Güncelleme Tarihi:
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye’nin en büyük kütüphanesi İstanbul Rami Kışlası’nı açtı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açılışına katıldığı 36 bin metrekare kapalı alanla hizmet verecek olan kütüphane, Central Park ve Hyde Park’a benzetilen 51 bin metrekarelik bir millet bahçesine de sahip.
Cumhurbaşkanı Erdoğan açılış öncesi eşi Emine Erdoğan ile birlikte Rami Kütüphanesi’ni gezdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rami Kütüphanesi Açılış Töreni'nde konuştu.
Burhan Çaçan’a rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burhan Çaçan yürek tellerimizi titreten, güçlü sesi kendine özgü yorumu, ve her zaman koruduğu vakur duruşuyla hem halkımızın gönlünde taht kurmuş. Hem de Türk halk müziğine eşsiz katkılar yapmış bir sanatçımızdı. Merhum sanatçımız bizim de ilk gençlik yıllarımızdan itibaren severek dinlediğimiz, şahsiyetini hep takdir ettiğimiz müstesna bir insandı. 45 yıllık sanat hayatı boyunca, birbirinden değerli albümlere imza atan Burhan Çaçan vefatıyla geride doldurulması zor bir boşluk bırakmıştır. Rabbim, merhum sanatçımızı rahmeti ve merhametiyle kuşatsın. Başta ailesi olmak üzere yakınlarına ve tüm sevenlerine sabır versin diyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kütüphaneye dönüştürdüğümüz Rami Kışlası’nın ülkemizin son 2 buçuk asırlık tarihinde çok önemli bir yeri var. Burası, gıda çarşısına dönüştüğünde burada uzunca bir zaman peynir sattık, sucuk pastırma satışını yaptık. Burada bir geçmişim var. Bu geçmişimizi bir kenara koymak mümkün değil. İzlediğimiz gibi aynı zamanda burası ne haldeydi, hep söyleriz ya nereden, nereye? Böyle bir mezbelelik haldeydi. Top da oynadım. Rami top sahası olduğu zaman. Buralara yabancı değiliz. Bir mazimiz var. Hepsinden öte Sultan 2. Mahmut 1828-1829’daki Osmanlı-Rus savaşının askeri ve idari yönetimini bu kışladan yürütmüştür. Cumhuriyet döneminde de aynı amaçla uzunca bir süre kullanılan kışla daha sonra gıda toptancıları sitesi de dahil farklı biçimlerde değerlendirilmiştir. Zaman içinde ciddi tahribata uğrayan bu abide eseri İstanbul’un en büyük kütüphanesi olarak düzenlemek için yürüttüğümüz çalışmalar nihayet bitti. Rami’yi sadece bir kütüphane değil, pek çok faaliyetin de yapabileceği bir kültür merkezi olarak planladık. Buradaki kütüphanemiz, haftanın her günü, günün 24 saati gençlerimiz başta olmak üzere kitap severlere hizmet verecektir. Kullanım alanı 36 bin metrekareyi geçen, peyzaj alan 51 bin metrekareyi bulan yaklaşık 110 bin metrekarelik bir alanda şu andaki yapıya kavuşmuş bulunuyoruz. Kütüphanemizde ilk etapta 2 milyonu aşkın kitap ve 4 bin 200 kişilik kapasiteyle hizmete başlamasından memnuniyet duyuyorum. Kitap sayımız zaman içinde daha da artacak. Kütüphane bünyesindeki Atatürk İhtisas Kütüphanesi de 25 bin ciltlik külliyatıyla kendi alanında önemli bir ihtiyacı karşılayacaktır. Rami bünyesindeki Yazma Eserler Kütüphanesi de, buraya ayrı bir derinlik katacaktır. Günümüzün olmazsa olmazı dijital kaynaklar da, burada meraklılarıyla buluşacaktır. Bünyesindeki pek çok farklı birimle İstanbul’a kazandırdığımız bu güzel kültür merkezinin restorasyonunda ve dönüşümünde emeği geçen başta Sayın Bakanımız olmak üzere tüm ekibini, mimar, mühendisinden, yüklenici firmaya varıncaya kadar herkesi tebrik ediyorum" diye konuştu.
Erdoğan, "Rami'yi sadece bir kütüphane değil, pek çok faaliyetin de yapabileceği bir kültür merkezi olarak planladık. Buradaki kütüphanemiz, haftanın her günü, günün 24 saati gençlerimiz başta olmak üzere kitap severlere hizmet verecektir" dedi.
