Güncelleme Tarihi:
MHP lideri Bahçeli, TBMM'de grup toplantısında yaptığı konuşmasında, partisinin bugüne kadar siyasette zamanlama yanlışına düşmediğini, millete rağmen siyaset tercihine heves etmediğini kaydetti. Bahçeli, demokrasiye silah çekenlerin, vesayetçi mihrakların, kendilerine yabancı ve uzak olduğunu belirterek, "Son günlerde 'Cumhur İttifakı'nı hedef alan alçak kampanyalara tamamıyla kulağımız tıkalı, gözümüz de gönlümüz de kapalıdır. Şirret niyetlerinin esiri olanlar ne derse desin, 'Cumhur İttifakı' dünden daha güçlü bir şekilde ayaktadır, Türkiye için Türk milleti için istiklal ve istikbal haklarımız için varlık ve birliğini kararlılıkla muhafaza etmektedir. Akıllarınca ittifakımızda çatlak arayanlar, her konuyu çarpıtanlar bundan sonra da yollarda nal toplamaya devam edeceklerdir. 'Cumhur İttifakı' camdan yapılmış vitrin süsü bir vazo değildir ki çatlasın, dağılsın. 'Cumhur İttifakı'nın gıyabında polemik şantiyesi kuranların, yalan çarkı inşa edenlerin asıl gayesi Türkiye'nin tökezlemesi, iki gün sonra beşinci yıl dönümünü idrak edeceğimiz 15 Temmuz FETÖ işgal girişiminin rövanşının alınmasıdır. 'Cumhur İttifakı' sipariş üzerine kurulmadı" dedi.
'15 TEMMUZ'UN SİS BULUTU HENÜZ DAĞILMADI'
MHP lideri Bahçeli, 15 Temmuz'un Türkiye için aynı zamanda eşik ve dönüm noktası olduğunu vurguladı. TSK'ya yasa dışı yollarla sirayet eden FETÖ'cülerin Türk milletine silah doğrulttuğunu, mermi ve bomba yağdırdığını belirten Bahçeli, "Bir defa şu gerçeği yalın bir dille netleştirmemiz gerekmektedir. 15 Temmuz FETÖ kalkışmasına karışan kim varsa, bu hain teşebbüse kim ortak olmuşsa ismi, unvanı, mevki ne olursa olsun Türk askeri değildir, asla da olmamıştır. Türk askeri şereflidir, Türk askeri onur sahibidir; vatan ve millet sevgisinin bedelini de gerektiği zaman canıyla, kanıyla ödemektedir. Lütfen dikkat ediniz, 15 Temmuz'un sis bulutu henüz dağılmamıştır çünkü ihanet ve işgal planlarının merkez üssü hala aktiftir. Kripto damar henüz kurumamıştır. FETÖ elebaşları ABD'de ve Avrupa ülkelerinde cirit atmaktadır. Demokrasi, hukuk, insan hakları ve özgürlük konularında mangalda kül bırakmayan ama bu değerlerden de zerre miskal nasiplenmedikleri açıkta olan kuşkulu ülkeler darbecilere sahip çıkmaktadır, teröristlere kol kanat germektedir, katilleri besleyip doyurmaktadır. Bu olacak iş midir? Bu durum makul ve maruz görülecek bir hal midir?" diye konuştu.
