Güncelleme Tarihi:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Elazığ’da “2023’e Doğru: Aday Belli, Karar Net” mitingini gerçekleştirdi. İstasyon Meydanı'nda yapılan mitinge çok sayıda partili katıldı.
İşte Bahçeli'nin konuşmasından önemli satırbaşları:
Küresel ablukaya diz çökmeyeceğiz, karanlık senaryoları yırtıp atacağız. Yolu doğru olanın yükü ağır olsa da biz bu yükü imanla kaldırdık ve kaldırıyoruz. Doğru duvarın yıkılmayacağını çok iyi biliyoruz. Ümitsizliğe çanak tutanların doğruya muhalif tarafta bulunacağına candan inanıyoruz. Attığımız her adım umut doludur. Kardeşlik hukuku, kalleşlik fermanını yırtıp atacaktır. Bizim kardeşliğimiz gölgeli bir iş değildir. Bin yıldır bu topraklardayız, el eleyiz, omuz omuzayız.
BU MÜCADELEDE YANIMIZDA MISINIZ?
Türkiye'yi durdurmaya çalışan işbirlikçilere karşı mücadele halindeyiz. Bu mücadelede yanımızda mısınız? Zillete karşı aynı tarafta mıyız? 2023 yılı Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yıldönümüdür. 2023 yılı, lider ülke Türkiye'nin önsözüdür. 2023 yılı seçimlerin yapılacağı demokrasi ve sandık yılıdır.
KÖTÜ NİYETLİ HİÇ KİMSE BOŞ HAYALE KAPILMASIN
Kötü niyetli hiç kimse boş hayale kapılmasın, Cumhur İttifakı alayına birden göğüs germeye ve kirli oyunlarını bozmaya muktedirdir. Kader anı yaklaşmaktadır. Demokratik hesap günü ufukta görülmektedir. Bizim adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Hedefimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın açık ara farkla tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesi, TBMM’de milletvekili sayısı ve siyasal destek itibariyle çok güçlü bir Milliyetçi Hareket Partisi grubunun ve Cumhur İttifakı’nın ortaya çıkmasıdır. Türk milletine yeni bir anayasa kazandırmak için Cumhur İttifakı olarak Meclis’te nitelikli çoğunluğa ulaşmamız lazımdır. Amacımız budur, arzumuz budur, arayışımız buna yöneliktir.
Allah’ın izniyle Elazığ zillete düşmeyecektir. Türk milleti zillete prim vermeyecektir. Türkiye’nin yükselişini engellemek isteyen iç ve dış işgal cephesi cüretkarlığının ağır sonuçlarıyla yüzleşecektir. Bugünkü muazzez mevcudiyetimizin hamurunu kahraman ecdadımız yoğurdu. Bize, hür ve müstakil bir vatan emanetini kanlarıyla, canlarıyla onlar bıraktı. Bu nedenle görev ve sorumluluğumuz çok fazladır. Yolumuz çetin olsa da mücadelemiz kutludur. Türkiye’yi yabancı ülkelerde şikayet edip adeta düşman sevindiren yüzsüzlerle ortak bir geleceğimiz yoktur. Türkiye’nin kuyusunu kazanlara tahammülümüz çoktan bitmiştir
CHP GENEL BAŞKANI SELİN İÇİNDE SÜRÜKLENEN BİR KÜTÜĞE DÖNÜŞMÜŞTÜR
CHP Genel Başkanı selin içinde sürüklenen bir kütüğe dönüşmüştür. Eylemleriyle beslediği, fıtratıyla bilediği siyasi nefretini Türkiye’ye karşı silah gibi kullanmaya başlamıştır. PKK’ya kol kanat gerip arka çıkan Kılıçdaroğlu’dur. FETÖ’yü aklama sözü veren Kılıçdaroğlu’dur. Terörle mücadeleye karşı çıkan Kılıçdaroğlu’dur. Yalan üstüne yalan söyleyen Kılıçdaroğlu’dur. Bu Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP uçurumun kenarındadır. Aynı zamanda Türkiye’nin huzur ve güvenliğini de tehdit etmektedir
Şaibeli Londra ziyaretine gitmeden önce Türkiye'yi uyuşturucu ticareti yapmakla suçladı. Askerimize ve polisimize en hayasız iftiraları reva gördü. Cari açığın uyuşturucu paralarıyla kapatıldığını vicdanı sızlamadan telaffuz etti. Ülkemizin gri listede olduğunu utanmadan iddia etti. Asıl bu listede bulunan Birleşik Krallık’tan haberi olmadığını da cahilce söyledi. Kılıçdaroğlu ve CHP yönetiminin Türkiye alerjisi tamir ve tedavi edilemeyecek boyutlardadır. Bu muhalefet anlayışı olduktan sonra düşmana gerek bile yoktur. Dünyanın hangi medeni ve gelişmiş ülkesinde kendi devletini suçlayan, kendi milletine sırtını dönen bir muhalefet vardır. Dünyanın neresinde Kılıçdaroğlu gibi bir muhalefet partisi başkanı bulunmaktadır? Türkiye karşıtları Kılıçdaroğlu’nu kafese sokmuş, ele geçirmiş, boyunduruk altına almıştır. Atatürk’ün kurduğu parti rehin ve işgal edilmiştir.
