Güncelleme Tarihi:
Ordu’nun Aybastı İlçesi Perşembe Yaylası Şenlikleri’nin dünkü son gün etkinlikleri öncesi, şenlik alanındaki protokol tribününde yer düzeni konusunda kavga çıktı. Ordu Emniyet Müdürü Suat Çelik, protokolde kendi adı yazılmayan bir koltuğa oturunca, Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz müdahalede bulundu.
Müdür Çelik ve Başkan Yılmaz arasında tartışma yaşanırken, Büyükşehir Belediyesi zabıtaları ve Emniyet Müdürü korumaları da buna karışınca arbede çıktı. Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’un da ezilme tehlikesi geçirdiği kavgada, komandolar ve korumaların erken müdahalesi olayları yatıştırdı. Bakan Numan Kurtulmuş, Vali Seddar Yavuz ve Emniyet Müdürü Suat Çelik yoğun güvenlik önlemi altında, şenlik alanını terk etti
İçişleri Bakanlığı tarafından dünkü bu gerginlikle ilgili 2 polis başmüfettişi görevlendirildi. Bu sabah Ordu’ya gelen polis başmüfettişlerinin çalışmalarına başladığı, Başkan Enver Yılmaz ve Emniyet Müdürü Suat Çelik’in de ifadelerine başvurarak kavga olayınının detayını araştıracağı öğrenildi.
VALİ YAVUZ: UTANMALIYIZ BİRAZ
Öte yandan Ordu Valisi Seddar Yavuz, 24 Temmuz Basın Bayramı nedeniyle bir restoranda gazetecilerle sabah kahvaltısında bir araya geldi. Gazetecilerin Perşembe Yaylası’ndaki kavgayla ilgili sorularını da yanıtlayan Vali Yavuz, "Herşey herkesin gözü önünde oldu. Bu konuyla ilgili benim bir değerlendirme yapmam doğru olmaz. Bütün görüntüler de ortada. Bunun üzerine söylenebilecek söz varsa, utandım sadece. Arkadaşlar utandım, Ordu adına utandım, şahsım adına utandım. Utanmalıyız, başka bir şey sormayın" dedi.
BAKAN KURTULUŞ’UN KARŞILANMASINDA BULUNMAMASI
Bir gazetecinin Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’u geçen hafta sonu Ordu’ya geldiğinde havalimanında karşılamadığına ilişkin sorusuna da yanıt veren Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, "Bakanlık genelgesiyle karşılamaya kim gidecek kim gitmeyecek belli. Şahsi bir derdim yok. Havalimanında karşılamışlar, tezahüratta yapmışlar. Benim hoşuma gider. Belediye başkanlarımızın hepsine tavsiye ediyorum 'gidin Numan beyi ziyaret edin’ diye. Bana ’neden ziyaret etmediniz, siz karşılamadınız?’ derseniz Başbakanlığın genelgesi var. Diyor ki; karşılamaya gitmeyeceksin. Benim işim gücüm var, sabahtan akşama 200-300 araç bir kişinin peşinde biz niye gezelim?" diye konuştu.
ENVER YILMAZ KENDİSİNİ SAVUNDU
Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz dün Aybastı şenlikleri sırasında yaşanan skandalın ardından açıklama yaptı, Emniyet Müdürünü suçladı.
Enver Yılmaz açıklamasında şunları söyledi: Başkanım dedi önde 14 koltuk var, il emniyet müdürümüze yer düşmüyor. Halbuki il emniyet müdürümüz en önde oturma talebinde bulundu dedi. Ben de dedim ki bunu valilikle çözün. Resmi protokol neyse onu uygulayın dedim. İlk sıra zaten doğal olarak doluyor. Bunun üzerine arkadaşlarımız il emniyet müdürümüze, il emniyet müdürü 41’nci sırada… 14’ncü sıranın hemen arkasında hatta söyledi-imde şu oldu “bakan beyin hemen arkasına” dedim. İl emniyet müdürü ve jandarma komutanı diye konuldu.
