Güncelleme Tarihi:
İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları:
"Ankara'yı Ankara yaptılar. O bozkırı yemyeşil bir Ankara yaptılar. Yemyeşil bir Ankara'ya dönüştüren o yıllarda çaba harcayan bütün Ankaralı büyükleri selamla ve saygıyla anıyoruz. Bozkırı yeşilliğe dönüştüren o dönemin kahramanları, bugün beton Ankara ile bir beton ormanı ile karşılaşmamızı asla düşünmüyorlardı. Onlar güzel bir Ankara'yı sürekli kılmak istiyorlardı. Ama olmadı bu. Bir beton ormanıyla karşı karşıyayız. Ama bunu değiştireceğiz. Bunu kiminle değiştireceğiz? Bir kişiyle değiştireceğiz. Bir kişinin iradesiyle, kararlılığıyla değiştireceğiz. O kişinin adı Mansur Yavaş.
Ben gittiğim her yerde belediye başkan arkadaşlarımdan üç şey isterim. Bir, hiç kimsenin emeğiyle oynamayacağız. Ankara Büyükşehir'de veya diğer belediyelerde çalışan herkesin iş güvencesi sayın Yavaş olacak. Herkesin aşına ve işine saygı gösterilecektir.
İki; biz sosyal demokratlar, her kuruşun hesabını millete vermeyi onurlu görev kabul ederiz. Sayın Mansur Yavaş, harcadığı her kuruşun hesabını millete verecek. Ve üç; hiç kimseyi ama hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Sayın Mansur Yavaş da aynı politikayı güdüyor. Hangi partiden olursa olsun, hangi kimlikten olursa olsun insansa, sorunları varsa o sorunları çözmek bizim boynumuzun borcudur. Biz insanımızı seviyoruz.
TRUMP'IN ATTIĞI TWEET
Bir iki konuya daha değinmek isterim. Bunlardan birisi Trump'ın attığı tweet. "Türkiye'yi ekonomik olarak mahvederiz" Bekledim ki en sert tepki iktidar kanadından gelsin. Ama en sert tepki gelmedi. Bir şeyler yapmaya çalıştılar. Buradan açık ve net söylüyorum. Bir sokak kabadayısının diliyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni hiç kimse tehdit edemez. Hiç kimse şunu unutmasın; Türkiye Cumhuriyeti Devleti egemen güçlerin lütfuyla kurulan bir devlet değildir. Temelinde kan vardır, acı vardır, gözyaşı vardır, milyonlarca şehit vardır.
"CHP SAVAŞ MEYDANLARINDA KURULAN BİR PARTİDİR"
Egemen güçlere teslim olmamak için mücadele eden bir Kuvayi Milliye vardı. Anadolu'nun her bölgesinde, her kimlikten, her inançtan insanlar kendi ülkelerinin bağımsızlığı için mücadele ettiler. Ve onlar sonra CHP'yi kurdular. CHP'li olmak kolay değildir. CHP'li olmak için egemen güçlere karşı inatla, kararlılıkla mücadele etmek demektir. CHP, avukat odalarında kurulan bir parti değildir. CHP savaş meydanlarında kurulan bir partidir. O nedenle batının egemen güçleri iktidarı tehdit ediyorlar. Sabaha kadar bekliyor, sabah olsa da ben Trump'ı arasam diye. Geldiğimiz noktayı görüyor musunuz?
Eğer 16 yıl ülkeyi yönetir, 16 yılın sonunda Türkiye'yi tefecilere teslim ederseniz borca muhtaç hale getirirseniz, onlar gelirler ensenize vurup ağzınızdan lokmayı alırlar. Teslim olmak bizim terbiyemizde yoktur, ahlakımızda yoktur. Osmanlı'nın batışına bakın borçlandığı için batmıştır. 16 yılda Londra'daki bir avuç tefeciye ödenen faiz 162 milyar 156 milyon dolar oldu. Her şeyi sattılar. Fabrikaları, bankaları, milletin parasıyla yapılmış ne varsa sattılar.
