Güncelleme Tarihi:
İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar...
Yurt içinde ve yurt dışında televizyon ekranlarından, sosyal medya platformlarından toplantımızı takip eden aziz vatandaşlarımıza en kalbi selamlarımı iletiyorum. Sözlerimin başında bütün gazetecilerimizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü tebrik ediyorum.
22 gün 22 gece süren ve nihayetinde zaferle sonuçlanan Sakarya Savaşı istiklal umudunu yeşertmişti. Sakarya Savaşı devam ediyorken Batı cephesi kumandanı İsmet Paşa orduyu daha gerilerde sağlam bir hata çekerek savunma yapılmasını Genelkurmay Başkanı'na teklif etmişti. Fevzi Paşa ise bu düşünceyi reddetti, adım adım savunma yapılarak zafere ulaşılacağını ifade etti. Cumhuriyetin 100. yılına giden sürecin hazırlıkları yapılmaktadır. Biz adımlarımızı adam gibi attıkça önümüze engeller çıkmaktadır. İstesek de istemesek de çetin mücadelelere zaman zaman maruz kaldığımız hepimizin şahit olduğu gerçekler arasındadır.
"2023 SEÇİMLERİ İFTİRAYLA İFFET, İRADEYLE İHANET ARASINDA GEÇECEKTİR"
53 yılını geride bıraktığımız siyasi mücadelemizin her etabı zorluklarla geçmiştir. Elbette bu kutlu yolculuk ikna edilmişlerle değil inanmışlarla, kapıyı omuzlayıp içeri girenlerle yürümüş, bundan sonra da böyle olacaktır. Aka karışmayıp tavaya bulaşmayanlarla, balkondan seyredip suya sabuna dokunmayanlarla ne berabere olunacak ne de ülkülerimizin peşinden gidilecektir. Bizim siyasetteki gayemiz Türk milletinin varlığının muhafazası, yeri gelirse de müdafaasıdır. Bu yıl içinde yapılacak seçimler için vakit daraldıkça hain proje elemanları, oyun uşakları, siyaseti zillete düşmüşlerin iç yüzü birer birer deşifre olmaktadır. 2023 bir turnusol kağıdı gibi her rezaleti açığa ve ortaya çıkaracaktır, hatta bu süreç başlamıştır. 2023 seçimleri iftirayla iffet, iradeyle ihanet arasında geçecektir.
Türkiye'nin önünü kesmek, yükselişini durdurmak, ayağına zincir vurmak, onca hizmeti baltalamak amacıyla faal halde olanlar kuyrukta sıraya girmişlerdir. Seçime kadar her türlü provokasyonun sahnelenmesi muhtemeldir, beklenmelidir. Yıkım kuryeleri ihanet, Saros'un uşakları, FETÖ'nün itleri, cumhuriyetin 100. yıldönümünü sekteye uğratmak amacıyla zillet ittifakın yanında hizalanmışlardır. İğrenç oyunu görüyoruz, 5. kol faaliyetinin açıkça farkındayız. Hamd olsun alayına birden Türk'ün gücünü göstereceğiz. Türk milletiyle uğraşmanın, saldırı pozisyonuna geçmenin bedelini çok ağır ödeteceğiz. Zillet ittifakının siyasetsizliği ortadadır. Türkiye'ye bağlılıkları ise komalıktır.
6'LI MASAYA TEPKİ: ZİLLET İTTİFAKI BİR ALTERNATİF DEĞİLDİR
Yaklaşık 9 buçuk saat toplantı yapıp da adayını tespit edemeyen, bir aday üzerinde uzlaşmak için yeni bir süreç başlatma kararı alan zillet partileri iflas bayrağını çekmişlerdir. Bugüne kadar ne görüştünüz, ne ile avundunuz, neleri konuştunuz, neyin hesabını yaptınız? Toplanıp toplanıp dağılıyorlar. 6'lı masanın adayı cumhurbaşkanı olursa Türkiye'yi birlikte yöneteceklermiş. Bu nasıl boş bir kafadır. Doğru kararlar üretmeye yatkın bir demokrasi, siyasal istikrarın vazgeçilmez öğesidir. Serok Ahmet'in cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun genel başkanlar imza yetkisine sahip olacaklar itirafı 6'lı masanın perişanlığını resmetmiştir. Zillet ittifakının tüm önermeleri çürümeye terk edilmiştir. Biz farklı hiçbir şeyi zaten düşünmedik. Bu kokuşmuş siyasetle ilgili öngörülerimizde yine yanılmadık. Hiçbir zillet partisinin Türkiye'ye hizmet gibi bir derdi, özlemi, gayesi, niyeti yoktur. Olmasını beklemek ise tamamiyle beyhudedir. Zillet ittifakı bir alternatif değildir, yerli ve milli hiç değildir. Milletimiz bunların asıl yüzlerinin farkındadır.
