Güncelleme Tarihi:
MHP lideri Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Türk sinemasının usta isimlerinden Cüneyt Arkın'ın ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirip, "Yüzlerce filme imza atarak milletimizin kalbinde taht kurmuştur. Türk sinemasına seviyeli bir yorum getiren, hayatı boyunca çizgisini hiç değiştirmeyen Cüneyt Arkın, şahsiyetiyle sanatçı kimliğiyle, hayat verdiği karakterleriyle her zaman hatırlanacaktır. Ebediyete intikal eden Arkın'a rahmet niyaz ediyor; ailesine, sinema camiasına başsağlığı diliyorum. Ruhu şad olsun, mekanı cennet olsun" dedi.
'SAYIN ERDOĞAN'IN ADAYLIĞI MEŞRU, YASAL VE ANAYASALDIR'
Bahçeli, cumhurbaşkanlığı seçiminin 18 Haziran 2023'te yapılması halinde 356 gün kaldığını belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın hiçbir sisli ve şüphe çeken yanı olmayan mutlak adaylığı üzerinde ya tutarsa diyerek polemik yapan, tezvirat üreten, nifak yayan zillet faillerine diyorum ki yenilen pehlivan güreşe doymazmış ama sizi doyuracağız; inanıyorum ki minderden kaçmaya fırsat bile bulamayacaksınız. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığı meşrudur, yasal ve anayasaldır. Hevesler beyhude, çabalar boşunadır. 2023'te Sayın Cumhurbaşkanı'mız tekrardan ve yeniden, hatta çok güçlü bir şekilde cumhurbaşkanı seçilecektir. Türkiye'nin geleceğini Cumhur İttifakı inşa edecektir. Saadet Partisi'nin genel başkanı, 2023 seçimlerine ilişkin olarak 'Yüzde 100 kazanırız diyemem, ama yüzde 99,99 kazanırız' açıklamasını yapmış. Şu temelsiz ve insanın yüzünü kızartacak ucube kehanete güler misiniz, ağlar mısınız, yoksa sağlık veya hidayet mi dilersiniz? Yine de biz Sayın Karamollaoğlu'na hayal dünyasında mutluluklar diliyor, Allah'tan da kendisine ve diğer zillet ortaklarına basiret ve izan temenni ediyoruz" diye konuştu.
'İDAM TARTIŞMALARINI ÇOK YARARLI GÖRÜYORUM'
Batı Karadeniz'de meydana gelen sel felaketinde mağdur olanların yaralarının hızla sarılacağına inandığını dile getirerek ardından orman yangınlarına değinen Bahçeli, şunları söyledi:
"Ormanlarımız milli servetimizdir. Bu serveti korumak her vatan evladının ihmal edemeyeceği bir görevidir. Ormana kastedenler vatana kastetmişlerdir. Ormanlarımızı ateşe verenler ihanetle, rezaletle ve cinayetle bile izah edilemeyecek bir kötülüğün faili olmuşlardır. Geçen hafta Marmaris'te 4 bin 500 hektarlık ormanlık alan çıkan yangından zarar görmüştür. Elbette çok üzüldük, bir başka anlatımla kahrolduk. Yeşile, doğaya, ormana, orman canlılarına, orman köylülerine ve Türkiye'mizin doğal varlığına bahanesi ne olursa olsun sabotaj veya saldırı içinde olanlara her cihetten en ağır cezayı vermek milletimizin haklı bir beklentisidir. Ağaçlarımızı yakanların hayat ışığını söndürmek boynumuzun borcudur. Böylesi bir caniliğin, böylesi bir canavarlığın, bu tip bir vandallığın olağan karşılanması, sıradan görülmesi akla da ahlaka da adalete de insanlık değerlerine de bütünüyle aykırıdır. Marmaris'te yüreklere ateş düşüren sapık utanmadan, sıkılmadan, vicdanı sızlamadan 'aileme kızdım ormanı yaktım' açıklamasını yapmıştır. Orman yakanlarla mücadele etmek amacıyla idam cezası tartışmalarını çok yararlı gördüğümü, şayet bu cezanın tekraren hukuk mevzuatımıza girmesiyle ilgili bir kanun teklifi gelirse de seve seve destek olacağımızı açık seçik beyan ve ifade ediyorum. Bununla da kalmayıp, tasavvurdaki idam cezasının kadın cinayetlerini, tecavüz ve terör suçlarını da kapsayacak bir genişlik ve esneklik içinde olmasını hassaten bekliyor ve ümit ediyorum. Bu çerçevede üzerimize ne düşüyorsa yerine getirmeye de hazır olduğumuzu açıklıyorum. Cezalardaki caydırıcılık vasfını kuvvetlendirmemiz lazımdır."
'KILIÇDAROĞLU, ORMAN YANGINININ ÇIKACAĞINI NEREDEN BİLİYORSUN?'