2014 yılında restorasyonuna başlanan tarihi 250 yılı aşkın Rami Kışlası, restorasyon çalışmalarının ardından Rami Kütüphanesi'ne dönüştü. Eyüpsultan'da bulunan Rami Kütüphanesi, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla açıldı. Açılışta, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören, sanatçı Orhan Gencebay, Hülya Koçyiğit yer aldı.
'BURHAN ÇAÇAN VEFATIYLA DOLDURULMASI ZOR BİR BOŞLUK BIRAKMIŞTIR'
Burhan Çaçan'a rahmet dileyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burhan Çaçan yürek tellerimizi titreten, güçlü sesi kendine özgü yorumu, ve her zaman koruduğu vakur duruşuyla hem halkımızın gönlünde taht kurmuş. Hem de Türk halk müziğine eşsiz katkılar yapmış bir sanatçımızdı. Merhum sanatçımız bizim de ilk gençlik yıllarımızdan itibaren severek dinlediğimiz, şahsiyetini hep takdir ettiğimiz müstesna bir insandı. 45 yıllık sanat hayatı boyunca, birbirinden değerli albümlere imza atan Burhan Çaçan vefatıyla geride doldurulması zor bir boşluk bırakmıştır. Rabbim, merhum sanatçımızı rahmeti ve merhametiyle kuşatsın. Başta ailesi olmak üzere yakınlarına ve tüm sevenlerine sabır versin diyorum" ifadelerini kullandı.
'KÃœLTÃœR MERKEZÄ° OLARAK PLANLADIK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kütüphaneye dönüştürdüğümüz Rami Kışlası'nın ülkemizin son 2 buçuk asırlık tarihinde çok önemli bir yeri var. Burası, gıda çarşısına dönüştüğünde burada uzunca bir zaman peynir sattık, sucuk pastırma satışını yaptık. Burada bir geçmişim var. Bu geçmişimizi bir kenara koymak mümkün değil. İzlediğimiz gibi aynı zamanda burası ne haldeydi, hep söyleriz ya nereden, nereye? Böyle bir mezbelelik haldeydi. Top da oynadım. Rami top sahası olduğu zaman. Buralara yabancı değiliz. Bir mazimiz var. Hepsinden öte Sultan 2. Mahmut 1828-1829'daki Osmanlı-Rus savaşının askeri ve idari yönetimini bu kışladan yürütmüştür. Cumhuriyet döneminde de aynı amaçla uzunca bir süre kullanılan kışla daha sonra gıda toptancıları sitesi de dahil farklı biçimlerde değerlendirilmiştir. Zaman içinde ciddi tahribata uğrayan bu abide eseri İstanbul'un en büyük kütüphanesi olarak düzenlemek için yürüttüğümüz çalışmalar nihayet bitti. Rami'yi sadece bir kütüphane değil, pek çok faaliyetin de yapabileceği bir kültür merkezi olarak planladık. Buradaki kütüphanemiz, haftanın her günü, günün 24 saati gençlerimiz başta olmak üzere kitap severlere hizmet verecektir" dedi.
'KENDİ ALANINDA ÖNEMLİ BİR İHTİYACI KARŞILAYACAKTIR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kullanım alanı 36 bin metrekareyi geçen, peyzaj alan 51 bin metrekareyi bulan yaklaşık 110 bin metrekarelik bir alanda şu andaki yapıya kavuşmuş bulunuyoruz. Kütüphanemizde ilk etapta 2 milyonu aşkın kitap ve 4 bin 200 kişilik kapasiteyle hizmete başlamasından memnuniyet duyuyorum. Kitap sayımız zaman içinde daha da artacak. Kütüphane bünyesindeki Atatürk İhtisas Kütüphanesi de 25 bin ciltlik külliyatıyla kendi alanında önemli bir ihtiyacı karşılayacaktır. Rami bünyesindeki Yazma Eserler Kütüphanesi de, buraya ayrı bir derinlik katacaktır. Günümüzün olmazsa olmazı dijital kaynaklar da, burada meraklılarıyla buluşacaktır. Bünyesindeki pek çok farklı birimle İstanbul'a kazandırdığımız bu güzel kültür merkezinin restorasyonunda ve dönüşümünde emeği geçen başta Sayın Bakanımız olmak üzere tüm ekibini, mimar, mühendisinden, yüklenici firmaya varıncaya kadar herkesi tebrik ediyorum" diye konuştu.
