Güncelleme Tarihi:
"Öncelikle tabi Fatih bölgesine 114 kilo civarında bir yağış düştü. Diğer ilçelerimizde de 40-45 kilogram bir yağış oldu. Arkadaşlarım 3800 civarındaki personel İstanbul'daki bu bölgelere müdahale etti. Yoğun bir emek gösterdiler.
"GECİKME OLMASI BİZİ ÜZDÜ"
Ama tabi burada Meteoroloji'nin 12.30 itibariyle uyarısı ulaştı, biraz geç kalındı. Hatta oradaki uyarıda 40 kilonun altında bir yağış uyarısı vardı. Burada gecikme olması bizi üzdü açıkçası.
Daha sıkı ve yoğun iletişim ve tespit süreci oluşmalı diye düşünüyorum. Bir başka şey İstanbul'un uzun yıllardır bu ve buna benzer manzaraları, hatta ne yazık ki onlarca insanımızın öldüğü afetler yaşandı. Bu bir seferberliktir. Yeni iklim düzenine, yağış düzenine göre alınması gereken tedbirleri planlayıp hayata geçireceğiz.
Özellikle bulunduğumuz bölümde, tarihi yarım adada pis ve yağmur suyu kanalları iç içe. Tümüyle bunları ele almamız gerektiğinin farkındayız.
GEÇ MÜDAHALE ELEŞTİRİLERİ...
Uyarı dediğim mekanizma da tam onun için. Bu tür uyarılar sağlıklı işlediği takdirde bu tür yerlerde biz; bir kısım pompa ve bunun gibi aletlerle bekleme şansımız olurdu. Buradaki uyarı mekanizması geç işlemiştir. Buradaki esnafımızın sıkıntısını görüyoruz. Yeraltı geçişleri, özellikle burada deniz seviyesinin alrına inilen noktalarda ne kadar aşılabilir, kurulması gereken düzen
Burada pompayla çözüm değil. Buralara kalıcı çözüm - biçim oluşturmamız lazım.
Soru: Dün yağmur yağdığında İstanbul'da olmadığınız sosyal medyada çok eleştirildi. Bir açıklamanız olacak mı?
İnsan oğluyuz. Başka yerde de olabilirdik. Ailemin yanında tatile gitmiştim birkaç günlüğüne. Ondan önce de iki gün Nevşehir'deydim. Hacı Bektaş Veli anmalarına katıldım. O da tatil diye geçiyor. Ama sorumluluklarımız da var. Aileye karşı sorumluluğumuz da var.
Ama insanların sadece bu bir yağmur düzeni yani yaklaşık 40 günlük görev süremizde, yağmur düzenini ve burada yaşanan olayları; 20-25 yıldır kenti yöneten anlayışın sonrasındaki 40 güne yüklemenin anlamı neyse, benim tatilde oluşumu yadırganların söylediklerinin de anlamı o kadar. Çok basit cümleler, seviyesi düşük cümleler."
"NEREDESİNİZ BAŞKANIM"
Eminönü altgeçidinde bir esnaf İmamoğlu'na sitem etti. Esnaf, "Başkanım dün kimseye neden ulaşamadık" dedi. Aynı esnaf, "Bir tane zabıta gelsin de bizimle ilgilensin. Şuranın elektriğini bile kestiremedik. Neredesiniz başkanım. Gerekirse bir sandalye atıp burada oturun" dedi.
İmamoğlu da "Herkes burada. Her zaman irtibat halinde olacaksınız" diye konuştu.