MHP ne zaman itibar suikastlarına uğrasa anbean gözden kaçırılmak istenen bir tertip, bir tezgah derhal devreye alınmaktadır. MHP, Türk milletinin son kalesi, düşman karşısında atılacak son kurşunudur. MHP'yi meşgul ettiklerini zannedip haklı mücadelesinde kuşkular uyandırmak isteyenler Türk milletinin kuyusunu kazmak isteyen işbirlikçi güruhtur. Olan biten ne varsa izliyor, takip ediyoruz. Demokrasi ve Atılım Partisi'nin başındaki zat anayasanın 66. maddesini tartışmaya açmak istemiştir. Anayasanın meskur maddesi, Türk vatandaşlığı üst başlığıyla şöyledir; Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türk'tür. Hiçbir Türk vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz. Devası derdine kafi gelmeyen bu tulumba partisinin kurumsal iletişim başkanı da doğru cevabını vermiştir. Bu kurşun gibi sözlere CHP'den tek bir cevap gelmemiştir. Zilletin diğer paydaşları da suspus vaziyettedir. Devanın başkanının Türklüğün nesi ve neresi rahatsız etmektedir. Türklüğü anayasadan çıkarmayı cesedimizi çiğnemeden nasıl başaracaktır? Buna nasıl kalkışılacaktır. Zillet ittifakının her bir ortağı aynı görüşte midir?
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na danışmanlık yapan bölücü bir şahsın parti genel merkezinde verdiği bir röportaj sırasında orada bulunan Türk bayrağını kaldırtması yalnızca skandal değil suçtur, cinayettir, kepazeliktir. Bunlar bayraksızdır, bunlar milliyetsizdir. Allah muhafaza ellerine fırsat geçerse Türkiye'yi emperyalizmin kursağına teslim etmeleri kaçınılmazdır. Bu azgın tehdide seyirci kalamayız. Türklüğü anayasadan ayıklayacak bir şerefsiz henüz anasından doğmamıştır. Böylesi bir hiyanet ve hezimete her kim teşne ise karşısında MHP'yi bulacaktır. Şeytan oradaysa iman buradadır, hodri meydan. Biz adamı yüzünden, satılmışı da gözünden tanırız. Milletimin hiçbir ferdi yılgınlığa kapılmasın; hesap sorulur mahşere bırakılmaz.
SİNAN ATEŞ CİNAYETİ AÇIKLAMASI
MHP'yi olmadık suçlamalarla durdurmaya, Cumhur İttifakı'nda çatlak oluşturmaya çalışıyorlar. Yunanistan'ın Ege'deki tacizlerine sesleri çıkmaz. Türkiye lehine tek bir laf etmezler, edemezler. Zalimlerin yanındadırlar. Türkiye, zillet ittifakına bırakılmayacaktır. Düşmanca senaryolara taviz vermeyeceğiz. Menfur bir cinayetin içine dava arkadaşlarımızı çekmek isteyenlere eyvallah etmeyeceğiz, tamam demeyeceğiz. Sabrın boyun eğmek değil mücadele etmek olduğunu cümle aleme göstereceğiz. Tek başıma da kalsa davayı çiğnetmeyeceğiz. Tek bir ülküdaşımı ezdirmeyeceğim, sonu ölüm de olsa surda gedik açtırmayacağım. Karın ağrısı çekenlere, bir cinayet üzerinden siyasi kurgu yapanlara adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Erdoğan'dır. Deneyin de görün anyayı konyayı... MHP aklınızı alacak, şer odaklarını şaşkına çevirecektir. Davamız dualıdır, Türk-İslam ülküsünün sancağıdır. MHP'yi suç örgütleriyle ilişkilendirip Türkiye üzerinde hain projelerini uygulamaya heveslenenlerin karşısındayız, karşısında duracağız. Bizi terörize ederek köşeye sıkıştırma amacı güden hangi mendabur varsa bugüne kadar konuştu, şimdi sıra bizdedir. Madem herkes sırasını savdı, herkes eteğindeki taşları döktü, o halde şimdi söz sırası bize gelmiş demektir. Buradan aynı zamanda aziz milletimizle ne var ne yok paylaşacağım. Uğradığımız ağır haksızlıkları birer birer anlatacağım.