'HER TÜRLÜ TAKDİRİN ÜZERİNDE BİR ESER ECDAD YADİGARI PEK ÇOK ESERİN İHYASINI SAĞLADIK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu eser, her türlü takdirin üzerinde bir eser. Ülkemizin özellikle İstanbul'un tarihi ve kültürel mirasına sahip çıkmayı ecdada karşı sorumluluğumuzun bir gereği olarak görüyoruz. Üstelik sadece bununla kalmıyoruz. Modern sanatların ülkemizde yaygınlaşmasını sağlayacak projeleri de hayata geçiriyoruz. Bu anlayışla Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bünyesinde ülkemizin en iyi alt yapısına sahip bir kongre ve kültür merkezi sergi merkezi, ve kütüphaneyi milletimizin hizmetine sunduk. Yine Cumhurbaşkanlığımızın Çankaya Köşkü'ndeki, Tarabya yerleşkesindeki, Dolmabahçe'deki, Yıldız Sarayı'ndaki tarihi eserleri restore ederek Vahdettin Köşkü'nü, o yanmış halinden sonra bugünkü haline getirerek, yeni baştan yaparak tarihimize sahip çıktık. Milli Saraylar Başkanlığını, Cumhurbaşkanlığı'na bağlayarak ecdad yadigarı pek çok eserin ihyasını sağladık. Bunlarla beraber, Taksim'deki Atatürk Kültür Merkezi'ni yürütülen tüm olumsuz kampanyalara rağmen yeniden ve çok daha güzel şekilde İstanbul'un kültür sanat hayatına kazandırdık" şeklinde konuştu.
'KÜTÜPHANEYLE ÜNSİYETİ GÜÇLENDİRİRSEK, GELECEĞİMİZ O DERECE EMNİYETTE OLACAKTIR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Diğer yandan Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını, 100 yeni kütüphaneyle karşılama hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Bir taraftan Kültür ve Turizm Bakanlığımız, diğer taraftan millet bahçeleri bünyesindeki kütüphane çalışmalarıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, öte yandan belediyelerimiz, ülkemizi ve gençlerimizi kitapla buluşturmak için canla başla çalışıyor. Üniversitelerimizin ve sivil toplum kuruluşlarımızın son dönemde bu konuda gösterdiği gayretlerin de yakın takipçisiyiz. Yeni bir anlayışla dönüştürdüğümüz ve inşa ettiğimiz kütüphanelerimizin gençlerimiz nezdinde gördüğü kabule gittiğim her yerde şahit oluyorum. Eskiler, şerefül mekin bir mekan derler. Bir mekanın şerefi, değeri, anlamı orada bulunanlarladır. Bu mana, bu söz, en iyi vücut yerlerin bence kütüphaneler olduğuna inanıyorum. Burası böyle bir eserdir. Gençlerimizle birlikte tüm vatandaşlarımızın kütüphaneyle ünsiyetini ne kadar güçlendirirsek, geleceğimiz o derece emniyette olacaktır. Az önce buradaki bir Anadolu Lisesi'nin mensubu gençlerle bir arada olduk. Cumhurbaşkanım 5 dakikada, okulumuzdan buraya geliyoruz dediler. Artık, burada çorbanızı içecek misiniz? İçeceksiniz. Çayınızı içecek misiniz? İçeceksiniz. Kek? Onu da yiyeceksiniz… Para yok. Çok mutlular, yarın sabahtan itibaren bu uygulama da başlıyor" ifadelerini kullandı.
'KÃœTÃœPHANELERÄ°MÄ°Z NE KADAR ZENGÄ°N OLURSA MÄ°LLETÄ°MÄ°Z O DERECE MÃœREFFEH OLUR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geriye doğru baktığımızda, kütüphanelerimiz ne kadar zengin, ne kadar yaygın, ne kadar hareketliyse, medeniyetimiz o derece üretici, devletimiz o derece güçlü, milletimiz o derece müreffeh olmuştur. Bizim medeniyetimiz kitapla, defterle, kalemle, mürekkeple, okumakla, anlamakla, sormakla, anlatmakla yoğrulmuş, ilimle, irfanla, hikmet ve tefekkürle kıvamını bulmuştur. Duvarları kitaplarla dolu bir kütüphaneyi en kıymetli hazinelerden daha üstün ecdadımız, her kütüphaneyi cennetten bir köşke benzetmiştir. Alimleri gölgelerinde soluklanılan cennet ağaçlarıyla kıyaslayan ecdad, onların eserlerini de bu ağaçların meyveleri olarak görmüştür. Nasıl bir ecdada sahibiz. İnşallah biz de onlara layık oluruz. Hayırlı işlerin her biri gibi, ilim, irfan, kültür, sanat faaliyetlerini de ibadet aşkıyla yürüten milletimiz, bu vasfı sayesinde asırlarca dünyaya ışık tutmuş, halen el üstünde tutulan eserler vermiştir. Kütüphanelerimizin sembolü olduğu bereketli medeniyet iklimimiz, yerini fikri ve manevi kuraklığa bıraktıkça bu tablonun yerini gerileme, rehavet, sefalet almıştır. Kimi dönemlerde bu kuraklık iklimi özellikle tesis edilmiş, özellikle başımıza bir karabulut gibi çöktürülmüştür" diye konuştu.