CHP, kuruluş çizgisinden uzaklaşmıştır. Kılıçdaroğlu CHP’yi tanınmaz hale getirmiştir. Terörist Demirtaş’a özgürlük isteyen CHP yönetimidir. Sorosçu Osman Kavala’ya avukatlık yapan CHP yönetimidir. HDP’ye bakanlık vaadinde bulunan CHP yönetimidir. Türkiye düşmanlarıyla düşüp kalkan CHP yönetimidir. Milli haklarımıza, egemenlik hukukumuza dört bir koldan saldıran da bugünkü CHP yönetimidir. Karar da milletin, söz de milletin, hüküm de milletindir. Milletin önünde ve üstünde hiçbir bir güç yoktur. Kılıçdaroğlu ve zilletin diğer ortaklarının dış güçlerden icazet beklentileri rezalettir, düpedüz teslimiyetçiliktir. Biz binlerce kilometre uzaklıktaki bir benzinlikte Türkiye’nin siyasi ve yönetim geleceği hakkında alçak kurguların yapıldığı hamburgerli masalara oturmadık, Allah muhafaza, oturmayı aklımızdan dahi geçirmedik.
ONLAR ABD'YE GİDER, BİZ ELAZIĞ'IN HUZURUNDAYIZ
Onlar ABD'ye gider, biz Elazığ'ın huzurundayız. Onlar Birleşik Krallık'ta sokağa düşer biz Adıyaman'ın kalbindeyiz. Biz MHP'yiz, biz Cumhur İttifakı'yız, hep birlikte Türkiye'yiz.
MALUM BELEDİYE BAŞKANLARININ İSİMLERİ TEKRAR ISITILIP KAMUOYUNA SERVİS EDİLMEKTEDİR
Her birlikte Türkiye’yiz, Türk milletiyiz. Bizim altına ve ayaklarına yılanların, çıyanların tutunduğu bir masamız yoktur, buna mukabil hamd olsun milletimiz vardır. Umudumuz millettir, huzur kaynağımız milli birlik ve dayanışma ruhudur. Biz masalara yüz sürmeyiz, masalarda keyif çatmayız, Elazığ ne diyorsa ona kulak veririz, Malatya ne istiyorsa onu yaparız, Adıyaman, Diyarbakır, Tunceli neyi hedefliyorsa onu söyler, ona hizmet eder, onunla bir ve beraber oluruz. Sevdamız millettir, gücümüz devlettir. Bizim duruşumuz, zedelenmek, aşağılanmak, hor görülmek istenen milli onurun duruşudur. Birbirine benzemeyen partilerin ittifakıyla vücut bulan zillet bedeni, taşınması çok külfetli siyasi bir ağırlık haline gelmiştir. Bunların ciddiye alınacak, itibar edilecek hiçbir projesi, hiçbir vizyon hazırlığı yoktur. Temelleri çürük, kolonları yıkık, çatısı uçuk Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem lakırdısı dışında söyledikleri bir başka şey yoktur. Kaldı ki Türkiye’ye inançları yoktur. Türk milletine mensubiyet ve muhabbetleri buharlaşmıştır
Henüz kimi Cumhurbaşkanı adayı gösterecekleri de derin bir anlaşmazlık ve tartışma konusudur. Altılı masa istikrarsızdır, iradesizdir, ilkesizdir. Dış güçlerle yan yana gelerek Türkiye’nin aleyhine sinsi bir tertibin içinde oldukları ayan beyan ortadadır. 2023 seçimlerine yaklaşık 7 ay kalmasına rağmen bir Cumhurbaşkanı adayı bile çıkaramadılar. Kimi aday gösterecekleri belli değildir. Zillet partilerinin her birisi ayrı tavda, ayrı havadadır. Gündemleri başka başkadır. Hiçbir siyasi başarısı olmayan, hiçbir tecrübesi bulunmayan, devlet nedir bilmeyen, diplomasiye kafaları basmayan malum belediye başkanlarının isimleri tekrar ısıtılıp kamuoyuna servis edilmektedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın acemilerle, acem oyunlarına gömülmüş basit ve basiretsiz isimlerle aynı terazide tartıya çıkartılması cumhura, cumhurun başkanlık onuruna hem saygısızlık hem de nankörlüktür.