MHP lideri Bahçeli, orman yangınları sırasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerini anımsatarak, şunları söyledi:
"15 uçak, 46 helikopter havadan 1069 saat boyunca 12 bin 400 ton suyu, 4 bin 48 sorti yapmak suretiyle alevlerin içine boşaltırken, Kılıçdaroğlu durduğu yerde ateşleniyor, kızarıyor, terliyor, adeta niye daha fazla yangın çıkmıyor diye hayıflanıyordu. 1204'ü orman işçisi olmak üzere toplamda 4 bin 587 kişilik görevli ekibimiz ateşe meydan okuyup can pahasına yangınla mücadele ederken Kılıçdaroğlu dedikodunun, iftiranın, provokasyonun mayasını çalıyordu. Sayın Kılıçdaroğlu, yine çamura yattın, yine sınıfta kaldın, yine su kaynattın. Felaketlerden siyasi rant devşirme gayesi faziletsiz, mensubiyetsiz ve terbiyesiz bir siyaset kirliliğidir. Zillet ittifakının yakasına bu kir yapışmıştır. Marmaris Bördübet'te yanan ormanlara, şiddetli rüzgar ve sarp arazi şartlarına rağmen, havadan ve karadan çok etkili müdahale yapılıyorken, Marmaris-Datça kara yolunda açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, siyasi hesap çetelesi tutuyor, yangından parsa toplamak için pusuda bekliyordu. Kılıçdaroğlu, dil sürçmesinden midir, yoksa bildiği veya haberini aldığı karanlık bir malumattan dolayı mıdır bilinmez; 'Orman yangını olacağını herkes biliyordu' diyerek itirafta bulunmuş. Sayın Kılıçdaroğlu, orman yangının çıkacağını nereden biliyorsun? Kim sana kripto mesajlar gönderiyor? Kimlerle düşüp kalkıyorsun? Bu sorulara cevap vermek durumundasın. Eğer yangın ihbarını alıp da ilgili ve yetkili kurumlara iletmediysen suçlusun. Yok ilettim diyorsan bu durumu da ispata mecbursun."
'BU ZİRVE ÖNEMLİ KAVŞAK'
Madrid'de düzenlenecek NATO Zirvesi'ne ilişkin de değerlendirmede bulunan Bahçeli, "29-30 Haziran 2022 tarihlerinde Madrid'de toplanacak NATO Liderler Zirvesi bütün dikkatleri üzerine çekmiştir. Bu zirve önemli bir kavşaktır. 'Stratejik Konsept 2023' belgesinin görüşüleceği zirvede, Türkiye'nin tutumu ve duruşu muhatap ülkelerde merak uyandırmaktadır. Aynı zamanda İsveç ve Finlandiya'nın da NATO'ya başvurularının oylanması beklenmektedir. Ancak özellikle İsveç bugüne kadar Türkiye'nin eleştirdiği konularda somut ve ikna edici adımlar atmaktan devamlı imtina etmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak İsveç ve Finlandiya'nın pişmanlık emaresi göstermeden, dürüst ve çelişkisiz bir diplomasi rotasına girmeden, üstelik terörle aralarına kalın bir çizgi çekmeden NATO'ya üye olmalarına karşıyız, karşı duracağız. Türkiye'miz, kısa vadeli kazanımlar uğruna, uzun vadeli çıkarlarına asla gölge düşürmeyecektir. Yeri geldi mi, agresif politikalara rafine cevaplarla karşılık vermemiz, tarihi ve milli haklarımızla bezenmiş duruşumuzla mukabele etmemiz kaçınılmaz bir millet görevidir" dedi.
'TÜRK OCAKLARI CİĞERİMİZİ DAĞLAMIŞTIR'
Türk Ocakları'nın kuruluşunun 110'uncu yılında düzenlenen 'İslam Dünyasında Meseleler ve Çözüm Yolları Sempozyumu'na CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun davet edilmesini eleştiren Bahçeli, şöyle konuştu:
"Kemal Kılıçdaroğlu'nun sempozyumda ne işi vardır? Biz bu hazin manzarayı nasıl okuyalım? Neye yoralım? Nasıl yorumlayalım? Davet ede ede hem de böylesi bir dönemde Kılıçdaroğlu mu davet edilmiştir? Benim sözüm Türk Ocakları'nın 3-5 yöneticisinedir. Ya bunu nasıl yaptınız? Nasıl böyle bir hatanın faili oldunuz? Bu gaflete nasıl kapıldınız? Kılıçdaroğlu'nun 'din halkın afyonudur' diyen, üstelik İslam dünyasıyla ilgili bir sempozyumda, Karl Marx'tan alıntı yaparak salonda hazır bulunanlara hitap etmesine nasıl katlandınız? O salondan mesela Ziya Gökalp, mesela Erol Güngör, mesela Mehmet Eröz'ün yerine Marx'ın görüşlerinin kamuoyuna yansımasını içinize nasıl sindirdiniz? Bunu nasıl hazmedebildiniz? Ben çok üzüldüm, dalıp dalıp uzaklara gittim, acaba Türk Ocakları yönetimi hiç mi rahatsız olmadı? Hiç mi vicdan azabı çekmedi? Türk milletinin kurşun gibi ağır günlerden geçtiği bir dönemde, bu Türk Ocakları ne yapar ne arar neyle meşgul olur? Bizim asıl ocağımız, teslim olmuş bir ocak değildir. Adı ve unvanı da tertemiz ülkü erlerinin inancıyla, şehit ve gazilerimizin kahramanlığıyla bayraklaşan Ülkü Ocakları'dır. Kaynağını Türk-İslam ülküsünde bulmuş Türk milliyetçiliği bizim damarlarımızda dolaşan kanımız, dünyaya Türkçe bakışımızın fikir namusudur. Türk Ocakları 110 yıl evvel millet zillete düşmesin diye kurulmuştu, ama 110 yıl sonra zillete ev sahipliği yaparak geçmişine kalın bir sünger çekmiş, bizim de ciğerimizi dağlamıştır."
Öte yandan Bahçeli, grup toplantısı çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ek bütçeden Cumhurbaşkanlığı ödeneğinin çıkarılmasına yönelik soruya, "İsabetli bir düşünce, bazı eleştirilere karşı isabetli bir karar" diye cevap verdi.