Güncelleme Tarihi:
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TBMM Kadına Karşı Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesi Araştırma Komisyonunda, aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadelede bakanlığın görev ve sorumluluklarıyla ilgili sunum yaptı. Bakan Soylu, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un ulusal mevzuattaki en önemli dayanaklardan birisi olduğunu belirterek "Kanunun uygulama yönetmeliği de 18 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanun şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınları, çocukları, aile bireylerini, tek taraflı ısrarlı takip mağdurlarını kapsamaktadır. Bir kadın gidecek, polise 'Ben sıkıntıdayım, yardım et' diyecek, polis ona 'Git müracaat et' dedikten sonra görevden alınmayla karşı karşıyadır; talimatım budur. Ona yardımcı olacak, aile için şiddetle mücadeleye yönelik birime götürecek, teslim edecek yardımcı olacak. Aklı da orada kalacak. 112, 156'yı aradığında bir savsaklama varsa hesabını sorarım, arkadaşlarım da sorar" diye konuştu.
'KADES'TE BU YIL HEDEFİMİZ 5 MİLYON'
Bakan Soylu, 2020-2021 yılında kadına yönelik şiddetle mücadele koordinasyon planı ve bakanlığın genelgesi kapsamında yapılanları sıralarken, Kadın Acil Destek Uygulamasını (KADES) indiren kişi sayısının 16 Kasım 2020 tarihinde 550 bin 139 iken bugün itibarıyla yüzde 317 oranında artış ile 2 milyon 293 bin 289'a ulaştığını kaydetti. Soylu ihbar sayısının ise 47 bin 261 iken yüzde 194 artarak 138 bin 978 olduğunu belirtti. Soylu, asıllı ihbar sayısının 73 bin 417, asılsız ihbar sayısının 65 bin 561 olduğunu kaydederek, KADES'te bu yılki hedefini 5 milyon olduğunu bildirdi.
Bakan Soylu, şiddet mağduru kadınların daha etkin korunmasında teknik araç ve yöntemlerin kullanılması ve uygulamanın 81 ile yaygınlaştırılarak kapasitesinin artırılması amacıyla İçişleri Bakanlığı Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi'nde (GAMER) Elektronik İzleme Merkezi'nin kurulduğunu hatırlattı. Soylu, 25 Ocak 2021 tarihinden itibaren Elektronik İzleme Merkezi tarafından bugüne kadar 214 vakanın takibinin yapıldığını, halen 43 ilde 197 vakanın takibinin sürdüğünü kaydetti.
'NİYE KADIN CİNAYETLERİNİ AZ GÖSTERELİM'
Bakan Soylu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü arasında ‘Veri Paylaşım Protokolü’ imzalandığını ve 1 Ocak 2019 tarihi itibarıyla anlık veri paylaşımına başlanıldığını kaydederek şöyle dedi:
"Kasten öldürme olaylarında kadın cinayetleri 2006 yılında 468 iken, 2020'de 385, erkek cinayetleri 2 bin 522 iken 2020'de bin 690'dır. 2014 yılında hayatını kaybeden kadın sayısı 307, 2021 yılının ilk 4 ayında ise 95'tir. Aile içi ve kadına yönelik şiddet olaylarının sayısı 2020'de 241 bin 524, mağdur kadın sayısı 221 bin 757, tedbir kararı verilen kişi sayısı 393 bin 849'dur. Koruyucu tedbir kararı verilen kişi sayısı 2020'de 121 bin 534, önleyici tedbir kararı verilen kişi sayısı 272 bin 315. 2020 yılının 4 ayında tedbir kararı verilen kişi sayısı 119 bin 530, bu yılın ilk 4 ayında ise tedbir kararı verilen kişi sayısı 91 bin 394'tür. Tedbir kararı altında bu yıl ilk 4 ayda 10 kadın hayatını kaybetti. 2020 yılının aynı döneminde ise tedbir kararı altındaki 32 kadın hayatını kaybetti. Biz sanki kadın cinayetlerini az gösteriyor gibi bir izlenim ile karşı karşıyayız. Niye öyle gösterelim? Olanı ortaya koymak zorundayım. Biz azaldığını da yükseldiğini de bilmek zorundayız. Yaptığımız işin çıktısını almak zorundayız. Kadın cinayetleri üzerinden 'bakanlığın verdiği rakamlar yanlıştır, yalandır' diye bunu bir siyaset haline getirmeye gerek yoktur. Biz bir kategorideki cinayeti alıp başka bir kategoriye koyuyorsak kendimizi aldatıyoruz. Uyuşturucu ölümlerinde de öyledir. Dün gelen rakama göre 2021 yılında 292 kişi uyuşturucudan dolayı hayatını kaybetti."
'ERKEKLER ELİNE PANKART ALIRSA MESELE TERSİNE DÖNER'
Bakan Soylu, kadın cinayetlerinin bir toplum meselesi olduğunu vurgulayarak, "Ben bunun önleyiciliğinde ortaya konulanlar sebebiyle kendimi sorumlu hissediyorum. Emine Bulut cinayetinde bir fotoğraf gördüm. 10 kadın ellerinde bir pankart almış gitmişler. Ne zaman 10 erkek eline pankart alırsa ve gider 'Emine Bulut cinayetini şiddetle reddediyorum' derse, mesele tersine dönmeye başlamıştır. Bu bir toplum meselesidir. Ne erkek ne kadın meselesidir. Onun için yapılması gereken topyekun Meclisimizin ortaya koyacağı irade bizim açımızdan en önemli adımlardan bir tanesidir" diye konuştu.