"KURT KIŞI GEÇİRİR AMA YEDİĞİ AYAZI UNUTMAZ"
Adli ve idari soruşturma sürecinin yapılabilmesi maksadıyla her gelişmeyi yakından takibe başladık. Zira ortada işlenmiş bir cinayet vardı. Ancak kanlı saldırı gerçekleştikten hemen sonra MHP'ye organize ve örgütlü bir saldırı hız kazandı, sürekli olarak da kamçılanıp körüklendi. Tüm FETÖ'cüler algı operasyonu kanalıyla yeni bir kalkışma başlattılar. Cinayetin gölgesi MHP'ye düşürülmek istendi. Bir iç hesaplaşmanın olduğu devamlı olarak iddia edilip gündemde tutuldu. Düşman oklarını takip ettik, nihayetinde tehlikeyi sezdik, hücumu gördük. MHP ve ülkü ocaklarıyla en küçük bağlantısı olması şöyle dursun, içimizden devşirilmiş siyaset artıkları, FETÖ'cüsünden PKK'sına kadar tüm nefret odakları bizi cinayetle aynı karede göstermek için vahim bir günaha ortak oldular. Kimse unutmasın, kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz.
"KONUYU SAPTIRARAK SİYASİ BİR HESAPLAŞMAYA ÇEVİRDİLER"
Adına zafer denilen casusların şebekesine dönmüş, marjinal bir partinin ümitsiz vakası hepimiz katilin kim olduğunu biliyoruz lafıyla savcıların iş alanına giren açıklamada bulundu. Gereğinin yapılmasını istemek çağrımdır. Cinayeti şova dönüştüren, Cumhur İttifakı'nı sarsmak için binlerce FETÖ hesabı açıldı. Pensilvanya menşeili sosyal medya saldırıları yoğun olarak yaşandı. Azılı MHP düşmanları bu konuyu saptırarak siyasi bir hesaplaşmaya çevirdiler. TBMM'de yuvalanan terör seviciler meseleyi iyice karıştırmayı denediler. Bir yumrukla adeta ağaç devirmenin çabasına giren insanlık fukaraları ortalığa döküldü. İtibar ve itham dolu düzmece ihtamlar zillet partilerinin, küreselcilerin, tescilli millet muhalefetlerinin eline tutuşturulup meseleyi sahiplenmeleri için siyasi istismar ortamı açıldı. Biz onursuzları tanıyoruz, enselerinde olduğumuzu ifade ediyoruz. Ne tuhaf ki ülkücüyü öteki gören Kılıçdaroğlu da sosyal medya mesajıyla suskunluğumuzun nedenini sorma gereği duydu. Suskunluğumuz asaletimizdendir, lakin bir lafa bakarız laf mı diye bir de söyleyene bakarız adam mı diye. Edebimiz el vermez edepsizlik edene. Sayın Kılıçdaroğlu suskun değilim, sadece edepsiz imalarınızı seyredip gerekli notlarımı aldım, alıyorum. Bu siyaset defosu gençlerimizin mafyacılık oynadığını ileri sürdü. Neyi kastettiği ortaya çıkmış oldu. Bak Kılıçdaroğlu senin yanında konuşlanan teröristlerle ülkücü Türk gençliğini sakın ola karıştırma. Sen her şeyinle zaten teslim olmuşsun, sen bir kimliksizsin, azılı katillerin dümen suyuna çoktan girmişsin.
