Güncelleme Tarihi:
MHP lideri Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. 24 Kasım Öğretmen Günü'nü kutlayan Bahçeli, "Şehitlerimiz haklarını helal etsinler, geride bıraktıkları anneleri, babaları müsterih olsunlar. Bu cennet vatanın tarihi ve manevi hakları namusumuza emanettir. 23 yaşındaydı öğretmen Necmettin Yılmaz. Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde öğretmenlik yapıyordu. Memleketine giderken PKK'lı teröristler tarafından aracı kurşunlandı ve yakıldı. Şenay Aybüke Yalçın 22 yaşındaydı. Henüz yedi aylık öğretmendi. Batman Kozluk'ta 9 Haziran 2017'de karne dağıtımından sonra memleketine dönerken PKK'lı teröristler tarafından şehit edildi. Yıllar içinde pek çok öğretmenimizi teröre kurban verdik. Hepsinin de tertemiz hayalleri vardı. Biliyor ve inanıyoruz ki öğretmenlik kutsal bir mesleğin adıdır. Öğretmen demek irfan kapısının anahtarı demektir. Konuşmanın hakkını vermek için sözcükleri anlamalıyız, çare öğretmenlerdir" dedi.
'ESEFLE, HAYRETLE VE İBRETLE TAKİP EDİYORUZ'
Bahçeli, Cumhur İttifakı'yla ilgili dedikoduları esefle, hayretle ve ibretle takip ettiklerini belirterek, "Mandacılar vites yükseltmişler, vesayetçiler gaza basmışlar, iş birlikçiler birdenbire davulun kasnağına vurmaya başlamışlardır. Cumhur İttifakı’nın kolonlarının çatırdadığını söyleyenlerden tutun da 'Bu dönüşte MHP’ye yer yok' diyen tescilli korkaklara varıncaya kadar pek çok şey yazılmış, söylenmiş ve yorum olarak paylaşılmıştır. Bazıları da çıkıp 'bütün gelişmeler bir rota değişikliğine işaret ediyor' diyecek kadar akıl ve basiret noksanlığını ispat etmiştir. Türkiye düşmanlarının sığınağı olan bir gazetede köşe yazarlığı yapan korkak ve kiralık bir kalem sahibi, 'Recep Tayyip Erdoğan Bahçeli'yi harcar, Bahçeli de Recep Tayyip Erdoğan'ı; zamanı var' diyebilecek kadar fitnenin zehriyle zehirlenmiş, kör kütük halde kendinden geçmiştir. Çünkü bunların canı böyle istiyor. Çünkü bunların kirli amacı bunu işaret ediyor. Kurdukları hayallerden bile malzeme çalan zavallıların sözüne itibar edecek hiçbir vatan evladı olamayacaktır. Kaldı ki maruz kaldıkları hayal kırıklıklarını hiçbir alçı da tutamayacaktır" diye konuştu.
'CUMHUR İTTİFAKI SİYASETİ PAZARLIK ÜZERİNE İNŞA ETMEMİŞTİR'
Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın bozulacağına yönelik yorumlara ilişkin, "Şunu özellikle ifade etmek isterim ki; MHP ile AK Parti Türk tarihinin iki ucunu bir sevdayla kavrayıp geleceğin parlak ve onurlu kucağına doğru taşıyan iki kahraman millet eseridir. Biz harcarsak sadece hainleri, sadece Ali Kemal varislerini harcarız. Cumhur İttifakı siyaseti pazarlık üzerine inşa etmemiştir. Cumhur İttifakı al-ver süreciyle kurulmamıştır. Cumhur İttifakı’nın ortak paydası mevki-makam hırsı değil, Türk milletinin tarihi ve dokunulmaz haklarıdır. Cumhur İttifakı, cumhurun şeref nişanesi, Cumhuriyetimizin kuruluş ruhunun nigahbanıdır. Bu yük fedakâr yürekler tarafından omuzlanılmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızla hukukumuz Türkiye düşmanlarının kafalarının almayacağı kadar tutarlı, dengeli, hesapsız, plansız, ilkeli, karşılıklı hürmet ve muhabbete dayalıdır. Kara kediler başka yerde dolaşsın, müfsit çakallar başka mahfillerde at koştursun. Cumhur İttifakı Türkiye’nin yegâne umudu, yedi düvele karşı güvencesidir" ifadesini kullandı.