Â
'ÃœLKEMÄ°ZE DEÄžER KATAN HERKESÄ°N YANINDA OLDUK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizde yıllarca eğitim öğretimi ve entelektüel faaliyetleri hep tek yönlü bir formatlama aracı, hem de belirli kesimlere mahsus, bir ayrıcalık olarak tutmaya çalışan zihniyetin yol açtığı kısırlığı yaşadık. Çocuklarımızı ya okullara hiç almıyorlardı ya da faşizan baskılarla kendi ideolojik saplantıları doğrultusunda biçimlendirmeye çalışıyorlardı. Rahmetli Menderes'in başlattığı, rahmetli Özal'ın sürdürdüğü bu ülkenin asli unsuru olan milletin evlatlarının akademiden bürokrasiye, medyadan iş dünyasına her alanda önlerini açma çabalarını, hayırla yad ediyoruz. Biz de hükümete geldiğimiz günden beri adalet, hak, hakkaniyet ve fırsat eşitliği temelinde hiçbir ayrım gözetmeksizin ülkemizin her köşesini ve milletimizin tamamını kuşatacak şekilde bu anlayışla çalıştık. Çabaladık. Kalkınmanın bir bütün olduğuna, en başında da eğitimin, kültür ve sanatın geldiğine inanıyoruz. Bunun için önceliklerimizin ilk sırasına eğitimi aldık. Hem geçmişin yanlışlarını düzeltecek, mağduriyetlerini giderecek, hem de günümüz ihtiyaçlarına cevap verecek bir eğitim alt yapısı ve sistemi kurmak için kolları sıvadık. Okul öncesinden, üniversiteye tüm kademelerde köklü reformlar gerçekleştirdik. Mesleki eğitimi güçlendirmek dahil tüm sistemi yeniden yapılandırdık. Üniversitelerimizi 81 vilayetimize yaygınlaştırdık, çocuklarımızı ve gençlerimizi her alanda destekledik. Aynı şekilde kültür sanat alt yapımızı tahkim ettik. Düşüncesine, yüreğine, becerisine, emeğine dayalı üretim yaparak ülkemize değer katan herkesin yanında olduk. Yaptığı işe, gerçekleştirdiği üretime, verdiği hizmete, kendi değerlerinin damgasını vuran kültür sanat insanlarımızı özellikle teşvik ettik. Bunları yaparken asırlardır yolumuzu aydınlatan medeniyet güneşimizi tekrar en yükseğe taşıma peşinde koşuyorduk. Demokrasi ve kalkınma atılımlarımızın diğer tüm başlıklarında kaydettiğimiz gelişmelerin de bu mücadeleyi destekleyen bir yönü vardı" şeklinde konuştu.
'HENÜZ BU ALANDALARDA ARZU ETTİĞİMİZ SEVİYEYE ULAŞAMADIĞIMIZIN FARKINDAYIZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin asırlık alt yapı eksiklerini, demokrasi ve güvenlik ihtiyaçlarını gidermekte gerçekten büyük başarı yakaladığımızı kimse inkar edemez. Eğitimde, kültür ve sanatta geldiğimiz yeri de çok önemli görüyoruz. Henüz bu alanlarda arzu ettiğimiz seviyeye ulaşamadığımızın da farkındayız. Bizimki ancak hayalleri ve hedefleri büyük olanların yaşayabileceği bir hayıflanmadır. Yoksa, asırlara bedel eserler ve hizmetler ortaya koyduğumuzdan asla şüphemiz yok. Dünya değişirken, ülkemizin yerinde kalması demek gerileme işaretidir. Takip eden değil, öncülük yapan, diğer alanlar gibi kültürde de kendisine sunulanları tüketen değil üreten bir Türkiye için gece gündüz çalışıyoruz. Önümüzdeki dönem Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla eğitim ve kültür başta olmak üzere ülkemizi küresel düzeyde marka haline getirecek başlıkların tamamında da milletimizi hayallerine kavuşturacağız. Rami Kütüphanemizi büyük yürüyüşte yeni bir halka, yeni bir safha olarak görüyoruz" dedi.