"MHP'Yİ CİNAYET ÖRGÜTLERİYLE AYNI KAZANA ATMAYA NİYETLENMİŞ KİM VARSA ŞEREFSİZ KERE ŞEREFSİZDİR"
Bizim zamanı geldiğinde teslim edeceğiz Allah'a sadece can borcumuzdur. Kılıçdaroğlu yüreğin varsa buraya gel, tek bir evladımı al da senin ciğerinin kaç okka ettiğini göreyim. PKK'nın boyundurluğuna girmiş bir partinin bize parmak sallayıp sütten çıkmış ak kaşık pozu vermesi milletimizin aklıyla alay etmektir. Böylesi tezgahlara karnımız toktur, CHP'yi bilen bilir,, MHP'yi de bilen bilir. Geçtiğimiz yıl siyasi cinayet iddiasında bulunan Kılıçdaroğlu neleri bildiğini, kendisine hangi görevin verildiğini açıklamak durumundadır. MHP'yi uyuşturucu çeteleriyle, torbacılarla, cinayet örgütleriyle aynı kazana atmaya niyetlenmiş kim varsa şerefsiz kere şerefsizdir. Bizim üzerimize kan sıçratmak, sokağı çıkmamızı tahrik etmek, Türkiye'yi bir kavga iklimine çekmek için el ovuşturan kim varsa şerefsiz kere şerefsizdir. Ganimet avcılığına savunanlar şerefsiz kere şerefsizdir. FETÖ ile işbirliği yapıp milletiyetçi hareketin üstüne saldırmak isteyen kim varsa şerefsiz kere şerefsizdir. Oyuna gelmeyeceğiz, tuzağa düşmeyeceğiz. Lider ülke Türkiye'nin umudu ve ufku olan Cumhur İttifakı'yız. Düşmana ganimet olanları iki cihanda da affetmeyeceğiz.
"MEZAR BAŞINDA VİDEO ÇEKİP YAYINLAYANLAR FIRSATÇI VAMPİRLERDİR"
MHP dört bir koldan süregelen saldırıyı muhakkak defedecektir. Vatansızların taşlamasıyla kervanın yolundan döndüğü nerede görülmüştür. Şimdi bakıyoruz bütün kirli çamaşırları, FETÖ operasyonunu, gavur uzantılarını birer birer teşhis ediyoruz. Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi huyu vardır. O zaman geldiğinde saldırganların 'kullanılmışız, kandırılmışız, pişmanız' demelerine kimse aldırış etmeyecektir. Bunların yaptıklarını ne yarına ne de yanlarına bırakmayacağız. Yargı sonucunu sabırla bekleyip, suikastın iç örgüsünü görmeyi beklemek en doğrusudur. Genel başkan olarak sorumluluk taşıdığım süre içinde kendimde sır olarak sakladığım görevden alma nedenlerini yeri geldiğinde paylaşırım. Hayatları boyunca bir ülküdaşımızın elinden tutmamış, hayrı dokunmamış, acımızın ve sevincimiz içinde yer almamış ne kadar haşarat varsa cinayeti malzeme olarak kullanmaktadır. Mezar başında video çekip yayınlayanlar, gözyaşı dökenken kayda aldıranlar fırsatçı vampirlerdir, ülkücülükle alakaları yoktur.
Suç örgütü mensuplarının iki elimizle yakalarından tutacağımız günler de uzakta değildir. Hakkımızı ve hukukumuzu ziyan ettirmeyeceğiz. MHP'yi mafyayla ilişkilendirmek bir cinnettir. Ülkücüden mafya olmaz. Ülkücüden olsa olsa vatan ve millet için delikanlı olur. Davamız mazlumların iç çekişidir. Davamız Hak yoludur, Allah yoludur. Bu dava güneşi mazlum milletin, bu yolda dert, hüzün bizimdir. Edep kibri kırıp tevazuya sarılmaktır. Milliyetçi hareket edeplidir. İmansızlara itibarımız yoktur, Türk düşmanlarının kara kampanyalarına inanacak tek bir dava arkadaşım yoktur, olmayacaktır.
Özü itibariyle biz gibi davranmayıp, acılarımızı, anılarımızı çıkarlarına alet edenlere karşı her zaman uyanık olduk. Başını ülkücü çekmediği hiçbir olayda yerimiz yoktur. Bir olacağız, hazırlıklı duracağız, mertçe mücadele edeceğiz, 2023 yılında cumhurun zaferine hep birlikte kavuşacağız. Asiller irade, acizler şikayet, basitler ise yalan söyleyip iftira eder. Unutmayınız zafer inananların olacaktır. Alayınızı saygılarımızla selamlıyorum.