HİÇ KİMSE HDP İLE İLGİLİ BİZE PARMAK SALLAYAMAZ
Zillet partileri çatışma ve çelişki halindedir. Bölücü terörün siyaset ayağı HDP ise alayını markaja almıştır. Bir AK Parti heyetinin anayasa değişikliği konusuyla ilgili Meclis’te grubu bulunan partileri ziyaret etmesi ve bunu da bizim doğal karşılamamız anlaşıldığı kadarıyla münafıkları rahatsız etmiştir. Bizim gözümüzde PKK neyse HDP odur, bu kesindir. HDP neyse CHP aynısıdır. Bu da belgelidir. PKK’nın siyasi bünyesi olan HDP ihanetin ve bölücülüğün merkez üssü, toplar damarıdır. Daha fazla gecikmeye meydan bırakmadan Anayasa Mahkemesi tarafından HDP’nin kapatılması da mutlak ve hukuki bir mecburiyettir. Hiç kimse HDP ile ilgili bize parmak sallayamaz. Sallayan olursa o parmakları kırmasını çok iyi bileceğimizi hiç kimse unutmamalıdır.
HDP’yle ortaklık kuran, belediye başkanlığı kazanan, bu belediyeleri kazanç kapısına çeviren işbirlikçiler bize asla laf edemez, üst perdeden konuşamaz. Aynı kaptan yiyenler, aynı hedefe kilitlenenler, aynı masada beşlik simit gibi dizilenler evvelemirde karanlık ilişkilerinin hesabını vermek zorundadır. HDP-PKK, Mehmetlerimizin katilidir. HDP-PKK, polislerimizin kanlısıdır. HDP-PKK, Türkiye’nin husumet cephesindeki melanettir. Kürt ve Zaza kökenli kardeşlerimin HDP’yle bağı asla yoktur. Kürt ve Zaza kökenli kardeşlerim bizim can beraberimiz, ciğer paremizdir. PKK’yla tek bir Kürt ve Zaza kökenli kardeşimin ne işi olacak ne de ilişkisinden söz edilebilecektir. HDP’yle aleni siyasi ortaklık kuran, sıkışınca, zora girince, işle arpa sarınca birden bire şeklen çark eden siyasi zihniyetler kötünün de kötüsüdür. Kimlerin kimlerle beraber olduğunu merak edenlere diyorum ki; aynaya bakın, masaya bakın, geçmişe bakın, PKK’yla kurduğunuz derin bağlara kafa yorun.
SAYIN KILIÇDAROĞLU POLEMİĞİ BIRAK DA MERTSEN ÇIK SÖYLE, ADAY MISIN, DEĞİL MİSİN?
Türk milletinin hükmü şahsiyetini çiğnetmeyiz. Son yurdumuzu harap ve bitap etmek isteyenlerin iki yakasından tutup sorulacak hesabı mahşere bırakmadan bu dünyada burunlarından fitil fitil getirerek sormasını biliriz. Yaparız, başarırız, alayının hakkından Allah’ın izniyle geliriz. Hala ve henüz Cumhurbaşkanı adayı bile bulamamış bir ittifakın umut olması, heyecan uyandırması, gelecekle ilgili inandırıcı olması akla ziyan bir beklentidir. Bu durum beyhude bir oyalanmadır.