Şimdi sıra neye geldi? Askeri fabrikaları satmaya geldi. Sakarya'da, 1975 yılında kurulan tank palet fabrikası şimdi satılıyor. Özelleştirme adı altında birilerine peşkeş çekiliyor. Bu fabrikada fırtına obüsleri yapıldı. Leopar tankları bu fabrikada onarılıyor. Eğer bu fabrika verimlilik açısından değerlendirilecekse en verimli üçüncü fabrika. Dünya sıralamasında Sakarya'daki tank palet fabrikası 5'inci sırada geliyor. Eğer yeniden böyle bir fabrika kuracaksak 20 milyar dolar. Şimdi kalkıyorsunuz bunu satıyorsunuz.
Bakın 19 Aralık 2018'de Resmi Gazete'de yayımlandı. 20'sinde yayımlandı. Gelen tepkiler üzerine sarayda oturan kibir abidesi şu açıklamayı yapıyor. "Burada yapılan iş, özelleştirme de değildir. Özelleştirme farklı bir şey. İşletme haklarının belli süreler, kısıtlamalar dahilinde BMC'ye devredilmesidir. Olay budur" diyor. BMC'ye devrediyoruz diyor. Kimlerindir BMC onu da gayet iyi biliyorsunuz.
Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı; Özelleştirme kapsam ve programına alınmasına; e hani diyordun özelleştirme değil. Devam ediyor; özelleştirme uygulamasının işletme hakkının verilmesi yöntemiyle gerçekleşmesi ve 25 yıl olarak belirlenmesine, özelleştirme işlemleri tamamlanıncaya kadar fabrikanın MSB, tarafından işletilmesine devam edilmesine; özelleştirme işlemi tamamlanıncaya kadar.
Bereket yazmış kararname var elimizde. Olmasa yarın çark edecek. Devam ediyor; 31.12.2019 tarihine kadar tamamlanmasına karar verilmiştir. Yazdığına mı inanalım, konuştuğuna mı inanalım? Ayıp değil mi? Bu salonda binlerce kişi var. Eğer bu ülkede milliyetçilik diye bir kavram varsa, vatan sevgisi diye bir kavram varsa, bayram vatan diye bir sevgi varsa; hiçbir devlet kendi askeri fabrikalarını yabancılara peşkeş çekmez. Hani bir fabrikayı satabilirsin, tekstil, boya fabrikasını satabilirsin. Askeri fabrika ya, 20 milyar dolarlık askeri fabrika. Şimdi, 9 soru soruyorum.
KILIÇDAROĞLU'NDAN 9 SORU
Bir, fabrikanın özelleştirmesi için değer tespiti yapılmış mı? İki, komisyon bir değer tespiti yapmışsa bu değer kaç paradır? Üç, özelleştirme işlemleri için ihale komisyonları oluşturulmuş mudur? Dört, ihale yapılmış mıdır? Yapıldıysa ne zaman nerede yapılmıştır? Ne zaman ilana çıktınız? Beş, ihaleye kaç firma teklif vermiştir? Verilen teklifler nelerdir? Altı, ihaleyi alan şirkete üretim ve satış garantisi verilmiş midir? Yedi, fabrikada çalışan askeri personel özelleştirmeden sonra çalışmaya devam edecek midir? Askerlerimiz ihaleyi alan Katar şirketinin emrine mi çalışacaktır?
İlk kez türkiye Cumhuriyeti tarihinde yabancılar emrinde bizim askerler çalışacaklar eğer bu olursa. Sekiz, tank palet yapacak olan BMC şirketinin yüzde 49,9'u Katarlılara kaça satıldı? Size bedava verildiği söylenen uçan saray ile bu ihalenin bir bağlantısı var mı? Dokuz, bu özelleştirmede bir ihale yapılmadıysa bunun sebebi nedir? Hangi kanun size bu yetkiyi veriyor? Bu 9 sorunun cevabını bekliyorum. Saraydaki kibir abidesinden de, sözcülerinden de, Milli Savunma Bakanı'ndan da bekliyorum.
BAHÇELİ'NİN SÖZLERİNE YANIT
Ve biz bu çalışmaları yerelden de başlatacağız. Diyorlar ki, efendim YSK'ya güvenmiyorsanız seçimlere girmeyin diyorlar. Biz YSK'ya güvenmiyoruz. Ama seçimlere katılan milyonlara güveniyoruz, halkımıza güveniyoruz.