'ANAYASA TASLAĞINI NASIL HAZIRLADINIZ?'
İYİ Parti’den ihraç edilen İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın, '4 siyasi parti ortak anayasa hazırladı' iddiaları üzerinden Millet İttifakı'nı eleştiren Bahçeli, şunları kaydetti:
"İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi özlemi çekenlere soruyorum, onu bunu bırakın da mahremiyet içinde Türksüz anayasa taslağını nasıl hazırladınız, buna cevap verin? Atatürk’ü anayasadan çıkarırken hiç mi yüreğiniz sızlamadı? Vatandaşlık tanımını güncelleyip, Türklüğü yok sayarken hiç mi utanmadınız? Türkiye’yi bölünmeye götürecek bir anayasal zemini oluştururken hiç mi pişmanlık duymadınız? Ülkücüleri düşman gören İP’nin başkanı, bu zillete nasıl ortak oldun? Atatürk’ün partisi CHP’nin yöneticileri bu rezalete nasıl olur verdiniz? Türkçe'nin onuruyla oynamaktan hiç mi rahatsız olmadınız? Ana dilde eğitim ihanetine hangi hakla yeşil ışık yaktınız? PKK'yla anayasa taslak metnini hazırlarken hiç mi şehitlerimizi aklınıza getirmediniz? Sizin iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem dediğiniz bu kepazelik midir? Türk milliyetçilerine savaş açan İYİ Parti hangi yaraya merhem olacak? Pensilvanya projesi olan iyi kisveli kötüler mi Türkiye'ye umut vaat edecek? Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı cephe alan, ABD’nin yeni başkanından himmet dilenen, demokrasi çağrısı yapmasını talep eden, yeni nesil mandacıların partisi olan CHP mi ülkeyi dirliğe ulaştıracak? Geçiniz bunları, bırakınız bu masalları."
'ÜLKÜCÜDEN MAFYA, MAFYADAN DA ÜLKÜCÜ OLMAZ'
"Kılıçdaroğlu’nun her sözü gerçek dışıdır, bayağıdır, uydurmadır, kriz ve kaosa yatırımdır" diyen Bahçeli, şöyle konuştu:
"Geçen haftaki grup konuşmasındaki suçlamaları, hafta boyunca kendisinin ve CHP’li sözcülerin istismar ve yalanlara devam etmesi bir siyaset trajedisidir. Tekraren ifade ediyorum; Alaattin Çakıcı benim dava arkadaşımdır; bu bir. Alaattin Çakıcı şehidimizin oğludur; bu iki. Alaattin Çakıcı vatan ve millet sevdalısıdır; bu üç. Alaattin Çakıcı üzerine atılı suçların bedelini yaklaşık 20 yıl cezaevinde kalarak ödemiş bir ülküdaşımızdır; bu da dört. Kılıçdaroğlu anlar mı bilemem, yine de söylemek durumundayım. Ülkücüden mafya, mafyadan da ülkücü olmaz, olamaz. Alaattin Çakıcı'nın bu devlete, bu millete nasıl hizmet ettiğini bilenler bilir, bilmeyenler de kendileri bilir. Kılıçdaroğlu’nun Alaattin Çakıcı’ya mafya lideri, yer altı dünyasının karanlık yüzü demesi bizim nezdimizde yok hükmündedir. Çakıcı, bebeklere kurşun sıkmadı, karakolları ateşe vermedi, askerimize, polisimize silah çekmedi, yollara mayın döşemedi, millete ve vatana ihanet etmedi. Kılıçdaroğlu eğer mafya görmek, mafyayla tanışmak istiyorsa birlikte yol yürüdüğü, birlikte anayasa hazırladığı teröristlere baksın, onların yüz hatlarını dikkatle incelesin. Alaattin Çakıcı ve onu gibi arkadaşlarımız bir dönem Türk devletine karşı saldırı ve suikast düzenleyen terör örgütleriyle korkusuzca mücadele etmiştir."
'NEDİR SENİ TERÖRİSTLERE SEMPATİYLE BAKTIRAN?'
