Güncelleme Tarihi:
Ege Denizi'nde meydana gelen deprem nedeniyle Yunanistan'ın İstanköy Adası'nda mahsur kalan 205 Türk vatandaşını taşıyan feribot Bodrum'a geldi.
İstanköy Limanı'ndan 205 kişiyi alan "Asım Kaptan" adlı feribot, Muğla'nın Bodrum ilçesindeki limana yanaştı. Feribottan önce yaralılar indirildi. Yaralılara, iskelede hazır bekletilen UMKE ve 112 Acil Sağlık ekipleri müdahale etti. Sedyelerle feribottan indirilen yaralılar, ambulanslarla Bodrum'daki hastanelere kaldırıldı.
Yunanistan'ın İstanköy Adası'ndan tahliye edilenleri taşıyan feribota eşlik eden Türk Sahil Güvenlik Komutanlığına ait TCSG26 isimli bot da limana geldi. Adadaki liman ve gümrük kapısının hasar görmesi nedeniyle rıhtımdan gerçekleşen ilk seferin ardından diğer Türk vatandaşları için ek seferler düzenlenecek.
Deprem sonrası Hürriyet muhabirleri Ege'nin iki yakasından bildiriyor
GELİNCE YAŞADIKLARINI ANLATTILAR
Yunanistan'ın İstanköy Adası'nda mahsur kalan ve "Asım Kaptan" adlı feribotla Muğla'nın Bodrum ilçesine getirilen Türk vatandaşları deprem anı ve sonrasında yaşadıklarını anlattı. Bodrum ilçesindeki limana yanaşan feribottan inen tatilcilerden Hale Özveren, depreme sahil kenarında yakalandıklarını söyledi.
Deprem anında ayakta durmakta zorlandığını belirten Özveren, "Denizin taştığını, yerin yarıldığını gördük. Deprem olup bittikten sonra çocuğumu yatıştırmaya başladığımda tsunami korkusu da yaşadık. Ege Denizi'nde çok olmazmış ama başımıza ne geleceğini bilemezdik." dedi.
Yunan televizyonlarından, "Yüksek yerlere çıkmaları" konusunda yayınlar yapıldığını kaydeden Özveren, birkaç kez panik yaşadıklarını ve sabaha kadar uykusuz kaldıklarını anlattı. Kendilerine yardım ulaştırıldığını ifade eden Özveren, konsolosluğa ve emeği geçenlere teşekkür etti.
- "Borular patlak, şehrin suyu yok"
Nilgün Ağrıbozluoğlu da yaşadıklarının kelimelerle anlatılamayacağını dile getirerek, "Çok kötü şeyler yaşadık. Orada her şey paramparça olmuş durumda. Borular patlak, şehrin suyu yok. İnsanlar sokakta yatıyor. Kimse kimseye yardım edemedi. Herkes kendi halinde." diye konuştu.
Kendilerini otelden atarak geceyi sokakta geçirdiklerini dile getiren Ağrıbozluoğlu, yaralılarla birlikte Asım Kaptan teknesiyle Türkiye'ye geldiklerini ifade etti.
10 yaşındaki Merve Ceren Turanlı ise "Öyle bir sallandık ki sanki makine takmışlar gibi yer gidip gidip geliyordu. Anlatamayacağım bir gece. Sokakta yattık, çok üşüdük. Bütün gece annemlerin başında nöbet tuttum. Otelin odasındaki yataklar hareket ediyordu." dedi
- "Her yer yıkık ve döküktü"
Tatilcilerden Zeynep Karaman da yaşadıklarının bir afet olduğunu, daha önceki depremlere benzemediğini vurguladı.
Deprem sonrası tsunami korkusu yaşadıklarını dile getiren Karaman, şunları kaydetti:
"Gökten garip garip şimşekler, sesler geldi. Ortalık yıkıldı, artık öldük dedim. Çok uzun sürdü. Sabaha kadar çok sayıda artçı deprem yaşadık. Uyumadık hep sokaktaydık. Memleketimize döndüğümüz için son derece mutluyuz. Hükümetimize teşekkür ediyoruz. Eğer konsolosluk olmasaydı 3-4 gün orada kalabilirdik. Orası çok kötüydü. Her yer yıkık ve döküktü. Her yer şeritlerle çevriliydi. Allah'a çok şükür yurdumuzdayız."
"Geceyi parkta geçirdik"
Türk turistler arasındaki Tunç Özer dün gece yaşadıklarını DHA’ya anlattı. Adaya dün feribotla geldiğini söyleyen Özer, "Gece depremle uyandık. Panikle aşağı koştuk, insanlar su geliyor diyerek üzerimize doğru koşuyorlardı. Biz de bir parka sığınarak geceyi orada geçirdik. Türk yetkililerle irtibata geçtik, şu an bizi alacağı söylenen bir tekneyi bekliyoruz." dedi.
"Herkesle birlikte kaçmaya başladık"
Adayı ziyaret eden Rıfat Gülaşar ise, "Sanıyorum saat 1’i 25 geçiyordu, çok şiddetli bir sallantı oldu. biz de herkesle birlikte kaçmaya başladık. sahil kenarında tsunami vardiye kaçmaya başladım. Depremin büyüklüğü konusunda çeşitli açıklamalar duyduk, sonrasinda ise iki kişinin öldüğünü, çok sayıda yaralının olduğunu duyduk. Şuan herkes ülkesine dönmek istiyoruz, biz de Bodruma dönmek istiyoruz." dedi.
"Geceyi otel dışında geçirdik"
Yaşadıklarını anlatmakta güçlük çeken bi başka vatandaş ise, "Dün gece saat 1.30 sıralarında çok büyük bir sarsıntı oldu. Bulunduğumuz otelden dışarı çıktık ve geceyi otelin dışında geçirdik sonra da şu an bulunduğumuz yere geldik. birkaç Türk haberleşerek bir irtibat grubu kurduk. Sadece ilk ismini bildiğimizi Rodos Başkonsolosu Barış Bey ( Barış Kalkavan) bize yardımcı oldu ve polisle irtibate geçti. Polis pasaportlarımızı topladı ve şu an karakolda çıkış işlmelerimiz yapılıyor. Şimdi bizi Türkiye’ye geri götürecek katamaranı bekliyoruz." dedi.