Â
'KÄ°TAP Ä°THALÄ° YAPACAÄžIZ'
Kütüphane gezisinde gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Oradaki arkadaşlarımızın nasıl bir hassasiyetle çalıştıklarını, adeta organ nakli yapar gibi o kitapların bütün, tahrip olmuş o yaprakları tek tek nasıl bir yerden bir yere naklettiklerini görmek, onlara şükran borcu olduğumuzu söylememek mümkün değil. Bu eserlerle beraber inşallah Rami Kütüphanemiz, çok çok farklı geleceğe bir yatırımın inşallah eseri olacak. Ülkemize ve İstanbul'umuza hayırlı olmasını diliyorum. Dilediğimiz tüm kitapları buraya nakledebiliriz. Kültür Turizm Bakanlığımızın bütçesine ayrıca bir destek vererek, yurt içi, yurt dışından buraya her türlü kitapları alacağız. İthalatçılığımıza onu getireceğiz. Kitap ithali yapacağız. Dünyanın dört bir yanında. Rami Kütüphanemizin bu uluslararası özelliğini de çok daha güçlü hale getirmiş olacağız. Bu kütüphanede okuyacak, araştıracak, eser ortaya koyacak, yapılan faaliyetlerden istifade edecek herkese şimdiden şükranlarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı.
İstanbul’un en büyük kütüphanesi olan Rami Kütüphanemiz ülkemize, milletimize, İstanbul’umuza, özellikle de gençlerimize hayırlı olsun. pic.twitter.com/0zDtLuceUx
— Recep Tayyip ErdoÄŸan (@RTErdogan) January 13, 2023
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da Rami Kütüphanesi'nin açılışında açıklamalarda bulundu.
İşte Bakan Ersoy'un açıklamalarından öne çıkanlar...
Sizleri en kalbi duygularımla, saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Milletimize daima en iyisini sunmanın çabasını veriyoruz. Bugüne kadar bu çabalarımızın çok değerli sonuçlarını aldık. Bu açılış vesilesiyle aziz milletimize bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
Bugün geçmişi 250 yılı aşan bir tarihi yapıya sahip çıkarak hayata geçirdiğimiz Rami Kütüphanesi'ni açıyoruz. 28 yıllık hizmet mücadelenizde dayatılan engellere rağmen kültür, sanat dalında 3 mihenk taşını da dikmiş oldunuz. Sayın Cumhurbaşkanım, kültür sanat merkezlerimizden müzelerime kadar insanımızın verimli vakit geçirmek için tercih edeceği yaşam alanı olarak şekillendiriyoruz. Rami Kışlası'nın benzersiz dönüşümünü de mümkün kılan bu anlayıştır. Rami Kütüphanesi, İstanbul'un en büyüğü. Kapasitemizin tamamını dolduracağız. Ülkemizin en büyük Atatürk kitaplığını bulunduran Atatürk Kütüphanesi burada bulunuyor. Vatandaşlarımız farklı eserleri bu kütüphanede bulabilirler. Yarın vefatının 100. yılı olan Zübeyde Hanım'ı da rahmetle anıyorum.
Dünyanın en zengin yazma eser koleksiyonlarına sahibiz. Kitapların nasıl restore edildiğini canlı olarak izleyebilecekler. Rami Kütüphanesi muazzam bir kompleks. Bebek, çocuk ve gençlik bölümleri, kafetarya, cami, bebek bakım odasıyla her ayrıntı, her ihtiyaç düşünüldü. Kışlanın 51 bin metrekarelik iç avlusunda bir millet bahçesi projesi hayata geçirildi. Rami Kütüphanesi, İstanbul'daki gibi 7/24 açık ve hayatın içinde olacak. Bu istisna eser engellilerimize, yaşlılarımıza cevap verecek donanımdadır. Rami Kütüphanesi sürdürülebilirlik sertifikası almaya hak kazanan ülkemizdeki ilk kurum olmuştur. Bu sertifika kurumlar için tasarlanmış bir turizm sürdürülebilirlik sertifikasyon organizasyonudur.
Bugün Bakanlığımıza bağlı 1238 kütüphanemiz var. Her biri amaçlarla şekillendiriliyor. Durmayacağız, bugün İstanbul'un en büyüğü olan Rami Kütüphanesi'nin açılışıyla yeni bir döneme giriyoruz.