Bahçeli, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki sözleri nedeniyle CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç’ı eleştirerek, şunları söyledi:
"Kılıçdaroğlu hakkında Başkanlık Divanı üyesi üç değerli arkadaşımızın hazırlayıp, Cumhuriyet Savcılığı'na bildirdiği şikayet dilekçesinin bir fezleke olarak TBMM'ye gelmesi önemli bir gelişmedir. Acil beklentimiz, Kılıçdaroğlu hakkında düzenlenen fezlekenin genel kurula kısa süre içinde intikal etmesi ve karara bağlanmasıdır. Bu terörist Demirtaş sevdasının taraftar ve yaygınlık kazanması hayra alamet bir durum da değildir. Halen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi olan siyaset eskisi bir şahsın, televizyona çıkıp Sorosçu Osman Kavala ile terörist Demirtaş’a güzellemeler yapması kelimenin tam anlamıyla çarpıklık, hatta ahmaklıktır. Bu şahsın, iki suçlunun serbest bırakılmasını istemesi suçluyu övmektir, suça iştiraktir, ihanete yataklıktır. Terörist Demirtaş’ı ve Kürt kökenli kardeşlerimizi tanımak için 'Devran' isimli hikâye kitabının okunmasını öneren bu gafil terör propagandasını alenen, milletimizin gözünün içine baka baka yapmıştır. Sayın Arınç, biz Kürt kökenli kardeşlerimizi bir teröristin anlatıldığı kitaptan değil, hayatın bizatihi içinden, milletimizin şerefli mensubu olmalarından, anıda, acıda ve gelecekte birlikte olmamızdan tanıyor ve onlara baktığımız zaman tıpatıp kendimizi görüyoruz. Demirtaş’a masum gözüyle bakıyorsan, teröristlerin saldırısıyla şehit olan Yasin Börü’ye, Eren Bülbül’e, 11 aylık Bedirhan bebeğe ne diyeceksin?. Sayın Arınç nereye varmak, ne yapmak istiyorsun? Sen 'Devran'ı bırak da Mehmetlere bak, belki olmayan vicdanın kanar. 'Özgürlükçü düşünelim' diyor, yani demek istiyor ki teröristler serbest kalsın, Türkiye’ye kast edilsin. Bu ahlaksız bir üslup, akılsız bir teklif değil midir? Neyin özgürlüğü, elinde silahla dağda gezene özgürlük değil, milletin demir yumruğu layıktır. Bülent Arınç Türkiye’ye kim tuzak kurmuşsa, Cumhur İttifakı’na kimler hasımsa, iç barış ve huzur ortamını kimler bozmak istiyorsa onlara muhabbetle yaklaşmaktadır. Gezi olaylarının sponsoru olan Sorosçu Osman Kavala’nın, özgürlükçü düşünerek serbest kalmasını gündeme getirmek hangi akıl ve mantığın ürünüdür? Aynı görüşü CHP de seslendirmektedir. Kaldı ki, CHP’li sözcüler Arınç’ı vicdan olarak tanımlayıp takdir etmişlerdir. O halde vicdanı yeniden tarif etmek hepimiz için ana görevdir."
'GEMİ PERSONELİNE SUÇLU MUAMELESİ YAPILMASI SKANDAL'
Alman firkateyninin, Türkiye'den Libya'ya boya ve insani yardım malzemesi taşıyan Türk bayraklı ticaret gemisine yapılan müdahaleye ilişkin de konuşan Bahçeli, "Maruz kalınan muamele hukuka ve ittifak ahlakına temelden aykırıdır. Kaptan dahil tüm gemi personelinin zorla üstlerinin aranması, bir yerde toplu olarak alıkonulmaları, özellikle kaptanın başına silahlı askerin dikilmesi eşkıyalıktır, ahlaksız bir tertiptir. Silah ambargosunu ihlal etmediği görülen gemimizin saatlerce güzergâhından mahrum bırakılması, ayrıca gemi personeline suçlu muamelesi yapılmış olması skandaldır. Uluslararası sularda ticari gemilere müdahale edilebilmesi için bayrak devletinin rızasının alınması esastır. Bu kural çiğnenmiştir, netice itibariyle gerekli nota Türkiye tarafından gecikmeksizin muhatap ülkelere verilmiştir. Doğu Akdeniz’de yaşanan mütecaviz provokasyonu şiddetle kınıyorum" ifadelerini kullandı.