onlar uçakta olduğu sırada Taliban evlerinin etrafını sarmış, geride bıraktıkları otomobillerine el koymuştu. Kurtuluşları dakikalar önce gerçekleşmişti.
İYİ Kİ TÜRKİYE VARMIŞ...
Uçaktakilerden biri de Afganistan Milli Uzlaşı Yüksek Konseyi 1. Başkan Yardımcısı Dr. Enayatullah Babür Farahmand idi. Kurtuluş yolculuğunu Hürriyet’e şöyle anlattı: “Uçağa bindiğimizde ‘İyi ki Türkiye varmış, hayatımızı Türkiye kurtardı’ diye duygularımızı birbirimize ifade ediyorduk. Türkiye’ye 40 kadar Afgan devlet adamı geldi. Özellikle Türkiye’ye geldiğimizde, kendi aramızda yaptığımız konuşmalarda Türkiye’nin bizim için yaptıklarına minnettardık. Oradan, Taliban’ın elinden kurtuluşumuzun Türkiye sayesinde olduğunu biliyoruz. Taliban bizi ilk başta hapse atmasa bile evimizde gözetim altında tutacaktı, çok hakaret görecektik. Biz çıkmaya mecbur olduk, çünkü onları eskiden beri tanıyoruz. Bu sadece can korkusu değil, Taliban bizim gururumuza ve değerlerimize hakaret ediyordu. Kurtuluşumuz Türkiye sayesinde oldu. Minnettarız.”
Dr. Enayatullah Babür Farahmand, Afgan Cumhurbaşkanı Eşref Gani’yi de “Kimseye haber vermeden yanındaki en güvendiği iki adamı ile birlikte kaçmış. Önce Tacikistan’a sonra da Umman’a gitmiş. Afganistan’ın bu durumları yaşamasının en büyük sorumlularından biri kendisidir” diye eleştirdi.
HAYALİ ORDU
Peki Afganistan Ordusu neden hiç direnmemiş, kentler teker teker Taliban’ın eline geçmişti? Bu soruya Afganistan Milli Uzlaşı Yüksek Konseyi 1. Başkan Yardımcısı Dr. Enayatullah Babür Farahmand’ın yanıtı şu oluyor: “ABD, kurumlara değil şahıslara yatırım yaptı. Şahıslar güç kazanırken, kurumların içi boşaldı. Bu kurumlardan biri de askeriyemizdi. Kolordumuzda 15 bin askerimiz olduğunu biliyorduk. Ancak öğrendik ki gerçekte 3 bin kişi varmış. Hayali bir ordumuz varmış. Dışardan güçlü olduğunu söyleseler de, hem silah hem de eğitim konusunda niteliksiz bırakıldı. Bunları görüyorduk, eleştiriyorduk ama sonuç alamıyorduk. ABD’ye inanan bu millet uçakların kanatlarına, tekerlerine tutunmaya çalışırken düştü ve öldü. ABD’nin kurbanı oldu.”
TALİBAN İŞGALİN BİZZAT KENDİSİ
Farahmand’a, eski Ayasofya Camii Mehmet Boynukalın’ın Twitter hesabından yaptığı “Afgan halkının büyük çoğunluğuna göre Taliban işgale karşı duran bir milli mücadele hareketidir” şeklindeki sözlerini de soruyorum. Yanıtı şöyle oluyor: “Taliban işgale karşı olmak bir yana işgalin kendisidir. Taliban yüzünden bu ülke daha önce işgale uğramıştır.”