Kılıçdaroğlu, en son grup toplantısında 'ayağa kalk CHP, ayağa kalk Türkiye' demiş. Üstelik nefsine hakim olanların iktidarı geliyor diye konuşmuş. CHP ayakta değil, ayaklar altındadır, sorumlusu da Kılıçdaroğlu’dur. Türkiye ise zaten ayaktadır, seferdedir, zafere kilitlenmiştir. Mühürlü kalpler bunu göremez. Kalbi yabancı başkentler için atan gayri milli zihniyetler bu gerçeği anlayamaz, anlasa da anlatamaz, açıklayamaz. Bunlar nefsine falan hakim değil, yabancılara hadim olan kötürüm siyaset anlayışlarıdır.
Sayın Kılıçdaroğlu polemiği bırak da mertsen çık söyle, aday mısın, değil misin? Neden susuyorsun? Niçin duruyorsun, neyi bekliyorsun? Hangi mantıkla keçeyi suya atıp çıkan yerlerini taşa tutuyorsun? Sayın Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olacak yürek sende var mı, onu söyle. Gözün kesiyor mu ondan bahset. Er meydanına çıkabilecek cesaretin var mı onu ifade et.
Cumhurbaşkanı adayını belirlemekten aciz bir zihniyete ve siyaset köhneliğine aziz milletimiz hiç onay verir mi? Böylesi bir dağınıklığa, böylesi bir çarpıklığa, Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini protokole bağlamayı düşünen siyaset ve hukuk cahillerine Türkiye’nin yarınları emanet edilebilir mi? Geleceğin mimarı Cumhur İttifakı’dır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle her mesele kökünden çözülecektir. Bu yeni yönetim sisteminin birinci beş yılı başarıyla geçmiş, onca zorluğa rağmen Türkiye her alanda ve her sahada yıldız gibi parlamıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ikinci beş yılına çok güçlü bir şekilde girmeli, hayaller, hedefler ve özlemler yarım kalmamalıdır. Maceraya atılmak, müphem ve muammaya davetiye çıkarmak çok tehlikelidir.
EYT'Lİ KARDEŞLERİMİZE DEVA OLACAĞIZ
İşsizliği yeneceğiz, yoksulluğun tıpkı terör gibi kökünü kurutacağız. Her insanımızın elinden tutacağız, emeklilikte yaşa takılan, sözleşme çilesi yaşayan kardeşlerimize deva olacağız. Bunların hepsini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin imkanlarıyla yapacağız. Cumhuriyet’in yeni yüzyılı Türk ve Türkiye Yüzyılı olacaktır.
KKTC'NİN TANINMASI YOLUNDA TARİHİ BİR ADIM ATILDI
İşte gördünüz, Özbekistan’ın Semerkant kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Liderler Zirvesi'nde beklendiği üzere KKTC gözlemci üye devlet olarak tasdik ve tescil edildi. Böylelikle KKTC’nin tanınması yolunda tarihi bir adım atıldı. Kutlu olsun, Türk Birliği var olsun, kardeşliğimiz daim olsun. Türk Dünyası Medeniyet Başkenti ilan edilen Semerkant’a, bütün gönül ve kültür coğrafyalarımıza Elazığ’dan selam olsun. Mutlu millet, güçlü devlet, huzurlu gelecek Cumhur İttifakı’yla inşa edilecektir.
ENFLASYON ÇIKTIĞI GİBİ İNECEKTİR
Bilinmelidir ki bu devlet icazetle kurulmamıştır. Biz büyük bir davanın mensuplarıyız. Bu topraklara vatanım diyen, bu bayrak benim diyen herkese gönlümüz açıktır. Günlük hayatın zorluklarının farkındayız. Enflasyon çıktığı gibi inecektir. Bugün az yiyen yarın çok yiyecektir. Bizim başka coğrafyada gelecek arayışımız yoktur. Milli birliğimiz yara alırsa bunun geriye dönüşü mümkün değildir. Türk milleti yapay yayılımlara fırsat vermeyerek tarihi beraberliğini sonsuza kadar sürdürecektir.
HATIRA ORMANINA FİDAN DİKTİ
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Elazığ mitingi sonrası adının verildiği hatıra ormanına fidan dikti. Diktiği fidana ilk can suyunu veren Bahçeli daha sonra hatıra ormanındaki kütüğe ismini çaktı. (İHA)