Bizim belediye başkanlarımız, namuslu, dürüst ve adaletli olacaklar. Pozitif ayrımcılığı fakir fukaradan başlatacaklar. Ama fakir fukaraya yardım yaparken yoksulluğunu teşhir etmeyecekler. Bunu Mansur Yavaş da yapacak. İnanıyorum, sayın Mansur Yavaş beş yıl içerisinde Ankara'yı dünyanın merkezi haline getirecek. Konuşulan, turist çeken bir Ankara haline getirecek."
YAVAŞ: KAVGAYA GELMİYORUZ
Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş ise şunları söyledi:
Bizler kavgaya, çatışmaya, husumete gelmiyoruz. Kardeşliğimizi pekiştirmeye, Ankara'mızı huzurlu ve sağlıklı kent haline dönüştürmeye geliyoruz. Nefret dilini kendimizden uzak tutacağız. Bizler 31 mart akşamı seçimi kazandığımızda kendimizi zafer kazanmış saymayacağız. Bu savaş değil ki., ne zaferi. Kim olursa olsun karşımızdakini bütün kimliklerden bağımsız sadece insan olarak görüceğiz. Ben kimsenin ekmeğiyle oynamayacağım. Hizmeti ihtiyaç ve aciliyet sırasına göre dağıtacağız.
Kendisi yüksek olan ruhu olmayan binalar oldu. Maalesef şehrimiz insanlara değil araçlara göre planlandı.
Sosyal yardımlara devam edeceğiz. Yardımları yaparken kameralarla gitmeyeceğiz. Hiç bir ihtiyaç sahibini rencide etmeyeceğiz.
Çarpık kentleşmeye ve ranta dayalı imar uygulamalarına izin vermeyeceğiz.Yatay mimariyi özendirip sağlıklı şehirler meydana getirmeyi planlıyoruz. Ankara'yı betona değil, yeşile boğacağız.
İşsizliğin azalması için gerekli hamleleri yaparken diğer yandan turizmde çeşitliliği arttırmayı planlıyoruz. Kadınlara, emeklilere, gençlere, çocuklara, yaşlılara, engellilere huzurlu ve mutlu yaşayabilecekleri Ankara vaat ediyoruz. Tarımı destekleyeceğiz, üretici ve alıcıyı buluşturacağız.
Belediye başkanlığı belediye başkanlığı yapacak, kulübü de sizler yöneteceksiniz. Lisansı amatör sporcu olarak sporun tüm çeşitlerin destekleyeceği bir yapıyı oluşturacağız. Ankara'nın doğru dürüst stadı yok. 25 yıldır milli maç yok.
Belediyedeki görevimize başladığımızda ilk icraatımız makam araçlarının sayısını azaltmak olacak. Şahsımın ki de dahil olmak üzere belediye ait araçlarının çakarlarını sökeceğim. Özel işimize belediye araçlarıyla gitmeyeceğiz.
Planı programı olmayan ölü doğmuş onlarca proje var. Yapılan iyi şeyleri yıkmaya gelmediğimiz gibi hatalı bulduğumuz projeleri ıslah ederek millete kazandıracağız. Artık bu müsrifliğe dur deme zamanı geldi.
Ankara belediyesinin reklam yapmasının ne gereği var. Onun başka rakibi yok ki. En büyük kutuplaşma Ankara'da. En zenginler ve en fakirler birarada yaşıyor. Bu şehir, birbirini görmeyen birbirini tanımayan ortak kentlilik bilinci ortadan kaldırılmış bir kent haline geldi. Oysa Türkiye'nin kalbi burası.
Proje yarıştırmayacağız. Gerçek proje halkın öncelikle ihtiyacı olan projelerdir. Seçimi kazanınca rakiplerin akılcı projelerini özenli şekilde hayata geçirmeye çalışacağız.
Devletimizin en tepesinden en alt birimi olan muhtarlara kadar uyum içinde ilişki sürdüreceğiz. Ankara'da yerleşim Ankara'nın toplam arazisinin yüzde 3'üne sıkışmış vaziyette. Bundan sonra kentin 50 yılını bu ölçülerini dikkate alarak planlayacağız.
Sadece şuanda devam eden inşaatlar tamamlandığında bu şehrin trafiği dünyanın en kötüsü olacak. Bundan sonra imar rantları kamunun lehine belediye aktarılacak. Belediyecilikte plan ve bilgi dönemi başlıyor.