Güncelleme Tarihi:
Dr. Gündoğdu, Türkiye'de deprem gerçeğinin çok çabuk unutulduğunu, Silivri’deki deprem ardından, Kaymakamlık, Emniyet, sivil toplum kuruluşlarının harekete geçirildiğini, ancak beklenmedik deprem ile ilgili yeterli değerlendirmelerin yapılmadığını savundu. Dr. Oğuz Gündoğdu, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"KANDİLLİ'DEKİ SİSTEMDEN, ERKEN UYARI VERİLEMEDİ"
"O ters bir fay. 'Artçılar belli bir doğrultuda gidiyor mu?' konusu önemli. Halen izliyoruz. Ani bir sapma var mı, ani suskunluk var mı? Şu anda normal seyrinde gidiyor. Zaman içerisinde azalarak normal seyrinde devam ediyor. Bu deprem daha büyüyebilirdi. Ben o depremden sonra çok korktum. Çünkü; orası Kuzey Anadolu Fay hattına yakın bir yer. İyi bilinen bir yer. İlk günler anormallikler gösterdi. Ancak, birkaç artçı ardından normale döndü. Bu beklenen deprem değildi. 5.8 büyüklüğündeki Silivri depremi hasar verdi. Yapısal bakımdan kötü durumda olduğumuz ortaya çıktı. Örneğin okullara hasar verdi. Bunu gizleyemezsiniz. Ne kadar hazırlıksız olduğumuz görüldü. Kandilli’nin aldığı erken uyarı anlamında sismograflar koydular. Bunlar güya sinyali 7-8 saniye alacak, erkenden elektrik, gazlar kesilecekti. Amaç buydu ama bir yerde bile elektrik kesilmedi. Başarısız bu sistem ama hiç kimse bunu soru haline getirmedi. Nerede kabahat var? Sinyali mi alamadılar, sinyal sisteminde arıza mı oldu? Ne olduysa; bir şeyler oldu. Telefonların işlemez hale gelmesinin dışında her şey normaldi. Ama bu kötü bir şey. Erken uyarı verilmedi, verilemedi."
Dr. Oğuz Gündoğdu bunun yanı sıra İstanbul'daki ilçelerde daha önce mevcut olan Afet Koordinasyon Merkezleri’nin kaldırılmasının büyük yanlışlık olduğunu öne sürerek şöyle devam etti:
"Olası büyük depremde ilk 3-4 gün yardıma koşacak arama-kurtarma ve ilk yardım konusunda eğitimli, mahalle gönüllü kuruluşlarıdır. Bu merkezlerin en kısa sürede yeniden kurulmasını İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği deprem çalıştayında gündeme getirdik. Ancak, bir gelişme olmadı. Geçmişte buralarda bir çok çalışmalar yapıldı. Bunlar bir an önce tekrar açılmalı. Sivil toplum örgütleri çok önemli. Çünkü olası depremin ilk 3-4 gününde hiç kimse yardım beklemesin. Benim de başında olduğum sivil toplum örgütü var. Mahalle Afet Gönüllüleri (Magder) gibi çalışmalar öne alınmalı. Siteleri koruyan, ilk günde yangınları söndüren, ilk yardım kursu alan bu insanlar olacaktır. İlk deprem olduğunda bunlar güvenliği sağlayacak. Bunu önerdik. Henüz bir haber gelmedi."