Fakat bu beyanlarımız hiç ciddiye alınmamak suretiyle il emniyet müdürlüğü sabah 09:30’ta, kendileri Aybastı emniyet müdürlüğünden getirdikleri sandalyeyle birlikte 5 polisle birlikte bu sandalyede hazırlık yaptılar ve oturdular. Görüyorsunuz. Bu esnada biz meydanda değiliz. Biz emniyet müdürünü protokolden kaldırmadık. Bunun üzerine vali bey, vali yardımcısı arkadaşımıza, bu polisler o koltuğu kaldırmak için uğraşıyorlar. Ve şimdi dikkat edin, polis sayısı bazen 8’e çıkıyor. Alay komutanımız diyor ki “ben kendi yerimi vereyim kardeşim” deyip polisleri uyarıyorlar. Bunun üzerine jandarma oraya geliyor.
Vali beyi ve bakan beyi karşılamak için kapıdayım. Karşılıyoruz, çiçekleri veriyoruz. Meydanda da biz protokolle beş dakika alanı turluyoruz. Bakan bey, vali bey ve ben protokoldeki yerime oturuyorum. Benim oturduğumda sağımdaki iki yerde il milletvekili arkadaşlarımıza ve Şanlıurfa milletvekili Kemalettin bey. Bir gün önceden bildirilmiş ve yer tahsisi yapılmıştır. İl emniyet müdürümüz, Urfa milletvekilimizin yerine hızlıca oturunca ben kendisine ‘Burası milletvekilimizin yeri” dedim.
“SİNKAFLI “GİT, KİMSİN LAN” DEYİNCE ORADA BİR ARBEDE ÇIKTI”
Bana elinin tersiyle, sinkaflı “git, kimsin lan” deyince orada bir arbede çıktı. Tamamen şahitlidir, arbede esnasında da benimle emniyet müdürü arasında temas dışında, ne polis ne jandarma özel hareketten bana, ne de bizim taraftan fiili bir temas olmamıştır. Teşekkür ediyorum jandarmamıza, polisimize, özel harekatımıza, zabıtamıza. Başından beri kurguladığı senaryoyu başlattı. Emniyet müdürü yukarıdan aşağı indi ortalığı karıştırdı, milleti birbirine düşürdü. Kendisi çekildi kenara, tüm jandarma özel harekat milletin seçtiği belediye başkanının üstüne geldi. Arkadaşlarımız Numan Bey'in himayelerinde Fatsa’ya intikal ettiler. Fatsa Devlet Hastanesi’ne gitti il emniyet müdürümüz. Bu yayınlayacağımız belge resmi belge. Üç tane doktor kendisinin rapor verilebilecek mahiyette bir hasta olmadığını belirtmek suretiyle rapor alamıyorlar, devlet hastanesinden. Şimdi bu doktorumuzun başına bir iş gelirse, raporu vermeyen hastanelerin yöneticilerinin başına bir iş gelirse vah memleketin haline.
SORU: Öncesi belediyedeki aramalar olmamış olsaydı, orada otursaydı bile siz kalk demezdiniz?
Tabi geçmişi var. “Yerinden kaldırıldığı, oturduğu yerden kaldırıldı” arkadaşlar burası onun yeri değil, milletvekilinin yeri. İlla ben burada oturacağım diye ısrarda bulunursanız, siz tepki gösterir misiniz? Bu tutanak oynanan oyunu, yapılmak isteneni gösteriyor.
Buradan teşekkür ediyorum CHP il Başkanı’na, MHP İl Başkanı’na, benim bütün belediye başkanlarıma. Bu tutanak her şeyin özeti. Devlet hastanesindeki teşebbüs. Orada nasıl zor kullanıldığını, doktorlara ne yapıldığını biliyoruz. “10 günlük, 5 günlük rapor vereceksin” diye.
Bunu aramaya kalksanız bulamazsınız. Ben kimseyi kaldırmadım, olması gereken yeri ifade ettim. Maksadını aşan beyanda bulununca da bir arbede çıktı.