'ABD GÜLEN'İ DERHAL TÜRKİYE'YE İADE ETMELİ'
Bahçeli, teröristbaşı Gülen ve çetesinin, Türk adaleti önünde hesap vermedikten sonra Türk milletinin rahat nefes alamayacağını söyleyerek, şunları kaydetti:
"İmralı canisi başına nasıl çuval geçirilip Türkiye getirilmişse Fetullah Gülen de aynı şekilde derdest edilip ülkemize getirilmelidir. Başka çare yoktur, başka çözüm yoktur, başka seçenek yoktur, ihanetin bedeli başka türlü ödenmiş olmayacaktır. Eğer ABD, FETÖ'yü Türkiye aleyhine imal etmemişse Fetullah Gülen'i derhal Türkiye'ye iade etmelidir. Bunu müttefiklik hukukuna saygı gereği yapmak zorundadır. Bu tarihi görevi terörizmle mücadeleye destek vermek, nerede durduğunu ispat etmek için yerine getirmekle mükelleftir. 251 şehidimizin dökülen kanları hala yerdedir. 2 bin 194 gazimizin sorulacak hesabı da mahşere bırakılamayacaktır. Maalesef, ABD'nin ve Avrupa ülkelerinin FETÖ'ye karşı müşfik ve mübeyyiz tavrın aynısını Türkiye'deki bazı siyasi partilerde de görmek mümkündür. Bunlarda birisi olan İP Başkanı FETÖ'cüleri kastederek, 'bütün ağababaları uçup gitti, ne kadar gariban varsa içeride' diyecek kadar ucube ve ilkesiz bir değerlendirme yapabilmiştir. İçerdekiler gariban değil, casustur, haindir, katildir, emperyalizmin kanlı tetikçileridir."
'HANİ BİRLİKTE DEĞİLLERDİ?'
Bahçeli, 29 Haziran'daki grup toplantısında, ABD'de kurulan Türk Demokrasi Projesi'nden bahsettiğini hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Türk düşmanlarının, Türk Demokrasi Projesi şemsiyesi altında buluştuğunu ifade etmiştim. Aynı günlerde de Kılıçdaroğlu, dostlarıyla birlikte Türkiye'ye demokrasi getireceğini açıklamıştı. Şu ibretlik benzerliğe bakınız ki, yine o tarihlerde, aralarında Zülfü Livaneli'nin de yer aldığı 220 bileşenden müteşekkil sözde demokratik kurum ve kişiler tarafından çağrısı yapılan 'Büyük Demokrasi Konferansı' toplanmış, hitamında da bildiri yayımlanmıştır. ABD'de ortaya çıkan 'Türk Demokrasi Projesi'nin senaristleri ne demişse, neyi önermişse Türkiye'de toplanan lekeli 'Büyük Demokrasi Konferansı'nda aynılarını söylemiş ve teklif etmiştir. Yani anlayacağınız her tarafımızdan içi boşaltılmış, sütunları kırılmış, boyası dökülmüş bir demokrasi kuşatması altındayız. Şu gerçeklerin özellikle anlaşılmasını rica ediyorum; oyun içinde oyun vardır, ihanet içinde ihanet sivrilmektedir, demokrasi paravanı altında Türkiye'nin sırtını yere getirme stratejisi kontrollü şekilde ilerletilmektedir. Geçen hafta da İzmir'de yine demokrasi temalı bir zillet gösterimi sahne almıştır. Düzenlenen 'Demokrasi için bir nefes' isimli mitingde CHP ve HDP yana yana gelmiş, emel ve eylem birlikteliği yapmışlardır. Hani birlikte değillerdi?"
'SEÇİM 2023 YILININ HAZİRAN AYINDA YAPILACAK'
MHP lideri Bahçeli, TBMM'nin bu hafta içinde çalışmalarına aksi durum olmadıktan sonra 1 Ekim'e kadar ara vereceğini söyleyerek, "Ancak siyasette ara olmadığını, tatile yer bulunmadığını sizler gayet iyi bilmektesiniz. Hepinizden beklentim; Covid-19 şartlarına dikkat ederek, kurallara harfiyen uyarak seçim bölgelerinizde her insanımıza ulaşmanızdır. Her eli tutunuz, her haneye giriniz, ülkemizin üzerinde oynanan oyunları birer birer anlatınız. Bahane istemiyorum, yılgınlık istemiyorum, oyalanma istemiyorum. Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimleri 2023 yılının haziran ayında yapılacaktır. Erken seçim yaygarası koparanları kendi hallerine terk edin, muhatap dahi almayın, varsın onlar kendi hayal dünyalarında seçim diye tuttursunlar, biz işimize bakalım, milletimize bakalım, ülkemize bakalım, Türkiye için üstlendiğimiz sorumlulukları harfiyen icra edelim. MHP'yi küçümseyip kasti şekilde oy oranlarının düştüğünü söyleyenlere anyayı da Konya’yı da gösterelim. Unutmayınız ki birlikte başaracağız" dedi.